• BIST 9704.42
  • Altın 2968.283
  • Dolar 35.213
  • Euro 36.6812
  • İstanbul 12 °C
  • Ankara 7 °C

Öğretmenlere Arka Teker Muamelesi Yapılıyor

Öğretmenlere Arka Teker Muamelesi Yapılıyor
Eğitim-Bir-Sen Balıkesir Şubesi Otel Basri?de 100 kişi ile İl Divan Toplantısını gerçekleştirdi. Şube ve İlçe Yönetimlerinin katıldığı toplantı Şube Başkanı İbrahim Ethem Yılmaz?ın açış konuşması ile başladı.

 İl Divan Toplantısına katılan genel merkez yönetim kurulu üyelerinden Genel Basın Yayın Sekreteri Ali Yalçın; “eşit işe eşit ücret” sloganı ile kamuda çalışanların ek ödemeleri üzerinden yapılan eşitlemede, öğretmenler ve öğretim elemanlarının diğer kurumlarda muadili olmadığı gerekçesiyle kapsam dışı bırakıldığını söyledi. Yalçın; “Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı ve Daire Başkanı gibi üst yöneticilere öğretmenin toplam maaşının %74’ü kadar ek ödeme verilirken, öğretmen ve öğretim elemanları unutularak eğitimciye adeta otobüsün arka tekeri muamelesi yapılmıştır. Bunu asla kabul edemeyiz” dedi.
 
Eğitim-Bir-Sen Balıkesir Şubesi İl Divan Toplantısı Van depreminde başta 75 öğretmen olmak üzere hayatını kaybedenlere rahmet, yaralılara şifa dilekleri ile başladı. Genel Merkez Yönetim Kurulu Üyesi Ali Yalçın’ın katıldığı toplantıda “eşit işe eşit ücret” sloganı ile aynı işi yapanların aynı ücreti almasını öngören 666 Sayılı KHK’nin aynı unvandaki çalışanların maaşlarının ek ödeme ile dengelendiğini fakat kapsam dışı bırakılmaları ve unutulmaları dolaysıyla öğretmen ve öğretim elemanlarının sinirlerini gerdiğini söyledi. Yalçın, üst düzey yöneticilere kepçe ile verirken öğretmene kaşıkla bile vermeyip “kamu mali dengesi” diyenlerin öğretmenlerin dengelerini bozduğunu söyledi.
 
Eğitim-Bir-Sen Genel Basın Yayın Sekreteri Ali Yalçın’ın konuşmasından bazı satır başları:
 
Öğretmenler Otobüsün Arka Tekeri Değildir

 
Körüklü otobüsün arkasından koku gelmesi üzerine yolculardan birisi şoföre seslenerek: “arka teker yanıyor demiştir. Şoför, en arka teker mi diye sormuştur. Yolcu; evet evet en arka teker deyince şoför: biz zaten onu gözde çıkardık der. Anlaşılan ek ödeme oranları düzenlenirken öğretmenler ve öğretim elemanlarına en arka teker muamelesi yapılmış ve eğitimci gözden çıkarılmıştır. Bu çarpıklık bir an önce düzeltilmelidir. Kurumlar arası ücret dengesi sağlanırken eğitimcilerin diğer kurumlarda muadilinin olmadığı tezinden hareketle unutulduğundan dolayı Milli Eğitimde kurum içi ücret dengesi öğretmen aleyhine bozulmuştur. 9/1 öğretmen maaşı büro memurunun maaşından geride kalmıştır.
 
Öğretmenler Günü Yaklaşıyor, Lafın Torbaya Girmeyeceği Bilinmelidir
Ek ödeme oranlarında yapılan artışla Genel Müdür, Genel Müdür Yardımcısı ve Daire Başkanı gibi üst kadrolarda görev yapanların ek ödeme oranlarında yapılan iyileştirme, öğretmenin toplam maaşının neredeyse yüzde 74’üne tekabül etmektedir. 9/1 ‘indeki öğretmenin toplam maaşı 1530 iken, üst yöneticinin bırakın maaşını sadece ek ödemesi 1132 TL olmuştur. Bu ortamda öğretmenlere kimse vatan millet edebiyatı yapmasın. 24 Kasım Öğretmenler Günü nutuklarını herkes şimdiden çöpe atsın. Öğretmenlere, ek ödemelerde gün göstermeyenler 24 Kasım’da gün hatırlatmasın. Herkesin torbasına ek ödeme ile iyileştirme düşerken öğretmen ve öğretim elemanlarına maraba muamelesi yapıp torbasına 24 Kasım’da konmak üzere laf aranmasın. Unutulmasın ki laf torbaya girmeyecektir.
 
Krizdeki Yunanistan’da Bile Öğretmenlerin Maaşı Bizdekinin İki Katından Fazla
 
Türkiye’de 15 yıllık bir öğretmen ek ders ücreti dâhil yılda 14.725 $ alırken yanı başımızda ekonomik kriz yaşayan Yunanistan’da bile 34.200 $ almaktadır. Bu bizdekinin iki katından fazladır. OECD ortalamasında bir yılda eğitimcinin aldığı yıllık ücret 41.100 $’dır. OECD ortalamasına etki eden ve rakamı aşağıya çekenlerin başında Türkiye gelmektedir. Çünkü Lüksemburg’da yıllık 112 bin $, Almanya’da 63 bin $, Fransa’da 35.800 $, İspanya’da 52.600$, İngiltere’de 47 bin $’dır. Polonya’da bile öğretmen yıllık 17.750 $ almaktadır. Türkiye’de ek derse girme imkânını bulamayan, çocuğu üniversitede okuyan, kirada öğretmenin ayakta kalmaya mecali yoktur. Yaşam kalitesinden nasibini alamayan öğretmenden eğitim kalitesi beklemek ve büyük büyük laflar etmek ne kadar doğru? Asgari geçim indirimi dâhil 1.596 TL alan öğretmen var. Öğretmenlerin işportaya mahkûm edilmesini kabul edemeyiz.
 
Öğretmenler Merhamet Değil Hakkını İstiyor
 
Türkiye’de öğretmen emeğinin karşılığını alamamaktadır. Ek ödeme oranlarında öğretmenin ve öğretim elemanının muadili diğer kurumlarda bulunmadığından eşitlenemediği ve olduğu gibi bırakıldığı ifade edilmektedir. Ben eğitimcilerin muadilinin kim olduğunu söyleyeyim. OECD verileri muadil olarak kabul edilmelidir. OECD ülkeleri ortalamasında bir sınıfa 21 öğrenci düşerken, Türkiye’de 42’nin altında değildir.  OECD ortalamasında bir yılda eğitimcinin aldığı yıllık ücret 41.100 $ iken bizde ek ders dahil 15 yıllık bir öğretmenin eline geçen yıllık 14.725 $’dır. Bu da iki katı öğrenciyi eğitirken OECD ortalamasının 1/3’ü kadar ücret aldığımızı göstermektedir. Öyleyse merhamet değil hakkımızı istiyoruz.
 
En Fazla Kaynak Eğitime Ayrılıyorsa Neden Hissetmiyoruz
 
Hükümet Merkezi Yönetim Bütçesinden 2011 yılında yüzde 10.92’yi yani 34.112.163.000 TL’sini eğitime ayırdığını açıklamıştır. Bunun GSYİH’da oranı yüzde 2.57’dir. Eğitime en çok kaynak ayrılıyor ama eğitimciler okulları ayakta tutmak için tabiri caizse dilencilik yapmaktan kendini kurtaramıyor. Okullarda bağış toplanmazsa temizlik hizmeti sağlanamıyor. Rutin giderler karşılanamıyor. Okulların bütçesi yok. Eğitim liderliği yapması gereken okul yöneticileri okulu ayakta tutmak için tahsildarlık yapmaktan, bağış dilenmekten kendilerini kurtaramıyorlar. Asli görevleri olmadığı halde yaptıkları fedakârlıktan dolayı takdir beklerken bir de tahkir ediliyorlar.  Eğitimci olmak hakikaten zor iş… Eğitimciler doğal olarak şu soruyu soruyorlar. Madem Genel Yönetim Bütçesinden en fazla payı eğitim alıyor, öyleyse bu neden okula ve eğitimciye yansımıyor. Yeni yapılan okulların önemli bir kısmını bağışçılar yapıyorsa, öğretmene maaş olarak reva görülen rakam da ortadaysa en fazla kaynağında eğitime ayrıldığı söyleniyorsa eğitimciler olarak biz neden hissetmiyoruz? Eğer kedi buysa ciğer nerde, ciğer buysa o zaman kedi nerde diye sormaktan kendimizi alamıyor ve açıklama bekliyoruz.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113