MEB. Yönetici Seçme ve Görevlendirme Yönetmeliği’ni, adından başlayarak tepeden tırnağa değiştirme zamanı gelmiştir. En son Ziya Selçuk döneminde değiştirilen yönetmelik, puanlama sistemindeki arızalarıyla uygulayıcıların, sonuçları itibarı ile de okul idarecilerinin çilesi haline gelmiştir.
Okul yöneticilerinin beklentilerini karşılamak için yönetmelik değil, aslında kanunu değiştirmek gerekiyor. Eğitim yöneticiliğinin kadrolu, profesyonel bir meslek olarak düzenlenmesi hep konuşuldu ancak bir türlü hayata geçirilemedi. En son Öğretmenlik Meslek Kanunu ile yakalanan şans da kariyer sisteminde olduğu gibi iyi kullanılamadı.
Son yıllarda eğitimin bütün yükü sadece okul idarecilerinin üzerine yüklenmiş durumda. Özellikle salgın sürecinde başlayan teknolojinin daha yaygın ve etkin kullanımı ile yönetim süreçlerinin hızlanması, sisteme değil dönemsel uygulamalara ağırlık verilmesi, belirlenen bazı alanlara aşırı yüklenmeler ve istatistikleri tutturabilme baskısı yöneticilerin iş yükünü artırmıştır.
Normal okul proje okul ayrımı, yürütülen projeler, belirlenen afaki hedefler, eğitim dışı merkezlerin okullar üzerinden kendini gerçekleştirme eğilimleri ile yöneticilere bir taraftan ağır iş yüklüyor, diğer taraftan da atanması, yer değiştirmesi, özlük haklarını vs. özensizce düzenleyip dört yıllığına görevlendirerek üst düzey performans bekliyoruz.
Kadrolu değil görevlendirme ile göreve başlayan, dört yıl sonra okulundaki devamı, kimsenin anlam veremediği bir puanlama sisteminden alacağı puana bağlı olan yöneticiler, puanlama sistemine ve dört yıllık süre sınırlandırmasına itiraz ediyorlar. Dört yılın sonunda okulunda kalmış olsa da yaklaşık sekiz ay süren takvim zaten yeteri kadar motivasyon kaybına sebep oluyor. Son puanlama ölçeğiyle çok sayıda idareci dört yıl sonra okulundan ayrılmak zorunda kalıyor.
Eğitim yönetimi kadrolu profesyonel meslek olarak kanunla düzenlenene kadar, mevcut yönetmelik gündeme alınmalı, etraflıca çalışılmalı ve ikinci dördün sonunda isteyen idarecilere kendi okulunu bir kez daha tercih etme hakkı tanınmalıdır. İsteyen yöneticilerse mevcut uygulamada olduğu gibi yer değiştirebilmelidir.
Yöneticilerle ilgili yapılacak düzenlemeler, 2023 Ocak ayında oluşacak mali dengeler gözetilerek de yapılmalıdır. Uzman ve başöğretmenliğin getireceği yeni maaş dengesizliği ile hiyerarşinin doğasına aykırı durumlar ortaya çıkaracaktır. Oluşması muhtemel çarpıklıklar bile bu alanda bir düzenlemenin acilen gündeme alınması gerektiğini göstermektedir.
Bu şartlarda sekiz yıl olan süreyi on iki yıla çıkarmak ve puanlama ölçeğini sade, uygulanabilir ve adil bir şekle kavuşturmak zorunluluk haline gelmiştir. Dört yıllık iki dönem mevcut şartlarda çok az, üçüncü bir dönem hakkı verilmeli ve istikrar gözetilmelidir. Talep de aklın yolu da dönemin gerekleri de bunu emrediyor. İsteyen yöneticilerimizin de yerlerini değiştirebilme hakkına sahip olmaları kaydıyla, iki dönem çok az, üç dönem olmalı ve görevlendirme değil atama