Türkiye 15 Temmuz gecesi bin yıllık tarihinin en büyük darbe kalkışmasını yaşadı. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın cesareti, milletin asaleti, emniyetin gayreti ve ordudaki vatan evlatlarının kararlılığı ve cesareti sayesinde kalkışma en az hasarla atlatıldı.
Sivilden, polisten ve Türk Silahlı Kuvvetleri'nden 240 şehidimiz ve 1.440 yaralımız var. Kırk yıldan fazla bir süredir devlet içerisine sızan, CIA ve Mossad'ın kontrolündeki paralel devlet yapılanmasının bu kanlı girişimi, ülkemizi ve çevremizdeki dost ülkeleri uçurumun eşiğinden döndürdü.
Marmaris'te 40 bordo bereli görünümlü teröristin suikast girişiminden Allah'ın inayetiyle kurtulan Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, milleti meydanlara, demokrasiye sahip çıkmaya davet ederek kanlı girişimin engellenmesindeki baş aktör olmuştur.
Üniformalı teröristler, uçaklarla halkı, TBMM'yi, Emniyet Müdürlüklerini, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ni ve daha bir çok yeri bombaladılar. Darbeye direnen halka ateş açtılar ve tanklarla masum sivillerin üzerinden geçerek şehit ettiler. Gece boyu terör estirdiler, adiliğin, şerefsizliğin ve satılmışlığın her türlüsünü hiç çekinmeden sergilediler. Pensilvanya'daki teröristbaşının emirlerini harfiyyen uyguladılar. Devletin, milletin onlara emanet olarak verdiği uçakları, tankları, helikopterleri ve bilumum silahları kendi halkına karşı acımasızca, merhametsizce kullandılar.
Allah'a şükürler olsun ki; milletimiz bu tehlikeyi asil ve korkusuzca duruşuyla, göğsünü mermilere, bombalara siper ederek, gözünü kırpmadan tankın önüne geçerek, hatta zırhlı araçların paletlerinin altına yatarak durdurmayı başardı.
"Yurduma alçakları uğrutma sakın, siper et gövdeni dursun bu hayasızca akın" diyen Merhum Akif'in sözleri 15 temmuz gecesi karşılığını buldu.
15 temmuz bir milat olmuştur; bundan böyle kimse darbe yapmayı aklının ucundan dahi geçiremeyecektir.
Bu, tarihin en büyük üniformalı terörist kalkışması, ilk başta şer gibi görünse de sonrasında bir çok hayır doğuracaktır.
Fetöcü teröristler, yaptıkları bu girişimle kendilerini deşifre etmişlerdir. Çeyrek asırdan fazla bir süredir kendilerini gözbebeğimiz TSK içerisinde ve çeşitli devlet kurumlarında kamufle eden kardinalin çocuklarının kimler olduğu artık belli olmuştur. Devletimiz, belki de onlarca yıl sürecek temizliği bu kalkışma sayesinde çok kısa bir sürede yapacak ve büyümesini daha hızlı gerçekleştirecektir.
Cenab-ı Hakk, bizim şer gibi gördüğümüz bu hadisede aslında hayır murad etmiştir, Türkiye'nin ve ümmetin önünü açmıştır. Ülkemiz, içerisindeki ur'ları, dolayısıyla bağırsaklarını temizlemiştir ve kısa sürede de bu cerahatı tamamen içerisinden atacaktır.
Teröristlerin şehit ettiği 240 vatandaşımız arasında 3'de Pendikli hemşehrimiz var. Pendik İsmetpaşa Caddesi'nde esnaflık yapan Osman Yılmaz, Sülüntepe'de ikamet eden Burhan Öner ve Pendik Belediyesi'nin kepçe operatörü Yalçın Aran. Bu kardeşlerimize Yüce Allah'tan rahmet diliyorum.
Bu devlet, millet, ümmet ve dini İslam-ı Mübin için gözlerini kırpmadan darbecilerin tanklarının önünde duran şehitlerimizin ismi yaşatılmalıdır.
Pendik Belediyesi, şehitlerimizin isimlerini ilçedeki en nadide projelere vermelidir.
Ruhları Şad olsun, Rabbim, memleketkimize bir daha böyle acılar yaşatmasın.
Allah yar ve yardımcımız olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.