Asgari ücrete yüzde elli dört zam yapıldı. Şimdi aynı zammın memur ve emekli maaşlarına da yapılmasını bekliyoruz. Çünkü enflasyon sadece asgari ücreti değil bütün maaşları eritiyor, adeta yok ediyor. Son günlerde maaşların yıllar içinde asgari ücret karşısında nasıl eridiğini gösteren çok çarpıcı tablolar paylaşılıyor.
En düşük memur maaşının, asgari ücretin altında kalması bir hükümet için çok büyük sorun olarak görülmelidir. Problem, asgari ücrete yapılan zam değil, maaşların aynı oranda artırılmamasıdır.
Memur ve emekliler adına yetkili sendika olarak maaşlarımızı asgari ücretle kıyaslayarak zam istememiz, aslında durumun vahametini anlatmaya yetiyor. Madem asgari ücret bir gösterge ücrettir, bütün sistem asgari ücrete oranla belirlenecek mantıklı bir oranda tutulsun ve istikrar sağlansın.
Sebebi ne olursa olsun büyük bir problem yaşanıyor. En temel ihtiyaç maddelerine yapılan yağmur gibi zamlara kimse engel olamıyor. Kiralar kontrol altına alınmaya çalışılsa da maaş-kira dengesi, asgari ücret-maaş dengesinden çok da farklı değil. Yaşanan sıkıntıya artık sadece zam yaparak değil piyasayı kontrol ederek çözüm üretmek gerekecek.
Asgari ücret zammının açıklandığı gün, çalışma bakanı ilginç bir tartışmayı da başlattı. Aslında sendikalar asgari ücrete yüksek zam istememiş, eleştiri yapmak gerekiyormuş, bu sendikalarla çalışanların sırtı yerden kalkmazmış vs.
Kimse ne olduğunu anlayamadı ancak bizim açımızdan durum şudur; asgari ücret pazarlığı işçi ve işveren sendikaları ile yapılıyor, Memur Sen’le değil. Sayın bakana, madem öyle, biz memur ve emekliler için de ocak ayında en az yüzde elli dört zam istiyoruz, buyurun verin diyoruz.
Asgari ücret zammı belirlendi ve şimdi gözler memur ve emekliler için yapılacak zam oranına kilitlendi. Aslında aralık ayı enflasyonunun yüzde kaç olacağının bir anlamı yok. Çünkü yapılacak zam her halükarda çok daha yüksek olmak durumunda. Üç ocak tarihi beklenmeden bile açıklama yapılabilir. Beklenti yüksek ve sabırlar tükenmek üzere.
Bu ağır ekonomik şartlar altında, sadece genele yapılacak zam oranı ile değil; tek maaşlı, en düşük maaşlı, büyükşehirde yaşayan, çok çocuklu, evi kira gibi birçok başlık altında değerlendirmeler yapılarak ilave önlemler almaya gerek var. Hükümetin bugüne kadar gösterdiği iyi niyetli yaklaşım bu tür çalışmayı da akla getirmektedir.
Asgari ücrete yapılan yüzde elli dörtlük zam emekli ve memurun umudu oldu. Bu umudun sönmeden bu ağır kış şartlarında yeşermesini bekliyoruz. Sayın bakanın işçi sendikalarını kastederek başlattığı tartışmayı, emekli ve memura yapılacak zammın da en az yüzde elli dört olması gibi anlamak istiyor ve bekliyoruz.