Toplantıya Şube Başkanı Talat Yavuz, Şube Başkan Yardımcısı Abdullah Yadigar, Pendik İlçe
Temsilcisi Metin Aktaş, Pendik İlçe Yönetim Kurulu Üyeleri ve Pendik teki Kurum Müdürleri katıldılar.
Şube Başkanı Talat Yavuz yaptığı konuşmada; ‘’İstanbul’un Anadolu yakasında faaliyet
gösteren iki şubeden biri olarak çocuklarımıza iyi yarınlar bırakmanın gayreti içerisindeyiz’’ dedi.
Yavuz konuşmasını şöyle sürdürdü; ‘’Ülke olarak özgürlük ve hakça paylaşım problemlerimiz
var. Eğitimciler olarak ülkemizin geleceğini sağlam temeller üzerine yeniden kurma sorumluluğumuz
var. İçinde yaşadığımız çağın, çocuklarımız için sağladığı imkânlar kadar tehlikeleri de var. Asıl yük biz
eğitimcilerin omuzlarındadır. Bu sorumluluklarımızı yerine getirirken, karşılaştığımız problemlerle baş
edebilmek için örgütlü yapımız en büyük gücümüzdür. Haksızlık karşısında susmayan ilkemizle bizim
nabzımız, milletimizle atıyor. Karşılaştığımız zorbalara ve güç odaklarına karşı direnerek, ülkemizi
düzlüğe çıkaracağız. Yanlışa, baskıya, haksızlığa ve anlamsız düzenlemelere direneceğiz. Şimdi bunu
daha yakın görebiliyoruz. Montaigne’in dediği gibi, dünyanın bir köşesi bize yasak edilse, dünyayı
ayağa kaldırmaya niyetliyiz. Bu milletin bestelemediği bir şarkıyı bize söyletmeye çalışanlara eşlik
etmeyiz. Ruhumuzun her köşesine özgürlük tanınana kadar eylemdeyiz ve tamamen özgürleşinceye
kadar direnişteyiz’’ dedi.
Yavuz şöyle devam etti; ‘’Köklü tarihine, sağlam inancının güzel değerlerine yabancılaştırılan
bir milletin eğitim liderleri olarak; kavramları gerçek anlamlarına kavuşturmak için, çürümüş batıl
ideolojilerin acımasız zincirlerinden neslimizi kurtarmak için buradayız. Öncelikli görevimiz, bozulan
ve anlamı çarpıtılan kavramlarımızı gerçek anlamlarına kavuşturmaktır. İçinde bulunduğumuz çağı,
kendi medeniyet değerlerimize ait kavramlarla yeniden söylemektir bizim derdimiz. Bir yandan, hor
kullanılan devlet gücünün karşısındaymış gibi görünen ama aslında o gücü kullanarak milletin bütün
değerlerini yok etmek için çabalayanlar; özgürlük, laiklik, gericilik, kamusal alan, direniş… gibi
kavramları, milletimizin boynuna geçirilmiş birer esaret halkası gibi kullandılar. Şimdi, 18 Martta
ortaya koyduğunuz asil tavrınız sayesinde siz, yıllardır özgürlük havarisi kesilen zorbaların maskelerini
düşürdünüz. Kafaları karıştı, bocaladılar, ne yapacaklarını şaşırdılar. Sustukça yok oluyorlar,
konuştukça batıyorlar, battıkça çirkinleşiyorlar. Özgürlük dedikleri, resmi ideolojiye köleliği bile
sadece kendileri için istiyorlarmış meğer. Hâlbuki bize göre özgürlük, insanın varoluşunun temelidir.
Özgürlüğün olmadığı yerde, insani değerlerden, bireyden, üretimden, kültürden, medeniyetten ve
sağlıklı bir eğitimden söz edilemez. Baskının olduğu yerlerde, normal insanlar başkalaşıma girer, özel
ve kabiliyetli insanlar yetişmez, daha özgür yerler ararlar, beyin göçü yaşanır. Kimlikler yüzer-gezer
hale gelir, insanlar çift kimliklere bürünmek zorunda kalır ve doğallıklarını kaybederler’’ dedi.
Yavuz sözlerini şöyle tamamladı; ‘’Bu milletin değerlerine bağlı ülkesini ve milletini seven
eğitimciler olarak, önümüzdeki süreçte ülkemizin bir daha eski karanlık darbe günlerine dönmemesi
için, ekmeğimizin haksız yere bölünmemesi için var gücümüzle çalışmaya devam edeceğiz. Büyük
katkılarımızla ülkemizin geldiği bu noktada kişilere ve zamana bağlı olmadan, hep doğrularla beraber
mazlumların yanında yer alacağız. Ülkemizin önce eğitim alanını; İmam Hatiplere, seçmeli din
derslerine, başörtüsü ile derslere giren öğretmen ve öğrencilerimize sahip çıkarak yeniden inşa
edeceğiz. Yardımcı hizmetlisi, şefi, şube müdürü ve öğretmeniyle bütün eğitim çalışanları; hak ettiği
değere kavuşana kadar özlük mücadelemiz devam edecek’’ dedi.
Talat Yavuz, Kurum Müdürlerinin çeşitli konularda yönelttikleri soruları cevaplaması,
yöneticilerin istek ve önerilerinin ardından toplantı sona erdi.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.