Türkiye-Rusya gerginliğinin ve Rusya içerisindeki Türkiye karşıtı söylemlerin konu alındığı yazıda Zaremo Memetova şu görüşlere yer verdi;
İŞTE O YAZI:
Rusya'nın düşmanı Nato veya Türkiye değil, 100 yıldır kendi içinde asimile edemediği Asya Türkleri ve Müslümanlarıdır.
Bu gün Rusya Federasyonu kanunlarına göre, miting yapmanın cezası 8 yıl hapistir. Ayrıca bu mitingi kameraya kaydetmek, yayınlamak da aynı cezayı teşkil eder. Bu nedenle rusya'da miting göremezsiniz.
Suriye İdlib te yaşanan kalleşce saldırı sonrasında Rusya sosyal medyasında Türkiye'ye karşı hakaretler, küfürler, tehditler, hatta konstantinov'u (İstanbul) geri almanın zamanı geldi diyecek kadar küstahlaşanlar var. Ama Rusların bilmediği önemli bir de sorunları var. Sovyetler dağılmış ve Kazakistan, Kırgızistan, Özbekistan, Türkmenistan, Azerbaycan artık Rusyanın bir parçası değil, bağımsız devletlerdir. Diğer taraftan bağımsızlıklarını erteleyen İleri Kavkazlar, Çeçenler, Kumuklar, Karaçaylar ve Tatarlar'da bağımsız olmak için küçük bir fırsat beklemektedir. Bu devletler ve devlet olma yolunda sırasını bekleyen Özerk Oblas'lar Rusyanın tarihte yaptığı soykırımları, katliamları hiç bir zaman unutmuş degildir. Konstantinov'u (İstanbul) almak gibi bir düşünce içerisine girenler, Moskova'yı kaybedip, Sibirya'da yaşama ihtimalini de düşünmelidir.
Ne zaman kadim Türk topraklarından bahsedilse, nedense bilinçli ve maksatlı bir şekilde, bu bağımsız Türk devletlerinin ve bağımsız olma yolunda fırsat bekleyen özerk Oblas'ların Türklüğünü unuttukları, asimile oldukları yazılıp çizilir. Peki Türkiye'de herkes top yekün Türk kültürüne bağlı kalmış ve milliyetci midir ?... Elbette hayır... Politik olarak bakıldığında, Türkiye gibi diğer Türk devletlerinde de çeşitli siyasi görüşe sahip insanlar vardır. Ama bu birlik olma yolunda ölçü değildir.
Bu gün Çeçenistan'da Kadirov yönetimi nasıl Çeçen halkını temsil etmiyorsa, Dudayev Çeçenler'i baskı politikaları ile sessiz kalıyorsa, işgal edilen Kırım'da da parlemento yönetimi Tatarları temsil etmiyor, Kırım Türkleri baskı politikası ile sessiz bırakılıyor. Kısacası, Sovyetler'de olduğu gibi, Rusya Federasyonunda da Asya Türkleri ve Müslümanları aynı baskı politikası ile karşıkarşıyadır.
Bir gerçek var ki Slavlaştırma politikaları, asimilasyon, halkları kendi topraklarında azınlığa düşürmek için yaptıkları sürgünler, tuğla fabrikalarında yakılan tarih, din, dil, bilim adamları ve aydın katliamları bir fayda vermemiş, aksine kültürüne daha bağlı şuurlu bir millet kılmış, Rusların karşısına 100 yıl sonra en büyük kabus olarak çıkmıştır.
Bu nedenle Rusya'nın düşmanı Nato veya Türkiye değil, 100 yıldır kendi içinde asimile edemediği Asya Türkleri ve Müslümanlarıdır.
Yeterki, ''BİZİM NE İŞİMİZ VAR ORADA'' denmesin.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.