İkinci hicret yılı, aylardan şevval idi.
Zekât bize farz oldu, önemli emir idi.
Kitap sünnet ve icma emri kuvvetlendirdi,
Önemli gördü Mevla, birçok ayet indirdi.
Zekâtı vermek için, akıllı olmak gerek,
Hem akıllı hem de hür, buluğa ermek gerek.
Haceti asliyeden fazlası olmalıdır,
Esas ölçü altındır, ya da nakit bellidir.
Altın ile paranın, kırkta biri verilir,
Hayvanların her cinsi, ayrı hesap edilir.
Tarladan çıkarılan, bilcümle mahsulatı,
Öşür diye verilir, onlarında zekâtı.
Meyve ile sebzeler, ayrı hesap edilir,
Öşür adı altında, onda biri verilir.
Arı sahipleri de, balından öşür verir,
Onda biri vererek, fakiri sevindirir.
Zekât aynı zamanda, güzel yardımlaşmadır.
Fakir- zengin kininde, engelleri aşmadır.
Lügatteki anlamı, büyüyüp çoğalmaktır.
Hem zevkli bir ibadet, hem de gönül almaktır.
Zekât malı çoğaltıp, bereketi artırır.
Cömertliği aşılar, cimrilikten kurtarır.
Zekât imana kuvvet, kanaate ilaçtır.
Zekât vermeyen kişi, korkularıyla açtır.
Zekât malın bekçisi, hem korur hem artırır,
Zekât vermeyen kişi, ukbasını batırır.
Dünyada batmasa da ahirette hüsrandır.
Mal başa bela olur, mahşer ona virandır.
Zekâttan kaçan kişi, mizanda da kaçamaz.
Mal mirasçıya kalır, kendini kurtaramaz.
Zekât verilmeyen mal, mahşerde yılan olur,
Dilini emmek için sahibine sarılır.
Zekâtsız mallarının karşılığı benim der,
Istırap çeken kişi feryadı figan eder.
Zekât alacak kişi, ayetlerle bellidir.
Layık olana vermek, gerçekten önemlidir.
Fakir zannedilerek verilirse zengine,
Borçtan kurtulmak için, tekrar verir fakire.
Ciddice araştırıp, muhtaçlar bulunmalı,
Fakirin kendisine, bizzat teslim olmalı.
Zekât hediye değil, fakir için bir haktır.
Yaratanın emrini, cidden uygulamaktır.
Hak için kesin emir, kul için sadakattir.
İkram görünür amma, farz olan ibadettir.
Zekât, çıktığı malın, tamamını temizler.
Onu dağıtanları, fakir sevgiyle izler.
Zekât farz bir ibadet, niyetsiz caiz olmaz.
Niyetsiz verilenler, zekâta mahsup olmaz.
Sadaka vermiş olur, yine de boşa gitmez,
Nafileden sayılır, zekâtın borcu bitmez.
Vekâletle verse de, niyet etmesi gerek,
Aşikâre şart değil, kalbinden söyleyerek.
Fakir akraba varsa ona vermek evladır.
Hem sadaka sayılır, hem zekâtta âlâdır.
Zekât bir muhabbettir karşılıklı yaşanır.
Akrabaya verenler, çifte sevap kazanır.
Sevmemiş olsan bile, sıhriyyeti yok etme.
Dargındır dedirmeden, fazla iltifat etme.
Ana baba çocuklar, zekâtın dışındadır.
Amca dayı teyzeler, halalar içindedir.
Usul, Füru dışında, tüm yakına verilir,
Fakir akrabalara önce ikram edilir.
Usul, baba ve dede, ondan da yukarısı,
Furu, evlat ve torun, ondan da aşağısı.
Akraba olmayanlar, artanını alırlar,
Sünnet olan böyledir, muhataplar bilirler.
Akrabaya vermese, yine de kabul olur,
Sünnetin terki demek, kerhen de caiz olur.
Uzaktaki akraba, fakir ise gerçekten,
Ona göndermek gerek, zekât yılı geçmeden.
Müslüman’ın hakkıdır, müşriklere verilmez.
Verilse caiz olmaz, çünkü hesaba girmez.
Müellefe-i kulûb günümüzde kalmadı.
Onun için kâfirler zekâtta yer almadı.
En güzeli öğrenci, akrabada var ise,
Makbul olan da budur, eğer Müslüman ise.
Hanefiler derler ki, zekât makbul olmalı,
Bir defada verilen, nisaptan az olmalı.
Maliki’nin bir kısmı konuyu test ederler,
Ödeme konusunda, Hanefi makbul derler.
Bir kısım malikiler, fazla ikram ederler,
Bir yıllık ihtiyacın, hepsi ödenir derler.
Hanbelîler fakirin, bir yılını sorarlar,
Gelir az gider çoksa, zekât verilir derler.
İlimle meşgul olan, çalışamıyor ise,
Şafi’de zekât evla, gerçekten muhtaç ise.
Zengin olan kişinin, fakir karısı varsa,
Zekât verilebilir, gerekçeli muhtaçsa.
Böylesi zenginleri tel’in edeceksiniz,
Utanmazsa eşine, zekât vereceksiniz.
Bir kişinin damadı gerçekten fakir ise,
Kayınpeder zekâtı, ona verir isterse.
Zengin olan kişinin, fakir ise gelini,
Uzatır zekat ile, ona yardım elini.
Zekâta itirazlar, imansızlarda olur,
Verilmeyen zekâtlar, mahşerde ateş olur.
Nohutoğlu bu konu, uzadıkça tatlanır,
Zenginlerin günahı, zekât ile aklanır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.