SERDENGEÇTİ

Bundan sonra sizlere bu köşeden yazacağım çünkü Serdengeçti, Osmanlı askeri sisteminde; Akıncılar içinde düşman ordusu içine girmek ve muhasara altındaki kalelere dalmak için gönüllü yazılanlar hakkında kullanılan bir tabirdir.
Güç ve menfaat tapınağının etrafında saf tutmaya alışkın kaypak iradeli bürokratlar ile ilimde, sanatta, ekonomide, politika ve yönetimde yol alınamaz. Bu yolu risk almayan, taşın altına elini koymayan, rahatına düşkünlerle değil, o yola baş koyan âşıklarla, canlarıyla oynayan serdengeçtilerle alırsınız.
Değer ölçüleri maddeleşmiş fertler bunu başaramazlar.
Medeniyetlerin ilerlemesi yalnız ve yalnız vatanını seven, nitelikli, ahlaklı insan ile mümkün olmuştur. Bu millet her defasında memleketine ve ebedî gayelere hizmet eden, kaliteli, samimi kadrolar sayesinde başarmıştır.
Halkın bizden beklediği,  az söz söyleyip çok iş yapmamızdır.
Milletimiz 2023 yılına ekonomide, enerjide, teknolojide kendi kendine yeten, yerli ve milli değerleri benimseyen, zirveleri hedefleyen nesiller yetiştirmemizi beklemektedir.
E o zaman, durmak yok yola devam.
Alo 147 MEB Şikâyet Hattı ve Öğretmenler;
Eğitim sistemimizin işleyişinde bir takım problemler olduğu ve yeni kararlar alınarak bu problemlerin giderilmeye çalışıldığı aşikârdır ancak bu yeni uygulamalar sorunları daha farklı ve karmaşık hale getirebilmektedir.  Bunun en güzel örneği ise; 1 Mart 2012 tarihinde Ömer DİNÇER döneminde, ülkemizde en ücra köşede kalmış bir köy okulunun bile yaşadığı sıkıntıları öğrenip çözüme ulaştırabilmek amacıyla kurulan  Alo 147 Hattı, amacı dışına çıkarak öğretmen şikâyet hattı olarak kullanılmaya başlanmıştır.
Belki iyi niyetlerle kurulan, eğitimin ve eğitimcinin kamusal olarak denetlenmesine aracılık etmesi arzulanan "Alo 147"  hattı, birçok kişinin isimsiz,  imzasız bıraktığı şikâyetle "hak aramadan" daha ziyade "baş ağrıtma" niyetlerine hizmet aracı haline getirilmiştir.  Öğretmenler arasında da çürük meyveler olabileceğini elbette kabul ediyoruz ama bunlar % 1-2’ yi geçmez. Çağımızda Velilerin haklarını aramasını en doğal / gerekli bir ihtiyaç olarak görmemiz gerekir, tabi bunun bir kültürü olması şartıyla. Eğitim süresince öğrenci, öğretmen, veli ve idareciler olabildiğince birbirlerine karşı saygı ve sevgiyi kaybetmemeli, destek olmalı ve eğitim sorunları el ele çözüme kavuşturulmalıdır. Sorun yaşayan insanlar açık yüreklilikle gerekli makamlara başvurup dertlerini anlatmalılar.
Veli sorununu önce sınıf rehber öğretmeni, müdür yardımcısı, müdür silsilesinde çözmeli, çözemiyorsa ve haklı olduğundan eminse ilçe milli eğitime giderek açık kimliğiyle ve imzasıyla dilekçe vermelidir. Bu silsile izlendiğinde Milli Eğitim Bürokrasisi aralarındaki çürük elmaları(tacizci, rüşvetçi, psikopatları) temizlemekten memnun olacaktır.
Ama 147 hattını Demokles’ in kılıcı gibi Öğretmenlerin üzerinde baskı kurmak isteyen, suiistimal eden veli sayısı azımsanmayacak kadar çoktur. Bu şikâyetlerle Bürokrasi gereksiz yere yorulmakta, iş gücü ve zaman kaybı ortaya çıkmaktadır. Hattın suiistimale açık olduğu ve asılsız şikâyetlerin öğretmenlerin mağduriyetine neden olabileceği aşikârdır. Hele birde Öğretmene soruşturma açılırsa adı bile yetiyor. Sonucunda hiçbir ceza alınmasa ve yanlış bir eylem olmasa da "Öğretmen soruşturma geçiriyor" propagandası insanı bitiriyor.
İftira edenlere ceza uygulanmadığı sürece 147 öğretmene baskı hattıdır. Yapılan şikâyet asılsızsa asılsız şikâyette bulunandan hesap sorulmalıdır. Bir Öğretmen 147 ye şikâyet ediliyorsa ve  bu öğretmen iftiraya maruz kaldığı yapılan araştırma neticesinde ortaya çıkıyorsa, memurun muhakematı kanununa göre, memura haksız yere iftira ve isnada bulunmaktan 147 ye şikâyet edenin, maddi ceza alabilmesi gerekmektedir.
Doktorlara çıkan koruma yasası öğretmene de çıkmalı, veli okula girdiğinde yasalar çalışmalıdır.
Öğretmenlerimiz haksız yere yıpratılmamalı, manen incitilmemeli, onların moral ve motivasyonunun eğitimde kalite ve verimlilik olduğu gerçeği ihmal edilmemelidir.