Gelin, Dr. Dyt. Demir’in beslenmeye dair önerilerine birlikte göz atalım.
Yaz aylarında sıcaklık ve nem artışına bağlı olarak vücut ısısı da artıyor ve metabolizmamız bu duruma uyum sağlamaya çalışıyor. Bu dönemde özellikle yüksek tansiyon, kalp yetmezliği ve koroner kalp hastalıklarında artış gözleniyor. Sıcakların etkisiyle artan terlemeyle birlikte su ve mineral kaybı sonucu bayılma hissi, bulantı, baş dönmesi gibi sağlık problemleri de görülüyor. Yataş Uyku Kurulu Üyesi Doktor Diyetisyen Çağatay Demir, bu ve benzeri sağlık sorunlarını yaşamak istemeyenler için beslenmenin önemine dikkat çekiyor. Yaşamın her döneminde yeterli ve dengeli beslenmenin sağlığın korunması için esas olduğunu hatırlatan Dr. Dyt. Demir, bu nedenle sebzeler, meyveler, tam tahıllar, süt ve süt ürünleri ve et-tavuk-balık olmak üzere beş besin grubunda yer alan çeşitli besinlerden yeterli miktarlarda tüketilmesi gerektiğinin altını çiziyor. Kahvaltı şüphesiz günün en önemli öğünü... Dr. Dyt. Demir, yazın bu en önemli öğününde az yağlı peynirler, zeytin ve taze sebzeler bulunmasını, kafein içeren içecekler yerine de yarım yağlı süt, meyve suyu, ıhlamur ve kuşburnu gibi bitki çayların tercih edilmesini öneriyor.
Kızartma ve kavurma yerine ızgara ve haşlamayı tercih edin
Yaz aylarında vücut direncini artırmak, yeterli miktarda vitamin ve mineral alınmasını sağlamak için sebze ve meyve çeşitlerinden yararlanılması önemli olduğunu belirten Yataş Uyku Kurulu Üyesi Dr. Dyt. Demir, sözlerini şöyle sürdürüyor: “Günde en az 5 porsiyon sebze ve meyve tüketmeli, yağlı besinlerin ve kızartmaların tüketiminden kaçınmalısınız. Yemeklerde bitkisel sıvı yağlar kullanmalı, yemekleri pişirirken kızartma ve kavurma yerine haşlama, ızgara, kendi suyunda veya az suda pişirme gibi sağlıklı pişirme yöntemleri uygulamalısınız. Kan şekerini hızla yükselten ve hızlı düşüren besinleri tercih etmeyin. Basit karbonhidrat olan saf şeker ve şekerli besinler yerine tam buğday ekmek, bulgur gibi lifli besinleri tüketmeye özen gösterin. Enerjisi yüksek hamur tatlıları yerine sütlü tatlılar, ilave şekersiz meyve tatlılarını, dondurmayı tercih edebilirsiniz.”
Egzersiz yaparken 15 dakikada bir su için
Yaz aylarında egzersiz ve spor yapılırken kış aylarına göre daha fazla sıvı kaybı yaşanıyor. Bu nedenle Dr. Dyt. Demir egzersize başlamadan 15 dakika önce 1-1.5 bardak, egzersiz sırasında ise 10-15 dakikada bir yarım bardak su içilmesini öneriyor. Ayrıca terle kaybedilen minerallerin de yerine konulması için ayran tüketilebileceğini belirtiyor. Dr. Dyt. Demir, bunun yanında vücudun ihtiyacından fazla su tüketilmesinin böbreklerin zarar görmesine ve vücutta ödem oluşmasına neden olabileceğinin unutulmaması gerektiğini anlatıyor.
Terleme ile artan sıvı ve mineral kaybının önlenmesi için yeterli sıvı alımı önem taşıyor. Ayrıca yaşamın her döneminde yeterli sıvı alımı vücutta oluşan toksinlerin (zararlı öğeler) atılması, vücut fonksiyonlarının düzenli çalışmasında, metabolizma dengesinin sağlanmasında ve vücutta pek çok biyokimyasal reaksiyonun gerçekleşmesinde son derece önemli rol oynuyor. Dr. Dyt. Demir, bu nedenle, her gün en az 2-2,5 litre su içilmesi, sıvı alımının karşılanmasında kahve, çay ve gazlı içecekler yerine yarım yağlı süt, ayran ve meyve suyu gibi içeceklerin tercih edilmesini öneriyor.
Bazı besin zehirlenmeleri ölümcül olabilir
Yaz aylarında sıkça karşılaşılan sorunların başında besin zehirlenmeleri geliyor. Besin zehirlenmeleri çoğunlukla hafif seyirli ve kısa süreli hastalıklar olmalarına karşın, zehirlenmeye yol açan besinle ve kişiyle ilgili bazı faktörler hastalığın zaman zaman daha ağır seyretmesine hatta ölümcül olmasına yol açabiliyor. Dr. Dyt. Demir, bu nedenle özellikle yaz aylarında dışarıda ve açıkta satılan yiyeceklerin tüketiminden kaçınılmasını, çabuk bozulan potansiyel riskli besinlerin (et, yumurta, süt, balık vb.) açıkta bekletilmemesini, besinlerin hazırlanması ve pişirilmesi aşamalarında hijyen kurallarına özen gösterilmesini öneriyor. Yaz aylarında özellikle rota virüslerden kaynaklanan bebek ve çocuklarda yaygın olarak görülen ishallerin önlenmesinde el temizliği ile sebze ve meyveleri yemeden önce iyice yıkamasının çok önemli olduğunu da hatırlatan Dr. Dyt. Demir, ishali olanların en yakın sağlık kuruluşuna başvurması gerektiğini belirtiyor.
Beslenme ve uyku arasındaki ilişki
Uykunun insan yaşamında beslenme, nefes alma, boşaltım kadar önemli bir fizyolojik gereksinim olduğunun altını çizen Yataş Uyku Kurulu Üyesi Dr. Dyt. Demir, yaz aylarında beslenmemize dikkat etmemizin hem uyku kalitemizi olumlu etkileyeceğini hem de sağlıklı kilomuzun korunmasına yardımcı olduğunu anlatıyor. Uykunun kalitesinin bireyin uyandıktan sonra kendini zinde, formda ve yeni bir güne hazır hissetmesiyle anlaşılacağını söyleyen Dr. Dyt. Demir, şöyle devam ediyor: “Yapılan çalışmalarda sağlıksız beslenmenin, fiziksel aktivite yetersizliğinin ve obezitenin, uyku kalitesini olumsuz etkilediği bildirilmiştir. İyi bir gece uykusunun sağlığa olan diğer faydalarının yanı sıra kilo vermeye ve ideal kiloyu korumaya da yardımcı olduğu sık sık dile getirilmektedir. Yıllar boyunca araştırmacılar, 6 saatten az uyuyan yetişkinlerin (ve 10 saatten az uyuyan çocukların) fazla kilolu olma riskiyle karşı karşıya olduğunu belirtmişlerdir. Günümüzde sürdürülen çalışmalar, uyku ve kilo kontrolü arasındaki bu bağlantının aslında sanıldığından da güçlü olduğunu ortaya koyuyor.”
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.