Bugün haber sitelerinde bir fotoğraf vardı.
Hemen her gün ekranlarda, haber sitelerinde tek tek, ya da ikişerli olarak gördüğümüz yüzyılın liderlerini, bu sefer toplu halde bir karede görme şansına kavuştuk.
Tam altı lider…
Yüzyılımızın liderleri…
Bu güzel tabloyu bize yaşatan yüzyılın liderlerine şahsımız ve aile efradımız adına ne kadar teşekkür etsek azdır.
Tam altı lider…
Boru değil, tam altı lider…
Yazıyla altı, rakamla 6, Roma rakamıyla VI lider…
Yüzyılımızın liderleri…
Hepsinde bir heybet, bir ihtişam, bir vakar…
Hepsinden önemlisi, hepsinin yüzünde bir rahatlık ve mutluluk ifadesi.
Hepsi rahat…Hepsi mutlu…
Çünkü hepsi lider…
İnsan lider olunca haliyle mutlu oluyor…
Hele bir de hiçbir sorumluluğu olmayan bir liderseniz, mutluluktan uçuyorsunuz…
Bu altı yüzyılın liderleri gibi…
Evet…
Hepsi birbirinden merdane, hepsi birbirinden akıldane, hepsi birbirinden yakışıklı ve güzel tam altı lider…
İçlerinde sakallısı var, sakalsızı var…
Genci var, ihtiyarı var…
Kadını var, erkeği var…
Takım elbiseli olanı var, kırmızı ceketli olanı var…
Hepsi yanyana…
Ve yanyana olmaktan çok mutlular…
Hepsi lider…
Hepsi şef…
Tam altı lider…
Bir de duruşlarına hasta oldum bu yüzyılın liderlerinin…
Hepsi olabildiğince dik duruyor…
Karınlar içeride, göğüs dışarıda…
Bir de son zamanların modası olduğu üzere dar kesim elbiseler…
Baktıkça bir hoş oldum…
Bu liderleri bize verdiği için Tanrı’ya teşekkür ettim.
Bir de şeyi düşündüm…
Bu kadar rahatlık… Bu kadar mutluluk…
Bu kadar kendinden emin ve vakur tavırlar…
Acaba nasıl oluyor?
Allah vergisi diyeceğim, ama diyemiyorum…
Çünkü yüzyılın liderlerinin yakın zaman kadar Allah vergisi bu meziyetlerine, duruşlarına tanık olamamıştık.
Birdenbire bu özgüveni, bu rahatlığı, bu kendinden emin tavırları nasıl kazandılar.
Misal, yaşım yettiğinden biliyorum…
Demir Leydi havasındaki yüzyılın liderlerinden hanımefendi, bu ülkede içişleri bakanıyken, küçümsemek için söylemiyorum, durum tespiti babında söylüyorum, başçavuşların bile posta koyduğu, kendi halinde mazbut, çekingen, utangaç bir hanımefendiydi…
Şimdiki o cesur, vakur ve heybetli tavırlarını görünce imreniyorum…
Vay be, diyorum…
Tekamül budur işte, diyorum…
Sonra yüzyılımızın liderlerinden yaşlı amcamız…
Ben gençken de yaşlıydı bu amcamız ama maşallah Ajda Pekkan gibi, zamana meydan okuyor…
Işte bu amcamız otuz yıl önce yine siyaset gündemindeyken zinde güçlerin pek adam yerine koymadığı, zavallı, mazbut ve haddinden fazla efendi bir adamdı...
Şimdiki o cesur ve vakur tavırlarından eser yoktu...
Tekamül işte...
Bir de yakın tarihte ülkenin başbakanlığını yapan yüzyılın liderinden biri var ki, o zat da başbakanken bile bu kadar kendinden emin, rahat ve korkusuz tavırlar sergilememişti.
Bildiğin saf, temiz; muhafazakâr mahallenin ağzına vur lokmasını al modundaki efendi mensuplarından biriydi.
Birdenbire bu beyefendiye de bir celadet, bir cesaret gelmiş ki sormayın...
Tekamül tabii ki.
Yine onun yanında bir zamanlar bakanlık yapmış bir kardeşimiz duruyor yüzyılın liderlerinden biri olaraktan.
O da öyle mazbut, efendi, sakin, karınca incitmez görünümlü bir adamdı.
O da gelişmiş...
Bir de en başta, eski bakanın yanında duran başka bir büyük yüzyılın lideri var...
Onun hakkında da bir şeyler yazmak isterdim...
Çünkü onun da duruşunda, tavrında tam bir lider havası var...
Ama onu tanıyamadığımdan hakkında bir şey söyleyemeyeceğim.
Ama bu tabloda yer aldığına göre o da yüzyılın liderlerinden büyük bir zat olsa gerek.
Adı da Gültekin mi neymiş?..
Ki adı bile bir lider için gayet uygun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.