• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 11 °C

SOSYAL MEDYA İLE NEREYE KADAR?

Talat Yavuz

Kamu kaynağı ile sosyal medya uzmanları istihdam ederek, insanımızın yanıltılmasına daha ne kadar seyirci kalacağız? Devlet kurumlarının hangi düzeyde, hangi etik kurallar çerçevesinde sosyal medya kullanacağına dair düzenleme ne zaman gözden geçirilecek? Beceriksizleri becerikli, tembelleri çalışkan, kirlileri temiz olarak görmeye mecbur muyuz?

Özel sektörün, sivil toplumun, siyasetçilerin ve şahısların sosyal medya kullanmasını, kamudan farklı değerlendirmek gerektiğinin farkındayım. Kamu kurumlarının sosyal medya kullanması yasaklansın da demiyorum.

Kamuda sosyal medya kullanımının, sunulan hizmetlerin tanıtımı, insanımızı bilgilendirme, olumlu kamuoyu oluşturma, kötü niyetli olanlara karşı önlem alma, kurumların tanıtımı gibi önemli işlevlerinin; yöneticilerin gündemde kalma, görünür olma, üst yöneticinin gözüne girme ve yükselmenin aracı haline dönüştüğünü, ilkesiz ve sevimsiz hale geldiğini söylüyorum.

Bugün neredeyse bütün devlet kurumlarında, maaşı devlet tarafından ödenen, eğitimi, donanımı ve asıl görevi başka alanda olan binlerce kamu görevlisinin, sosyal medya kullanımı için asli işinden alınması, kamu kaynağının kötüye kullanılmasıdır.

Eğitimden örnek verecek olursak, her yıl binlerce ücretli öğretmenin görev yaptığı ülkemizde, sosyal medya kullanımı için istihdam edilen öğretmen sayısını bilen var mıdır? Bir de bunun yanına proje koordinatörlerini, ar-ge ve ölçme değerlendirme ekiplerini, fotoğrafçıları vs. eklerseniz ne demek istediğim daha iyi anlaşılacaktır. Bir okul müdürünü okulundan alarak, ilde görevli bir şube müdürünün asistanı, fotoğrafçısı veya sosyal medyacısı yapan yönetim anlayışını doğru bulmuyorum.

Atılan yanlış bir adım ardından başka yanlışları getiriyor. Projelerin abartıldığı ve okul yerine ilçe, il ve bakanlık birimleri tarafından takip edilmeye başlandığı veya bizzat yürütüldüğü günden beri, okulundan alınan, öğrencilerinden koparılan öğretmen sayısı giderek arttı ve bugünkü keşmekeş ortaya çıktı. Bir kez daha belirtelim ki eğitim değeri olan projeler okullarda, öğrencilerin yaptığı veya öğrencilerle yapılan projelerdir.

Her yaptığını gözümüze sokma, başımıza kakma anlayışı kültürümüze de aykırıdır. Özellikle üst yöneticilerin sürekli sosyal medyada olması; “Yapılması gereken asıl işleri kim, ne zaman yapıyor?” sorusunu akla getirmektedir.

Bazı paylaşımlar zannedilenin aksine olumsuz mesaj bile içerebiliyor. “Mütevazı, halkın içinde yönetici” görüntüsü verme çabası, aynı zamanda halktan uzak olmanın ve gizli bir kibrin de itirafıdır aslında. Normal hayatında bisiklete binmeyen, mutfağa girmeyen bir yöneticinin, çalışılmış bir senaryo ile bisiklete binmesi, mutfaktan poz vermesi kimseyi etkilemeyecektir.

Hiyerarşide astlar için performans kriteri haline getirilen, emir komuta ile yürütülen sosyal medya kullanımı, devletin sosyal medyadan yönetildiği böylesine dönemlerde çok daha özenle yürütülmelidir.

Önlem alınmazsa iştahı kabaran özensiz yöneticiler, önce kurumlarını sonra da kendilerini bitirecekler ve bu gidişle birkaç yıla kadar, ortada devlet ciddiyeti ve saygınlığı diye bir şey kalmayacaktır.

Talat YAVUZ

Memur Sen İstanbul İl Başkanı

[email protected]

Bu yazı toplam 561 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113