ÜÇ AYLAR VE REGAİB KANDİLİ
Allah’ın zamanlar içinde mukaddes kıldıklarından biri de; üç aylar diye bilinen “Receb, Şaban ve Ramazan” aylarıdır.
Üç ayların gelişi, kapsamlı bir nefis muhasebesinin yapılması için mühim bir fırsattır.
Dünya menfaati, makam endişesi, nefsanî arzuların tesiri, mal hırsı, moda haline gelen körü körüne taklitler ve benzeri olumsuzluklar birçok insanı etkilemektedir.
Öyle bir çağda yaşıyoruz ki, insanların dini hassasiyetleri azalmış, menfaat kaygısı ve dünyevileşme hırsı dinî değerlerin üstüne çıkmıştır…
Üç ayların ilk kandili Regâib bu açıdan anlamlıdır. Çünkü Regâib, “Rağbet” kökünden alınma bir kelimedir.
Yönelmek, rağbet etmek anlamları taşımaktadır.
İnsanoğlu sürekli hayra rağbet için teşvike, şerden de uzaklaştırılmaya ihtiyacı vardır. Nitekim Kur’an-ı Kerim’deki:
“Bir işten boşalınca hemen başka bir işe yönel ve Allah’a rağbet et” emri dünya ilgisinin ardından hemen Hakk’a yönelmenin sorumluluğuna işaret etmektedir.
Üç aylar, Müslümanların geçmiş muhasebesi yaparak ibadetlere yoğunlaştıracağı, günahlardan temizlenip arındığı, önemli zaman dilimleridir. Mü’minler, diğer aylara göre bu aylarda namazlarına daha fazla dikkat etmekte, nafile, keffâret ve kaza şeklinde oruç tutmaya özen göstermekte, zikirlerini fazlalaştırmakta, dualarını çoğaltmakta, Kur’an tilâvetini artırmakta, tevbelerini tazeleyerek nefis muhasebesi yapmaktadırlar. İyiliklerin ve güzelliklerin daha fazla hakim olduğu bu aylar, dinî ve kültürel hayatımızı derinden etkilemektedir.
Aslında İslami düşüncede Cuma günü haftalık, kandil geceleri ve üç aylar yıllık muhâsebe imkânı vermektedir.
Bu itibarla gündemi işgale uğramış gönüller için üç aylar toparlanma ve gündeme dönme mevsimidir. Ferd, aile, toplum ve millet hayatının düzelmesinde ve cemiyette güven, barış ve huzurun temininde üç ayların tesiri oldukça önemlidir.
Üç aylarda Câhiliye devrinde bile kılıçlar kınına sokulur, kanlı ihtiraslara sükûnet örtüsü çekilirdi. İslâmiyet döneminde Receb ayına gösterilen bu hürmet ve tâzim devâm etti. Receb ayının ilk Cuma gecesi Regâib ve 27. gecesi yükseliş Mîrâc olmak üzere iki kandil gecesiyle şereflendirildi.
Enes b. Mâlik’ten bir rivayete göre Peygamberimiz (s.a.) Receb ayı girdiğinde şöyle dua ederdi: “Ey Allahım! Receb ve Şaban ayını bize mübarek kıl ve bizi Ramazan’a ulaştır.”
Recep, Şâban ve Ramazan… Regaib, Mîrac ve Berat ile yoğunlaşan bir dînî hayat. “Recep Allah’ın, Şa’ban Rasûlullah’ın, Ramazan ise ümmetin ayı.”
Müslüman, bu feyiz ve nur aylarında kesif bir kulluk ortamına hazırlanıyor. Üç ayların gelişiyle ibadet dünyasını zenginleştiren, oruç ve benzeri nafile ibadetlerle manevî yükselişi sağlamaya çalışan mü’min, böylece içerisinde bin aydan daha hayırlı olan Ramazan ayına ulaşmaktadır.
Receb üç ayların ilki, haram aylardan biridir. Geçmiş ümmetlerden hiçbirinin bu ayda azab görmediği rivayet edilir. Nuh kavminin receb ayında gemiye bindiği ve altı ay sonra gemisinden indiği rivayet edilir. Cennette receb adlı bir nehir vardır ki suyu sütten beyaz, baldan tatlıdır. Receb’in kadri oruç ve ibadetle bilinebilir.
Receb mağfiret, Şaban şefaat, Ramazan afv ve bağışlama mevsimidir.
Receb ekin ekme, Şaban sulama, Ramazan hasad mevsimidir.
Receb yaprak ve çiçek açma, Şaban meyve yetiştirme, Ramazan meyve toplama dönemidir.
Receb ahid ve tövbe, Şaban salat u selâm ve muhabbet, Ramazan ise oruç ve Kur’an iklimidir.
Receb kötülüklerden kesilme, Şaban taate yöneliş, Ramazan ilahi keremi bekleme mevsimidir.
Regâib ile başlayan üç aylar Ramazan’a hazırlık ve yoğunlaşma zamanıdır. Bu hazırlıkların bir bölümü maddi, diğer bölümü ise manevi hazırlıktır. Maddi hazırlıkta Ramazan için yapılan her türlü fiziki ortam ve gıda ile ilgili hazırlıklar söz konusudur. Manevi hazırlıkta ise Müslümanın Ramazan iklimine psikolojik olarak hazırlanması kasdedilmektedir.
Mübarek geceler denince “Kandil” tabir edilen Regaib, Miraç, Berat ve Kadir geceleri kasdedilir. Bunların yanısıra, her haftanın Cuma ve Pazartesi günlerine bağlayan geceler ile Mevlid gecesi, Ramazan ve Kurban Bayramı geceleri, muharrem ayının ilk gecesi ve âşûrâ gecesi gibi geceler de bu kapsamda kabul edilir.
Üç aylardaki mübârek geceleri anlatan âyetlerde üç hususa vurgu yapılmaktadır. Gece, Hz. Peygamber ve Kur’an.
“Bir gece, kendisine âyetlerimizden bir kısmını gösterelim diye (Muhammed) kulunu Mescid-i Harâm’dan, çevresini mübarek kıldığımız Mescid-i Aksâ’ya götüren Allah noksan sıfatlardan münezzehtir; O, gerçekten işitendir, görendir.”
“Hâ Mîm. Apaçık olan Kitab’a andolsun ki, biz onu (Kur’an’ı) mübarek bir gecede indirdik. Kuşkusuz biz uyarıcıyızdır. Katımızdan bir emirle her hikmetli işe o gecede hükmedilir. Çünkü biz, Rabbinin bir rahmeti olarak peygamberler göndermekteyiz. O işitendir, bilendir.”
“Biz onu (Kur’an’ı) Kadir gecesinde indirdik. Kadir gecesinin ne olduğunu sen bilir misin? Kadir gecesi, bin aydan hayırlıdır. O gecede, Rablerinin izniyle melekler ve Ruh (Cebrail), her iş için iner dururlar. O gece, esenlik doludur. Ta fecrin doğuşuna kadar.”
Üç aylar muhasebe zamanıdır. Üç aylar, kendimizi denetleme, değerlendirme bakımından çok önemlidir. Bir kere daha geçmişimizin muhasebesini yapıp, geleceğe hazırlıklı olmanın tedbirlerim almalı ve sormalıyız:
– Allah’ı seviyorum diyorsun, kulluk vazifeni yapabiliyor musun?
– Peygamberi seviyorum diyorsun, onun sünnetine uygun yaşayabiliyor musun?
– Kitabım Kur’an’dır diyorsun, onun emirlerine sarılıp yasaklarından kaçınıyor musun?
– Allah’ın nimetlerini yiyorsun, şükrünü edâ edebiliyor musun?
– Şeytanın düşmanın sen de biliyorsun. Ona karşı koyabiliyor musun?
– Cennet haktır diyorsun ve inanıyorsun. Ona lâyık neyin var?
– Cehennemden kurtulmak için kötülüklerden uzak durabiliyor musun?
– Ölümün hak olduğunda da şüphen yok. Şu an ölüme hazır mısın?
– Kendi suçlarını düzeltmek yerine başkalarının ayıplarıyla neden uğraşıyorsun?
– Geçen yılın bu mübarek günlerinde beraber olduğun halde, şu anda göremediğin eşin, dostun, akraba ve arkadaşlarını düşünüp kendine çekidüzen verebiliyor musun?
– Hep kendin için çalıştın, durdun. Bugüne kadar Allah için ne yaptın? Kaç yetimin başını okşadın, karnını doyurdun, üstünü giydirdin? Senden sonra insanlığa hizmet edecek, malından, ilminden, neslinden ve örnek ahlâkından bir evlât yetiştirebildin mi? İnsanlık hizmeti adına neler ürettin?
Evet, bütün bunları kendimize sorup bir durum değerlendirmesi yapmak, bu mübarek günlerin, gecelerin ve ayların şuuruna varmak demektir. Her an günah lekeleriyle kirlenen dudakları duaya, gönülleri dergâha yöneltmek için verilmiş olan büyük bir fırsattır. İnsanların hayat defterine hayırların kaydedilmesine, hataların affedilmesine, sevapların verilmesine vesile teşkil eden bir nimettir.
Mübarek Üç Aylar ve Regaib Kandil’imiz tüm insanlık için hayırlar ve güzelliklere vesile olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.