Saadet Pendik Siyaset Okulu 3.Sınıfını Başlattı
Geçtiğimiz yıllarda 1 ve 2.Sınıfları başarıyla tamamlanan ve yoğun talep üzerine
yeniden başlatılan Program hakkında açıklama yapan Pendik ilçe başkanı Ahmet
TÜRKCAN şöyle konuştu “Siyasi işler Başkanlığımız tarafından yürütülen siyaset
okulu, Partimize kurumsal kimlik kazandırmak ve parti mensupları arasında söylem
birliği sağlamak açısından önem arz etmektedir. Siyasete ilgi duymak, siyaset yoluyla
millete hizmet etme amacı gütmek bile başlı başına bir erdemdir. Çünkü siyaset,
fedakârlık gerektirmektedir. Programın emektarlarına teşekkür ediyor, katılımcılara
başarılar diliyorum.
Konu hakkında açıklama yapan Siyasi İşler başkanı Mahmut KILIÇ “Siyaset okulu
seminerleri ile amacımız Siyasal bilinci ve siyasal sorunlara duyarlılığı artırmak, yerel
siyasetçileri ve siyasete ilgi duyan genç ve kadınların siyasal donanım ve birikimlerini
yükseltmek, Partimiz için nitelikli kadroların yetişmesini sağlamak, Teşkilatlarımızın
Siyasi konularla ilgili donanım ve birikim sahibi olmalarını temin etmektir. Siyaset
okulumuza katılan ve başarılı olan teşkilat mensuplarımıza önceki yıllarda olduğu gibi
bu yılda organize edilecek bir törenle sertifikaları verilecektir” dedi.
‘İbrahimi Dinler’ İfadesi Batı’nın Uydurmasıdır Ve Yanlıştır
Siyaset Okulunun Dördüncü haftasının eğitimcisi Marmara Üniversitesi İlahiyat
Fakültesi Dinler Tarihi Anabilim dalı Öğretim Üyesi Prof.Dr. Ömer Faruk Harman
oldu. Karşılaştırmalı olarak Dinler Tarihini anlatan HARMAN çarpıcı açıklamalarda
bulundu. Harman Şöyle konuştu: Günümüzde daha çok diyalog faaliyetleri
çerçevesinde ‘İbrahimi dinler’ ifadesi kullanılır. Bu ifade yanlış bir ifadedir. Bu ifade
ile Yahudilik, Hıristiyanlık ve İslam kastedilir. Bu günkü Hıristiyanlık ve Yahudilik ilahi
mesajların değiştirip tahrip edilmesiyle batıllaşmıştır.
Hz İbrahim Tevhid Akidesini ısrarla savunurken, putları kırarken, put ustası olan
babasıyla kavga ederken bu gün teslis’i tevhidin yerine ikame eden bir din İbrahim’i
bir din olamaz. Hz İbrahim Tevhid Akidesini ısrarla savunurken, Rabbi insan gibi
elleri kolları olan, uyuyan, unutan yürüyen, pişman olan nadim olan olarak algılayan
günümüz Yahudiliği tevhidi bir din olamaz. Yahudiler ilahı insanlaştırmışlardır,
Hıristiyanlar da insanı ilahlaştırmıştır.
‘İbrahim-i dinler’ adlandırması batı adlandırmasıdır ve yanlıştır. Kuran’ı Kerim bu
gerçeği Al-i İmran suresi 67 Ayet inde açıkça ifade etmiştir. “İbrahim ne Yahudi idi ne
de Hıristiyan’dı. Fakat o, hanif (Allah'ı bir tanıyan, hakka yönelen) bir Müslüman’dı.
Allah'a ortak koşanlardan da değildi.”
Eğer biz hangi sebeple olursa olsun batıl bir inanca hak dersek kendi inancımızdan
taviz vermiş oluruz. O zaman Efendimiz (s.a.v) ve Sahabe-i kiramın mücadeleleri ne
olur. Peygamberimizi en iyi kabul etmesi gereken onlar olduğu halde, çünkü onlar
kitap ehliydi Müslümanlara Medine en büyük düşmanlığı yapan Yahudiler değimliydi?
Asırlar boyu İslam’ a en büyük düşmanlığı olan Hıristiyanlar değimliydi?
Bu ifade ile kastedilen bir önemli yanılgı da bir olan Allaha Kulluğun Hz. İbrahim
ile başladığını göstermektir. Günümüz Yahudi ve Hıristiyanları Hz. İbrahim’i en ulu
ataları kabul ettikleri için her şeyi onunla başlatmaktadırlar. Halbuki bir olan Allaha
Kulluk Hz. İbrahim ile başlamamış, Hz. Adem ile başlamıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.