Ekonomist Necmettin Batırel 'Cennet gibi ülkemiz var' başlıklı yazısında Türk ekonomisinin gidişatına, dolar kuruna ve piyasadaki fiyat artışlarına dair dikkat çeken tahminlerde bulundu.
İşte Necmettin Batırel'in o yazısı:
Uluslararası Finans Enstitüsü'nün (IIF) raporuna göre, küresel borç tutarı 2021 yılında 303 trilyon dolar ile rekor seviyeye ulaştı. 1 yılda 11 trilyon dolarlık müthiş bir artış var. Ukrayna savaşı dolayısıyla Rusya’ya uygulanan yaptırımlar ters sonuç verdi. Hükûmetler artan borç yükünün üzerine gelen enerji ve gıda krizinin zirveye çıkardığı enflasyonla mücadele etmekte zorlanıyor. Avrupa ve ABD merkez bankalarının faiz oranlarını aşırı yükseltmek zorunda kalması riskleri arttırdı. Finansal şartların sıkılaşması, borç oranı yüksek olan devletlerle, firmalar ve hane halkı üzerinde daha fazla baskı oluşturdu. Bu durumda büyüme oranları daralıyor. ABD ekonomisinin yılın ilk çeyreğinde %1,5 küçülmesi bunun sonucu. Euro Bölgesi ilk çeyrekte 0,2 büyüyebildi...
Dünyada GSYH'ya oranla en fazla kamu borcu olan ülkeler arasında Japonya toplam borcunun GSYH'ya oranı yüzde 257 ile ilk sırada.. Yunanistan (%238), İtalya (%184), ABD (%162), Portekiz (%157), Birleşik Krallık (%149), İspanya (%148), Fransa (%146), Kanada (%142), Almanya (%128) ile sıralanıyor.. Almanya Federal İstatistik Dairesi’nin rakamlarına göre, ülkenin kamu borcu 2021 yılında 2,3 trilyon avro oldu...
Bu durumda her Alman 28 bin avro borçlu...
Görüyorsunuz borcu %100’ün altında bir Batı ülkesi yok. Bunlar gelişmiş ülkeler ama borç içinde yüzüyorlar.
Peki, Türkiye’nin durumu nasıl? Borç bakımından dünya ülkelerine büyük fark atıyoruz. IIF raporuna göre kamu borcunun GSYHİ’ye oranı %39,8 -ki bu oran OECD ortalaması olan %80’in yarısı kadar.- Hane halkının 2020'de %17,3 olan borçluluk oranı 2021'de %16,6'ya inmiş durumda. Yani Türk halkı eline geçen 100 liranın 16,6 lirası ile borcunu kapatıyor, gerisi cebine kalıyor. İşte bu yüzden ülkemizde yüksek enflasyona rağmen tüketim talebinde azalma yok aksine artış var. Alışveriş merkezleri, pazarlar tıklım tıklım dolu. Caddelerde seyreden en ucuz otomobilin fiyatı 400 bin, en pahalısı 3,5 milyon lira. Vatandaşım kazanıyor, harcıyor, ülke ekonomisi istikrarlı bir şekilde büyüyor... Bugün açıklanacak ilk çeyrek Gayrisafi Yurtiçi Hasıla %7,5, yıllık bazda %3,5 artacak. Türk ekonomisi son derece iyi durumda. Kimse moralini bozmasın. Masabaşında hazırlanan düzmece anketlere aldanmayın. Hepsi yalan, palavra!..
"Üçüncü çeyrekte kur gevşeyecek"
En canlı örnek: Nisan ayında 94,7 olan ekonomik güven endeksi mayısta tüketici, hizmet ve perakende ticaret sektöründeki iyileşmeyle 96,7 seviyesine yükseldi... Hizmet sektörü güven endeksi 121,7 perakende ticaret sektörü güven endeksi yüzde 121,4 Reel kesim (imalat sanayi) güven endeksi 107,0 seviyesine çıktı...
Rakamlar bize ekonomide kriz değil tam tersi büyük bir canlanma yaşandığını gösteriyor. İmalat sanayii %78 kapasiteyle çalışıyor. Güven endeksleri 100’ün üzerindeyse iyimserlik güçlenmiştir. İş dünyasının güveni yüksekse üretim de yatırım da istihdam da artar, ekonomi büyür. Net bir şekilde ortada. Ne enflasyon, ne de kurlardaki yükseliş iş dünyasını karamsarlığa itmemiş aksine desteklemiş. Zira fiyat artışları yaz aylarında yavaşlayacak üçüncü çeyrekte TÜFE hızla gerileyecek. Hiç endişe etmeyin kurlar da gevşeyecek, maliyetler de azalacak fiyatlar da düşecek. Rekor artış gösteren yeni mahsuller toplanıyor. Buğdayımız da var, Ayçiçeğimiz de...
Depolarımız ağzına kadar dolacak. Kimse aç açıkta değil, hükûmet muhtaçların bütün ihtiyaçlarını görüyor. Hâlinize bin şükredin, Cennet gibi vatana sahibiz. Ama bunu hazmedemeyenler var...
İstanbul'un fethinin 569'ncu yıl dönümü; Atatürk Havalimanı Millet Bahçesinin açılışına katılan 560 bin vatanseverin coşkusuyla muhteşem bir törenle kutlandı...
Fatih Sultan Mehmed Han, çağ kapatıp çağ açan İstanbul'u bize miras bırakmamış, emanet bırakmış. Yani gerçek sahibi biz değil miyiz? HABER:YENİAKİT
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.