Konut piyasasındaki fiyat dengesizliği, konut üreticilerini harekete geçirdi. Dünya gazetesinden Nurdoğan Arslan Ergün'ün haberine göre, konut üreticileri ev sahipliği oranını artırabilmek için dar gelirliye finansman sağlayacak bir modele ihtiyaç olduğunu belirtiyor.
Bunun için de yapı tasarruf sandıklarının ve tasarruf finansman şirketlerinin bireysel emeklilik sistemi (BES) gibi desteklenmesi gerektiği belirtiliyor.
GAYRİMENKUL FONU
Önerilen modelde; yüzde 30 devlet desteği sağlanmasıyla gayrimenkul fonu kurulacak, biriken fonlarla dar gelirlinin konuta erişimi kolaylaşacak, böylece artan fiyatlar da kontrol altına alınabilecek. BES modeliyle 500 milyar dolara yakın yastık altı kaynakların da sisteme çekileceği düşünülüyor.
RAPOR HAZIRLANDI
Üyelerini markalı konut üreten firmaların oluşturduğu Konut Geliştiricileri ve Yatırımcıları Derneği (KONUTDER) de yeni dönem takvimine ‘kentsel dönüşüm ve sosyal konut’u aldı. 10 yıllık strateji raporu hazırlayan dernek, önceliği konut alıcısı ve yatırımcısı için güvenli piyasa koşullarının geliştirilmesi, kentsel dönüşüm ve erişilebilir konut arzının ihtiyacı karşılayacak düzeye gelmesine verecek.
Ancak bunun sağlanıp piyasa dengesinin oluşması için kamunun da işin içinde olması gerekiyor.
KONUTDER Yönetim Kurulu Başkanı Ramadan Kumova, “Yeni dönemde ülkemizin gerek yeni üretim gerek kentsel dönüşüm sayesinde güvenli yapı stokuna kavuşması en öncelikli başlığımız olurken, depreme dayanıklı konutların ulaşılabilir olmasını sağlamak için de finansman modelleri üzerinde çalışmaya devam edeceğiz” dedi.
En önemli gündem maddelerinin kentsel dönüşüm ve sosyal konut olduğuna dikkat çeken Kumova, “Bu alanlarda istenilen ivmenin kazanılması için kamu-özel sektör işbirliği şart” diye konuştu.
Konut finansmanına da dikkat çeken Kumova, “Şu anda konut satışları, kredi imkanlarının kısıtlı olması dolayısıyla geçen yılın gerisinde. Krediye erişim imkanları çok düştü. Bu da kredili konut satışlarına yansıdı. Şu anda ortalama yüzde 20 seviyesinde. Yani her 100 konuttan 20’si için krediye erişim sağlanabilmiş. Kredi imkanları artırıldığında ya da yeni finansman olanaklarının sağlanmasıyla satışlar da ivmelenecektir” şeklinde konuştu.
KONUTDER Finansal İklimi İyileştirme Komitesi Başkanı ve Ağaoğlu Murahhas Azası Hasan Rahvalı da 2 Haziran itibariyle 10 trilyon TL’ye yakın kredi içinde konut kredisinin sadece 434 milyar TL’de kaldığına işaret etti. “Kaynakları sisteme sokmamız lazım” diyen Rahvalı, erişilebilir konut için konut sandığı oluşturulması gerekliliğine vurgu yaptı.
ARSA MALİYETİNDE İYİLEŞTİRME TALEBİ
Sosyal konut üretebilmek için konut geliştiricilerin bir diğer talebi de arsa maliyetlerinde iyileştirmeye gidilmesi. Her yıl satılan konutun yarıdan fazlasının sosyal konut segmentinde olması gerektiğini söyleyen Ramadan Kumova, “Bu segmente proje geliştirmenin temel problemi ise arazi maliyetleri. Eğer kamu otoriteleri ve yerel yönetimler uygun maliyetle arazi geliştirme yönünde sektörümüze öncülük eder ve bizlere yol gösterebilirse biz de sektör olarak daha uygun maliyetle konut üretimi konusunda elimizi taşın altına koyarız” diye konuştu.
“Temel problem arsa maliyetleri” diyen Kumova, “Pandemi sonrasında arsa fiyatları çok yükseldiği gibi, arsa sahipleri bazı bölgelerde yüzde 70-80’lere varan oranlar talep edebiliyor. Her kesimin konuta ulaşabilmesi için arsa maliyetlerinin düşük olması gerekiyor. Kamu özel sektöre uygun maliyetlerle arsa temin edebilirse uygun maliyetli konut üretimi de artacaktır” ifadelerini kullandı. Kumova, arzın artırılmasıyla kira sorunun da çözüleceğini belirtti. KONUTDER’in gündeminde yabancıya konut satış politikalarının iyileştirilmesi de yer alacak.
SOSYAL KONUT İÇİN TALEPLER NE?
- Yapı tasarruf sandıkları oluşturulsun ve bu tasarruflar BES gibi yüzde 30 devlet desteği alsın.
- Deprem konutlarında olduğu gibi sosyal konutlara da markalı üreticiler dahil edilsin.
- Maliyetlerin yüzde 70’ini oluşturan arsa maliyetleri için kamu devreye girsin, özel sektöre arsa üretilsin.
- Gayrimenkul ile ilgili vergi mevzuatında KDV oranları ve tapu harçları iyileştirilsin.
- Deprem bölgesinde yapılacak projelerde yüzde 100 KDV muafiyeti olsun.
- Kentsel dönüşümün tanımı değiştirilsin, geniş çaplı finansman modeli oluşturulsun.
- Malzeme ve işçilik maliyetleri özellikle kentsel dönüşüm projelerinde dikkate alınsın.
- Konut alımlarında kredi politikası yeniden düzenlensin ve erişilebilirlik sağlansın. KAYNAK:HABER7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.