• BIST 9549.89
  • Altın 3005.805
  • Dolar 34.5348
  • Euro 36.0249
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 16 °C

MUHARREM AYI VE ONDAKİ HİKMETLER 

Edib Ahmet Ceylan

          Hicri Yılbaşı veya 1 Muharrem (Kameri) hicri takvime göre Zilhicce ayının son gecesi Muharrem ayının birinci gününe bağlayan zaman dilimidir. Yani Muharrem ayı, Hicrî Kamerî yılın birinci ayıdır ve Müslümanların ibadetlerini takip ettikleri Hicri takvimin de başlangıcıdır. 

           Müslümanlar için, bir dönüm noktası olan Hicret, tarihte yeni bir sayfa açmıştır. Hz. Ömer’in Halifeliği döneminde Hicretin gerçekleştiği gün, Hz. Ali’nin teklifiyle Hicrî Takvimin başlangıcı kabul edilmiştir. O gün bugün İslam âleminde 1 Muharrem Hicrî Takvimin başlangıcı olarak kabul görmüştür. 

           Hicret, bir mekândan diğerine yapılan yolculuk değildir sadece. Hicret, Allah’a ve O’nun kutlu elçisine gönülden bağlılığın, sadakat ve teslimiyetin ifadesidir. Batıldan, boş şeylerden, ömrü israf eden her türlü arzu ve isteklerden uzaklaşarak hak ve hakikate, ahlak ve irfana yapılan yolculuğun adıdır. 

           Hicret, yardımlaşma, dayanışma, paylaşma, dostluk ve kardeşliğin de öyküsüdür. 

           Hicri yılın ilk ayı, Muharrem’dir. Muharrem, hürmete layık demektir. Bu ayın fazilet ve rahmeti bol, ilahî feyz ve bereketi çoktur. 

           Aşure Muharrem Ayının 10. Gününe verilen isimdir. 

           Aşure, (Aşure) Arapça ’da 10 Manasına gelen "Aşara" kelimesinden türemiştir. Kelimenin Sâmî diller arasında ortak bir kelime olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, sözcük (ve gün) Musevilik inancında Büyük Kefaret Günü için kullanılmıştır. Hüseyin bin Ali ve beraberindeki 73 kişi Hicri 61'de Muharrem'in Onuncu gününde (21 Eylül 680 yılında ) Kerbelâ ‘da Yezidi’n ordusunca hunharca katledilmiştir. 

           Şehrullahi’l-Muharrem" yani "Allah'ın Ayı Muharrem" olarak bilinen bu Ayı, İlahi bereket ve feyzin, Rabbani ihsan ve keremin coştuğu ve bollaştığı bir aydır. 

           Muharrem ayı aynı zamanda topyekûn bütün Müslümanları derin bir acıya gark eden Kerbelâ hadisesinin yaşandığı aydır. Zira Hicri 10 Muharrem 61 tarihi, Hz. Hüseyin Efendimizin ve çoğu Ehl-i Beyt-i Mustafa’dan olan 73 kişinin Kerbelâ çölünde hunharca katledilerek şehadet şerbetini içtikleri tarihtir.  

           Hz. Hüseyin ki, Peygamberimiz (s.a.s )’in, “Benim dünyadaki çiçeğim, reyhanım” (1) dediği, “Cennet Gençlerinin Efendisi” (2olarak tavsif ettiği, Hz. Aliyyü’l-Murtaza’nın, Hz. Fatımatu’z-Zehra’nın yavrusu, ciğerparesidir.  

           Bu vesileyle şehitlerin serdarı, ser çeşmesi, seyyidü’ş-şüheda Hz. Hüseyin Efendimiz başta olmak üzere Kerbelâ şehitlerini ve bugüne kadar hak, hakikat, adalet, ahlâk, erdem ve fazilet için; din, iman, vatan ve millet için can veren bütün şühedayı rahmet, minnet, şükran, saygı ve tazim ile yâd ediyorum. Allah bütün şehitlerimize gani gani rahmet eylesin. Âmin! 

           Muharrem ayı, tarih boyunca insanlık için dönüm noktaları sayılabilecek önemli olayların yer aldığı bir aydır. Şüphesiz ki bunların başında hicri yeni yılın başlaması gelmektedir. Hicret, İslam tarihinde milat sayılmış ve hicretten on yedi yıl sonra,  Hz. Ömer (r.a ) zamanında Hz. Âli (r.a )ın teklifiyle 1 Muharrem, Kameri/Hicri takvimin başlangıcı kabul edilmiştir.    

         Sevgili Peygamberimiz (s.a.s ) peygamberliğinin 13. senesinde 53 yaşında Ashabıyla beraber, yurtlarını, mallarını, hatta sahabeden birçoğu anne, baba, eş ve çocuklarını bırakarak Medine'ye Hicret etmek zorunda kaldılar. İlâhî nura susayan gönüller tarafından cihanşümul bir misafir olarak karşılanan Peygamberimize, Ensar ve Muhacirlerin sergiledikleri dostluk, kardeşlik ve fedakârlığın bir benzerine tarih henüz şahit olmamıştır. 

           Kuran’da Muharrem Ayı 

           Hicrî Takvimin ilk ayı olan Muharrem ayının İslâm tarihinde önemli bir yeri vardır. Bu ayın 10. gününe “Aşure Günü” denilmektedir.  Aşure Gününün Allah katında da çok seçkin bir yerinin olduğunu Fecir Suresinin 2.Ayeti olan "On geceye yemin olsun"(3) ifadelerinin tefsirinden öğrenmekteyiz. 

         Yüce Rabbimizin Tövbe Suresi 36. Ayetinde: "Şüphesiz Allah'ın gökleri ve yeri yarattığı günkü yazısında, Allah katında ayların sayısı on ikidir. Bunlardan dördü haram aylardır.(4) buyurduğu aylardan Sevgili Peygamberimizin de "Şehrullah”, yani, “Allah'ın Ayı" diye nitelendirdiği ay Muharrem Ayıdır. 

           Hadis-i Şeriflerde Muharrem Ayı 

           Bir zat Peygamberimiz (s.a.s ) geldi ve sordu: 

           "Ramazan'dan sonra ne zaman oruç tutmamı tavsiye edersiniz? "Peygamberimiz Aleyhissalâtü Vesselam, "Muharrem ayında oruç tut. Çünkü o, Allah'ın ayıdır. Onda öyle bir gün vardır ki, Allah o günde bir kavmin tövbesini kabul etmiş ve o günde de başka bir kavmi de af etmiştir.(5) buyurdu
           Yine Tirmizi ’de de geçen bir hadiste Peygamberimiz şöyle buyurmuşlardır:   "Aşure Gününde tutulan orucun Allah katında, o günden önce bir senenin günahlarına kefaret olacağını kuvvetle ümit ediyorum."(6)  

           "Ramazan ayından sonra en faziletli oruç, Allah'ın ayı olan Muharrem Ayında tutulan oruçtur”(7) 

           Aşure orucunun tutmanın önemi 

           Hazreti İbn-i Abbas (Radıyallahu Anhüma)’dan rivayet edilen bir hadîs-i şerifte Rasûlullah (Sallallâhu Aleyhi ve Sellem) Efendimiz şöyle buyurmaktadır. 

            “Her kim Zilhicce ayının son gününde ve Muharrem ayının ilk gününde  

oruç tutarsa o kimse, geçmiş seneyi oruçla tamamlamış ve gelecek seneye oruçla başlamış olur. (8

           Peygamberimiz (s.a.s) Medine’ye hicret buyurduktan sonra orada yaşayan Yahudilerin oruçlu olduklarını öğrendi. - “ Bu ne orucu diye sordu.”  

           -Yahudiler : “Bugün Allah’ın Musa’yı düşmanlarından kurtardığı firavunu boğdurduğu gündür. Hz Musa (a.s ) şükür olarak bugün oruç tutmuştur” dediler.  

           Bunun üzerine Rasûlullah (s.a.s ) de “ Biz Musa’nın sünnetini ihyaya sizden daha çok yakın ve hak sahibiyiz” buyurdu ve o gün oruç tuttu. Ve tutulmasını da emretti.  (9

           Aşure Orucu tutmak sünnettir. Peygamber -sallallâhu aleyhi ve sellem-  

Efendimiz, Yahudilere benzememek için Muharrem ayının; 

            9 ve 10. günü veya 10 ve 11. Veyahut 9.10.11.günlerinden birinde tutmamızı tavsiye etmişlerdir.     

           Yine bu ayda ikramda bulunmak çok sevaptır Peygamber Efendimiz (s.a.s) bu konuda şöyle buyurmaktadır 

           “Her kim Aşure gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder." (10

           Bu yüzdendir ki, hemen bütün İslâm âleminde 10 Muharrem’de çeşitli tahılların bir araya getirilerek yapıldığı aşure tatlısı yapılır, bu tarihî hâdiselerin hatırlanması manasında sevinçli ve neşeli günler yaşanır, eş dosta aşure yedirme âdeti devam eder. 

        Aslında böyle bir tatlı İslâmî bakımdan ne emredilir, ne de nehiy... Yâni, ne yapana yapma denir, ne yapmayana yap... Anlayış ve âdet meselesi... 

           Nuh Aleyhisselâm’ın gemisinden karaya çıktığı günü, geride kalan çeşitli tahılları bir araya getirip de pişirdiği şükür tatlısının hatırlanması manasında yapılan aşureler, herhalde gönüllerde bir canlanma, çoraklaşan maddî hayatımızda bir tebessüme imkân vermektedir. Kendi gibi, mânâsı da tatlıdır. 

           Bu yüzdendir ki, hemen bütün İslâm âleminde 10 Muharrem’de çeşitli tahılların bir araya getirilerek yapıldığı aşure tatlısı yapılır, bu tarihî hâdiselerin hatırlanması manasında sevinçli ve neşeli günler yaşanır, eş dosta aşure yedirme âdeti devam eder. Ve gün bir bayram günü gibi bütün İslam âleminde yaşanmaya çalışılır. 

           Aşüre günü ne yapılmalı 

           1)O gün, eve ufak-tefek erzak alınırsa, bir sene boyunca evde bereket olur. 

         Bu konuda Peygamber Efendimiz ; "Her kim Aşure gününde ailesine ve ev halkına ikramda bulunursa Cenab-ı Hak da senenin tamamında onun rızkına bereket ve genişlik ihsan eder."(et-Tergîb ve'l-Terhİb, 2/116)  

           ”Aşure günü bir yetimin başını okşayana, Allah' u Teâlâ o yetimin başındaki kıllar kadar Cennet'te derece verir.”  

           “Aşure günü bir mümine iftar ettirene Cenabı Hak Ümmeti Muhammed'in tamamına iftar ettirmiş gibi sevap yazılır.” (Hâdis-i Şerif- Gunyet-üt-Tâlibîn) 

           2)Aşure günü oruç tutmak sünnettir. Hadis-i şeriflerde buyuruldu ki:
(Aşüre günü oruç tutanın, bir yıllık günahları affolur.) [Müslim, Tirmizî, İ. Ahmed, Taberanî]  

           Tek başına Aşure günü oruç tutmak mekruh olur. Çünkü Yahudilere benzenmiş olur. 9. ile 10. veya 10. ile 11. günü tutulursa mekruh olmaz. 

          3) Sıla-i rahim yapmalı. Yani salih akrabayı ziyaret edip, hediye ile veya  

çeşitli yardım ile gönüllerini almalı.  

           Hadis-i şerifte, (Sıla-i rahmi terk eden, Aşure günü akrabasını ziyaret ederse, Yahya ve İsa’nın sevabı kadar ecre kavuşur) buyuruldu. (Şir’a) 

           4)Sadaka vermek sünnettir, ibadettir. Hadis-i şerifte, (Aşure günü, zerre kadar sadaka veren, Uhud Dağı kadar sevaba kavuşur)buyuruldu. (Şir'a) 

           5) Çok selam vermeli. Hadis-i şerifte, (Aşure günü 10 Müslüman’a selam veren, bütün Müslümanlara selam vermiş gibi sevaba kavuşur ) buyuruldu. (Şir'a) 

           6) Çoluk çocuğunu sevindirmeli! Hadis-i şerifte, (Aşure günü, aile efradının nafakasını geniş tutanın, bütün yıl nafakası geniş olur)buyuruldu. (Beyhekî)  

           7) Gusletmeli. Hadis-i şerifte, (Aşure günü gusleden mümin, günahlardan temizlenir) buyuruldu. (Şir'a )  

           [Bu sevaplar, itikadı düzgün olan, namaz kılan ve haramlardan kaçan mümin içindir. Bunlara riayet etmeyen kimse, Aşure günü, bir değil, defalarca gusletse, günahları affolmaz.] 

           8)İlim öğrenmeli! Hadis-i şerifte, (Aşûre günü, ilim öğrenilen veya Allahü Teâlâ'yı zikredilen bir yerde, biraz oturan, Cennete girer )buyuruldu. Bu gece ilim olarak, ehl-i sünnete uygun bir Kitap okunmalı. Ayrıca Kur’an-ı kerim okumalı, kazası olan kaza namazı kılmalı. (Şir’a) 

           Muharrem ayındaki hadise ve olaylar.
           1) Allah’u Teâlâ (c.c) Gökleri bu ayda yaratmıştır 

           2) Dağları, denizleri, kalemi, levh-i Mahfuz-u bu ayda yaratmıştır.    

           3) Hz. Âdemi bu ayda yaratmıştır. 

           4) Hz. Âdem Aleyhi selamın tövbesini bu ayda kabul etmiştir. 

           5) İdris Aleyhi selam bugünde yüce bir mekânı ref olduğu bilinmektedir. 

           6) Nuh Aleyhi selam tufandan sonra bugünde karaya ayak bastığı bilinir. 

           7) Cenabı Allah, Hz. İbrahim'i bugünde ateşten kurtarmıştır. 

           8) Cenabı Allah, Tevrat’ı bugünde Musa Aleyhi selama indirdiği bilinir. 

           9) Cenabı Allah, Yusuf Aleyhi selamı bugünde zindandan kurtarmıştır. 

           10) Cenabı Allah, Yakup Aleyhi selamın kör olan gözlerini bugün açmıştır. 

           11) Eyüp Aleyhi selam bugünde şifa bulmuştur. 

           12) Yunus Aleyhi selam balığın karnından bugünde kurtulmuştur. 

           13) Musa Aleyhi selam bugünde Kızıl Denizden Firavun ’un zulmünden kurtulmuştur 

          14) Davut Aleyhi selamın bugün mağfiret olduğu bilinmektedir. 

          15) Süleyman Aleyhisselâm’a bugünde mülk ve saltanat verildiği bilinir. 

          16) Hz. Hüseyin ve 73 Arkadaşının şehit olduğu “Kerbela” şehitleri bugünde şehit olmuştur. 

           17) Peygamberimiz Muhammed Aleyhisselam bugünde geçmiş ve gelecek günahların mağfiret olduğu bilinir. 

           Daha bu ve buna benzer birçok faziletli önemli gün ve haftaların bugüne rastladığı bilinmektedir.  

           Bugüne has er ravzu’l-faik’in kitabındaki şu kıssası çok önemlidir. 

           Bir vakit Basra’da servet sahibi bir adam vardı. Her senenin Aşure Gününde Müslüman Kardeşlerini evine toplar, sabaha kadar Kur’an okuyarak, okutarak geceyi ihya ederler, nerde fakir ve yoksul, kimsesiz varsa buldurur, hepsine tasaddukta bulunur, dul ve yetimlere ikramda bulunur, elinden gelen hayrı fazlasıyla yapardı.      Evinin bitişildiğinde bir komşusu bulunuyordu ve komşusunun hem anası hem de kızı senelerden beri yürüyemez vaziyette idiler, kız babasına sordu; 

          - Babacığım bugün nedir? Komşumuz herkesi evine toplayıp bu geceyi Kur’an ibadet ve zikirle ihya ediyor.  

           - Babası; 

           - Yavrucuğum, bugün Aşure günüdür, Allah katında bugünün hürmeti büyüktür, ayrıca çok da faziletleri vardır, dedi. Sonra uykuya vardılar.  

           Fakat kız çocuğunun gözüne uyku girmiyordu. Sanki nefesi kesilmiş bir halde huşu ve hayret ile Kur’anı ve zikrullahı dinliyordu. Kuran’ın hatim duasını yaptıkları vakit yüzünü semaya doğru çevirdi ve Allah’a niyaz ederek; 

          - Ey Mevla’m! Bu gecenin senin indindeki hürmeti hakkı için, senin rızanı kazanmak için bu gece Kur’an-ı okumak için uyumamış, kulların hürmeti için beni şu halimden kurtar, kalbimin kırıklığını sar! Dedi. Daha sözünü bitirmemişti ki, o anda afiyet bularak bütün ağrı ve sancılarından kurtularak kalkıp doğruldu. 

            Sabahleyin bu hali görünce şaşıp kalan babası: 

           - Kızım bu nasıl oldu? Diye sordu. O da; 

           - Babacığım bugün Allah’a tevessül ettim. O da anında bana sıhhatimi ihsan etti, dedi.(11)        

           Yazımı: Hz. Hüseyin Efendimizin şu duası ile bitirmek istiyorum: 

           “Allah’ım! Sana hamdlerin en güzelini arz ediyorum.  

           Allah’ım! Atamızı peygamber kıldığın için sana şükrediyorum.  

           Allah’ım! Bize Kur'an'ı gönderdiğin ve onun derinliğini öğrettiğin için sana hamd ediyorum.  

           Allah’ım! Bize hakkı gören göz, hakkı duyan kulak ve hakkı düşünen kalp verdiğin için sana şükrediyorum.  

           Allah’ım! Bizi sana şükreden kullarından eyle! Bizi zalimlerden berî, müminlere velî.” (12

         Bu vesile ile Muharrem ayı ile başlayan Hicri yılının ve 10 Muharrem Aşure gününün milletimizin şahsında tüm İslam Âlemine mazlum insanlara hayırlara vesile olmasını Cenabı Allah’tan dilerim 

           Kaynaklar: 

           (1) Tirmizi, Menâkıb, 30. 

           (2) İbn Mâce, Sunne, 11/4. 

           (3) Fecr Suresi Ayet 2 

           (4) Tövbe suresi Ayet 36. 

           (5) Tirmizi. Savm: 40 

           (6) A.g.e. Savın: 47. 

           (7) İbni Mâce. Siyam: 43 

           (8) A.Geylani, El-Gunye: 2/316; Abdurrahman b. Yusuf, İmadül İslâm:386 

           (9) İbn-i Mâce 

           (10) et-Tergîb ve'l-Terhİb, 2/116 

           (11) Dua ve zikirler M.Sami Sayfa:121 

           (12) Diyanet 07.10.2016 Tarihli Hutbesinden. 

Bu yazı toplam 1412 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113