Ankara'daki terör saldırısı ciğerlerimizi dağladı. 37 vatandaşımızı, pırıl pırıl gençlerimizi teröre kurban verdik. Hayatını kaybeden terör şehitlerine Allah'tan rahmet diliyorum. Yaralılarımıza da acil şifalar diliyorum.
Son bir yılda 5'inci terör saldırısını yaşadık. Ankara'da 3, İstanbul Sultanahmet ve Suruç olmak üzere 5 terör saldırısı. Ülkemize karşı topyekün bir saldırı söz konusu. Terör saldırılarının perde arkasında çok uluslu güçler var. Konsorsiyum ürünü terörle karşı karşıyayız. Türkiye ile savaşı göze alamayan korkakların, terörü kullanmak marifetiyle Türkiye'ye diz çöktürme girişiminden bahsediyoruz.
Her yerden saldırıyorlar, dört biryandan üzerimize geliyorlar ki, yaşanamaz, istikrarsız bir Türkiye olsun. Korku dağları oluşturmaya, millette panik meydana getirmeye çalışıyorlar ki, ülke yönetilemez olsun. Cumhurbaşkanı, hükümet işini yapamaz olsun ve istifa etsinler. Önce siyasi istikrarsızlık, ardından ekonomik istikrarsızlık ve Türkiye kaosa gitsin projesine su taşıyorlar.
Kürtleri sokağa dökemedik, bari Türkleri sokağa dökelim. Halk ayaklansın, sokaklara dökülsün, hükümet istifa sesleri yükselsin. İkinci bir Gezi provokasyonu için tüm şartlar oluşsun.
Zaten terör örgütü ve paralel çete Haziran'a dikkat çekmiyorlar mı? Dışarıdaki şer güçler ve içerideki işbirlikçileri elbirliğiyle Türkiye'yi durdurmak için kaos değirmenine elbirliğiyle su taşımıyorlar mı? Hükümeti yıkmak, Recep Tayyip Erdoğan'ı devirmek ve Türkiye'yi yönetilemez hale getirmek için elerinden geleni ardına koymuyorlar mı?
Şimdiye kadar dünya da hiç bir ülke, Türkiye gibi baskı altına alınmamıştır. Hem içeriden hemde dışarıdan bu kadar yoğun saldırıya uğrayan ve 40 yıldır terörle mücadele eden başka bir ülke gösteremezsiniz.
Batı'ya Amerika'ya, Rusya'ya, İran'a ve İsrail'e karşı, onların piyonu olan terör örgütüne ve içerideki dindar görünümlü hainlere, demokrat görünümlü iki yüzlülere karşı amansız bir savaş veriyoruz.
İhanetin, hilenin, ikiyüzlülüğün ve alçaklığın her türlüsünü çekinmeden sergileyebilen düşmana karşı dik duruyor ve Hakk mücadelesi veriyoruz.
Büyük Türkiye'nin önüne engel koymak isteyenlerin, karşı çıkanların isteklerine boyun eğmiyor, doğru bildiğimiz yoldan emin adımlarla hedefe ilerliyoruz.
Rusya, Suriye'den çekilmek zorunda kaldı. Çok sayıda kayıp verdi. Gerek üst rütbeli askerleri, gerekse KGB'nin önemli isimleri Suriye topraklarına gömüldü. Putin'e çok yakın, askeri istihbaratın beyni, Lübnanda suikaste uğradı. Rus ekonomisi çökme noktasına geldi ve çareyi işgal ettikleri toprakları terketmekte buldular.
Bu terkedişte, Türkiye'nin ve onun kahraman evlatlarının rolü oldukça fazladır.
Sadece Rusya mı? Diğerleri de bu coğrafyadan gitmek zorunda kalacaktır. Bu topraklar er yada geç asıl sahibine rücu edecektir. Bu toprakları 400 yıl adaletle, barışla yönetenlerin torunları, yakın gelecekte yeniden tek söz sahibi olacaktır.
Bütün mazlum Coğrafyaların gözü, kalbi Türkiye'nin üzerindedir. Duaları Türkiye ile birlikte ve Türkiye'nin güçlenmesinden yanadır.
Türkiye'ye diz çöktürme derdinde olanlar, yakında kendileri diz çökecektir.
Yeter ki biz, kendi içimizde birlik ve beraberliğimizi muhafa edelim. Gerisi çok kolaydır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.