LGS, YKS derken öğretim yılı bitti, okullar kapandı. İdareciler, öğretmenler, öğrenciler ve veliler için işkenceye dönüşen zor bir yılı geride bıraktık. Eğitimde bu yılın manşeti ne olur diye sorulsa; “salgındaki bir ülkede eğitim yönetilmezse neler olur?” cümlesini öneririm.
Karantina ve kapanma günleri geride kaldı. On sekiz yaş üstü aşılanmaya devam ediyor. İkinci, üçüncü aşısını olanların sayısı artıyor. Günde iki milyona yakın aşı yapılıyor. Üç dört ay sonra tamamen normale döneceğimiz, maskeden kurtulacağımız konuşuluyor, umutla bekliyoruz.
Okulların kapanması, aşının hızlanması, kısıtlamaların kaldırılması ve yaklaşan Kurban Bayramı ile ülkemiz tam anlamıyla tatil havasına girdi. Tatile girmeyen bir grup insan var ki, bugünlerde çok anlamlı bir mücadeleye hazırlanıyor.
Memur Sen, bütün hizmet kollarındaki yetkili sendikaları, işyeri temsilcisinden genel başkanlarına kadar binlerce yöneticisi ve yüzbinlerce üyesiyle, 6. Dönem Toplu Sözleşme sürecine hazırlığını tamamladı ve bugün itibari ile alanlara iniyor. Bugün yüzbinler şehirlerin meydanlarında, bir yandan ekonomik kayıplarını telafi etme, diğer yandan da 2022, 2023 yılları için insanca yaşayabileceği bir ücrete kavuşma mücadelesi verecek.
Toplu sözleşme masasında memurun elinde; yüksek enflasyon karşısında maaşların erimesi, yapılan son zamlar, artan gıda fiyatları, büyümeden payına düşeni alma gibi önemli argümanlar varken, hükümetin elindeki en önemli araç ise 4688 Sayılı Kanun olacak. Tahmini enflasyon hedefleri üzerinden yapılan teklifler ve hakem heyeti güvencesi arasındaki dar alana sıkışmadan, toplu sözleşme öncesi açıklanan tasarruf tedbirlerine aldırmadan, en iyi sonucu alabilmek için mücadeleye bugün başlıyoruz.
Bize düşen haklı taleplerimizi dile getirmek, anlatmak, haykırmak ve koparıp almaktır. Bunu yapabilmek için her fırsatta eleştiren, aldıklarımızı yetersiz bulan, sendikalar neden hep birlikte mücadele vermiyor diyenleri şimdi göreve davet ediyoruz.
Diğer sendikalara, Memur Sen’le beraber hareket etme çağrımızı yaptık, taleplerimiz ve yol haritamız hazır. Sendikasız olan yüzde otuz beşi, farklı sendikalara üye yüzde altmış beşi, tatile gittilerse bile tatillerini keserek yarın Aksaray Metrosu önüne bekliyoruz. Madem hepimizi ilgilendiriyor, madem beraber olalım diyordunuz ve ne alırsak aynısından herkes yararlanıyor, buyurun o zaman. Bugün Memur Sen’in yanında olmak, memurun yanında olmaktır, iyi niyetini ortaya koymaktır. Sonradan eleştirmek ise kurgudur, art niyettir.
Şimdi toplu sözleşme zamanı dedik. Çalışanı ve emeklisiyle beş milyon, aileleriyle beraber neredeyse ülke nüfusunun yarısını ilgilendiren toplu sözleşme sürecinin; bütün kesimler tarafından, 2023 seçimleri öncesi son toplu sözleşme olduğu vurgusu ile değerlendirilmesini; iktidar ve muhalefet mutlaka takip ediyordur. Her haftaya kocaman bir yalan sığdıran muhalefetin, toplu sözleşme sürecini nasıl takip ettiğini kimse merak etmiyordur.
Evet, şimdi toplu sözleşme zamanı ve biz hazırız. Yarın Aksaray meydanını ve bütün şehir meydanlarını şenlendirme vaktidir, bekliyoruz. Söylenmeyelim, gelin birlikte söyleyelim. Bugün eyleme gelmeyenler, yarın bizi eleştirince söyleyecek sözümüz olsun istedim.