Bir kadın, çocuğuyla birlikte bir mağaranın önünden geçerken içeriden bir ses duyar. Ses, içeri girip beş dakika boyunca istediğini alabileceğini ama süre bitiminde "en mühim şeyi unutmadan" dışarı çıkmasını söyler.
Kadın mağaraya girer, hazineyi, serveti görünce büyük bir hırsla hazineden altın ve mücevherleri toplamaya başlar. Süresi dolunca mağaradan çıkar, ancak kapı kapanınca çocuğunu içeride unuttuğunu fark eder. Ancak artık çok geçtir. Kapı kapanmıştır.
Bu bir hikaye olmakla birlikte insanlığın genel eğilimini ortaya koyması, verdiği ders ile de, zihinde insanın karşı karşıya kalacağı gerçek bir duruma işaret etmesi açısından önemlidir.
Hikayede olduğu gibi yanılmalar, çoğu insanın başına farklı şekillerde gelebilir. Bu dünyada ortalama 70-80 senelik ömrümüz
vardır diyelim ve bir ses daima bize:
"Sakın en mühim şeyi unutma!" der gibidir.
Hepimiz için "en mühim" olan aslında açık, net bir şekilde bellidir, o da: "Allah'ın Rızasıdır", "Kulluğumuz" dur
Maalesef biz en mühim şeyleri çoktan unutmuşa benziyoruz...
Cenâb-ı Hak bizi şöyle uyarıyor.
وَمَا هٰذِهِ الْحَيٰوةُ الدُّنْيَٓا اِلَّا لَهْوٌ وَلَعِبٌؕ وَاِنَّ الدَّارَ الْاٰخِرَةَ لَهِيَ الْحَيَوَانُۘ لَوْ كَانُوا يَعْلَمُونَ ﴿٦٤﴾
"Oysa onların tek gerçek kabul ettikleri bu dünya hayatı hakikatte sadece bir oyun ve eğlenceden ibarettir; âhiret yurduna gelince işte asıl hayat odur; keşke bunu bilselerdi!" Ankebut 64
Kıymetli dostlar,
Bu dünyada bize ayrılan süre tıpkı mağaradaki beş dakika yada daha az olacak şekilde çok kısa. Ömrümüz hızla tükeniyor ve kapı bir gün kapanacak.
O halde:
En önemli şeyi unutmayalım.
İbadetlerimizle, güzel ahlak ve davranışlarımızla, insanlığımızı ve müslümanlığımızı iyi bir temsiliyet göstermek suretiyle Allah’ın rızasını kazanmaya çalışalım.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.