• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 11 °C

Şimdi değilse ne zaman?

Ümit Kahyaoğlu
En makbul iş, vaktinde yapılan iştir.

İşler zamanında, doğru yapılırsa ve doğru planlanırsa sorunlar asgariye iner. Doğru olan bu iken, biz işi zorlaştırmak için elimizden geleni yapıyoruz. Yani işleri zamanında yapmak konusu Türk milletine uyarlandığında maalesef karşılık bulamıyor.

İstanbul büyük bir kent. Nüfus her geçen gün artıyor, 'göç'ün ardı arkası kesilmiyor. Bu gelişmenin son 10 yılda daha büyük bir hızla arttığını söylersek abartmış olmayız.

Pendik'te büyüyor ve inanılmaz bir gelişme gösteriyor.

Gelişme, beraberinde zenginleşmeyi de getiriyor. İnsanlarımız zenginleşiyor, varlık sahibi oluyorlar. Varlıkların başında da ev ve otomobil geliyor. Banka kredileri oldukça iyi seviyede. Fırsatını bulan, durumunu biraz düzelten hemen başını sokacak bir ev almanın telaşına düşüyor. Ev tamam olunca sıra otomobile geliyor. Fırsatını bulan bu sefer de otomobil edinmenin telaşına düşüyor.

Otomobilini alan da yollara düşüyor.

Araç sayısı o kadar çok arttı ki; akıl sır erdirebilmek mümkün değil. İstanbul trafiği derken, artık Pendik trafiğini de telaffuz ediyoruz. Sabah akşam Kurtköy yolunda seyahat ediyorum. Ankara Caddesi olarak bilinen bu yolda trafik çilesi her geçen gün artıyor. İki şeritli olan Kurtköy yolunda sabah ve akşam trafik durma noktasına geliyor. Bunun en önemli nedenlerinden bir tanesi park yasağının ihlali. İki şeritli olan yolun, bir şeriti park ihlali nedeniyle kapatılıyor. Kalan bir şeritten trafik işliyor.

Trafik sıkışıklığının bir diğer nedeni de, gereksiz trafik lambaları. Şahsımın tespitine göre, 10 kilometre uzunluğundaki Ankara Caddesi'ndeki trafik ışıklarının dörtte biri gereksiz. Trafik akışını kesintiye uğratmaktan başka bir işe yaramıyor.

Pendik merkezinde mesai yapan çekicilerin Kurtköy yolunda da mesai yapması gerekiyor. Sinyalizasyonlarla ilgilenenlerin de iyi bir gözlem yapmalarını tavsiye ediyorum.

Araç sayısındaki artıştan söz etmiştik. Bu artış öylesine ileri boyutlara ulaştı ki, ne caddeler ne de sokaklar araçlardan geçilmiyor. İstisnasız Pendik'in her köşesi, en ücra sokağı bile araç dolu. Sağlı sollu parklar yüzünden sokaklarda bile trafik kesintiye uğruyor.

Yaşadığım canlı bir örneği vermek istiyorum:

Kaynarca Mahallesi Barbaros Caddesinden örnek vereceğim. Yaklaşık 10 yıl önce bu caddede park eden araçların sayısı 10'u geçmiyordu. İşlek bir cadde de değildi. Şimdi salı pazarının kurulduğu bu caddede park edecek yer bulmak mümkün değil.

Caddede eski binalar yıkılıyor, yerine yeni ve modern binalar inşa ediliyor. Buralara yeni insanlar taşınıyor. Bu insanlarında bir çoğu araç sahibi. Bu yeni taşınan insanlar da araçlarını apartmanın önündeki caddeye park ediyor.

Demek istediğim şu ki; Yeni binalar yapılırken, neden binaya otopark şartı koyulmuyor.

Biliyorum, bu şart maliyetleri artırıyor.

Peki maliyetler artacak diye, yolları araçlarla mı dolduracağız? Yayalara yürüyecek yer bırakmayacak mıyız?

Bu yalnıştan ne zaman vazgeçeceğiz?

Çağımıza, gelişen Türkiye'ye uymayan bu yapılaşmaya ne zaman dur diyeceğiz.

Bazı şeyleri zamanında yapmaz, önlemi zamanında almazsak, ileride düzelteceğiz diye daha çok zorluk çekmez miyiz?

Bu yazı toplam 1596 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113