Yakın geçmişimizde demokrasimizi inkitaya uğratacak çok sayıda olay var. Balyoz darbe planı, danıştaşy saldırısı, 27 Nisan e muhtırası, AK Parti'ye kapatma davası ve gezi olayları. Tam rahata eriyoruz derken AK Parti-Cemaat çatışması. Bu millet hiç bir şeyden çekmedi kendinden çektiği kadar.
Dershanelerin kapıtılma kararıyla başlayan gerilim artarak devam ediyor. Türk milletinin en güvendiği, aynı tabana sahip iki büyük kurum; AK Parti ve cemaat, dershanelerin kapatılma bahanesiyle sonunda karşı karşıya getirildi.
2011'deki MİT kriziyle başlayan gerilim, her geçen gün büyü(yerek)tülerek bugünkü noktaya geldi.
Kavga başladı ya, birileri de geç kalmadan kınaları yaktı.
Fitne çıktı bir kere; boş dururmuyuz.
Belden aşağı vuruşun her türlüsü. Küfürün, hakaretin bini bin para.
Kıblesi aynı olan insanlar, sözüm ona kendilerini haklı çıkaracaklar ya, sosyal medyayı sallıyorlar.
Sosyal medya sosyal medya olalı böyle zulüm görmedi.
Yangına adeta odun taşıyoruz. Gerilimi büyütmek, Türkiye'yi geri çekmek için elimizden geleni ardına koymuyoruz.
Ülkeye nasıl zarar veriliri tüm örnekleriyle en başarılı bir şekilde sergiliyoruz.
Yakında sular durulduğunda, ortalık süt liman olduğunda pişman olmamak için herkes sakin olmak durumunda.
Dış güçler, darbelerle, gezi olaylarıyla yapamadıklarını müslümanları kavga ettirerek yaptırmak istiyor.
Niye yaptırmak istiyor? Önümüzde yerel seçimler var, sonrasında Cumhurbaşkanlığı seçimi ve Türkiye'nin kaderini belirleyecek olan genel seçimler var.
Bu seçimler zinciri öncesi ülkeyi karıştırmak, kulaklara kar suyu kaçırmak istiyorlar. Fitne çıktı bir kere. Ne kadar çok kişi alet olursa, başarıda o kadar artacak.
Biz bu süreçte kime kulak vereceğiz.
Tabiiki Efendiler Efendisinin kutlu sözüne.
Ne diyor Efendimiz (SAV); "Fitne çıktığında atla giden insin, koşan yürüsün, yürüyen
dursun, duran otursun."
Biz tam tersine ata binip dört nala sürüyoruz.
Lütfen sakin olalım. Sükuneti elden bırakmayalım. Bu iş eninde sonunda tatlıya bağlanır. Taraflar bir orta yol bulur ve uzlaşırlar. Allah'ın izniyle Türkiye'ye bundan sonra hiç bir güç zarar veremez.
Biz de ettiğimiz küfürlerle, kırdığımız kalplerle başbaşa kalırız.
Kalp yarası bir ömür boyu geçmez.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.