Yeter ki bir fırsatını bulsunlar, asla affetmiyorlar. Bütün açmazlarına, tutarsızlıklarına ve çelişkilerine rağmen linç etmekten geri kalmıyorlar. Çok acımasızca saldırıyorlar, günlerce gündemde tutup itibarsızlaştırıyor ve yıpratıyorlar. Tek amaçları var, istemedikleri bir kişiyi daha harcamak, yok etmek.
Bir sapık, aşağılık ve iğrenç bir eylemde bulunuyor. Bütün hukuki süreçler işletiliyor ve mevcut yasalar neyi emrediyorsa uygulanıyor. Yüzlerce yıllık hapis cezası alıyor ve gün yüzü göremeyecek hale getiriliyor. Getiriliyor getirilmesine ancak birileri boş durmuyor, bir kurban seçerek acımasız bir linç kampanyası başlatıyorlar.
Öyle bir linç kampanyası yürütüyorlar ki kamuoyu iğrenç eylemi yapan kişiyi unutuyor. Böylece seçtikleri ve linçe tabi tuttukları kişi olayın yeni faili haline geliyor. Olayla ilgili sorumluluğu olsun veya olmasın hedef tahtasına yerleştiriyorlar. Bu yapılanlar önlemleri artırma, sistemin aksayan kısımlarını tamir etme, bu kadar ağır olayların tekrar yaşanmaması için önlem alma amacıyla yapılmıyor.
Toplumda infial oluşturan bu tür olaylar karşısında kamuoyundan yükselen “idam cezası geri getirilsin” seslerine, çok ilginç bir şekilde en önce bu linç takımı karşı çıkıyor. Hani siz çok hassas ve duyarlıydınız. Sapkınlıkla mücadele edecektiniz.
Her türlü sapkınlığı savunanların, sapkınlığa giden yolu sonuna kadar açmaya çalışanların illüzyonlarına kanacak değiliz. Her olayda aynı filmi izlemekten yorulduk. Artık bu azgın kitleye karşı durma, dürüst ve çalışkan bürokratlara sahip çıkma vaktidir.
OKUL BİRİNCİSİ NE DİYOR?
İstanbul Üniversitesi, Hukuk Fakültesi okul birincisinin, mezuniyet töreninde konuşmasına izin verilmemiş. Yirmi beş yıl önce de okul birincisi olan gencimizin annesinin eğitimine son verilmiş. Zihniyet bir türlü değişmiyor. Özgürlüklerin, tahammülün, karşıt görüşe saygının en yaygın olması gerektiği yerde, aradan geçen bunca yıla ve yaşanan yüzlerce drama rağmen aynı uygulamalara şahit oluyoruz.
Bu olayla hafızası tazelenenler için gencimizin konuşma metnini okumak ve paylaşmak artık bir görev oldu. Destek olan rektör, YÖK başkanı, adalet bakanı ve duyarlı bütün vatandaşları tebrik ederken, baskıcı ve yasakçı tahammülsüz zihniyet sahiplerini de kınıyoruz.