13 Şubat Pazar günü, Sayın Cumhurbaşkanımızın açıkladığı temel gıda ürünlerindeki %8 KDV’nin %1’e
düşürülmesi kararı Resmi Gazete’ de yayınlandı. Hayırlı olsun.
Ülkemizde pandemi döneminde zaman-zaman görülen, takriben beş aydır da orantısız ve kesintisiz
tırmanışta bir türlü doyuma ulaşamayan fahiş fiyat uygulamaları görülüyor.
Fahiş fiyat uygulayanlardan bazılarının gerekçeleri; Dolar/Kur fiyatlarının yükselmesi idi. Bazılarına
göre de, Petrol fiyatlarının yükselmesi şeklindeydi.
Geçtiğimiz Aralık Ayının ilk haftasında Dolar kuru; 18 tl’den 12 tl’ye kadar düştü ama market fiyatları
düşmedi ve zirvedeki fiyat mevzilerini korudular.
Bu uygulamalar, vatandaşlarımızı huzursuz etti. Tabii ki Rekabet Kurumu Ekim ayında harekete geçti.
Fahiş fiyat uygulayan bu yerlere cezalar kesti. Fakat kesilen cezalar güncel olmadığı için bu kesimleri
caydırmak yerine adeta iştahlarını artırdı!
Zira mevcut (Ekim 2021’deki) mevzuata göre; Fahiş fiyat artışı yaptığı tespit edilen firmalara 10 bin
TL'den 100 bin TL'ye, stokçuluk faaliyetinde bulunanlara ise 50 bin TL'den 500 bin TL'ye varan idari para cezası uygulanıyordu.
Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan, Katar ziyaretinin ardından gazetecilere gündeme
ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘’Fahiş fiyata neden olan stokçuları sert bir dille uyardı: Bütçe müzakerelerinden sonra hemen yasal
düzenleme yapacağız ve stokçuların üzerine ciddi manada gideceğiz. Hem ellerindekine el
koyacağız hem cezai müeyyideleri yüksek tutacağız. Şu anda kimi ürünlerde görülen fiyat artışlarının
bir sebebinin küresel emtia fiyatlarının yükselişi, bir sebebinin de piyasadaki açgözlü fırsatçılar’’
olduğunu ifade etti.
Bundan daha on sene öncesine kadar bir market raflarındaki fiyatlarla başka bir market raflarındaki
fiyatlar farklı olabiliyordu. Hatta bazı arkadaşlar marketleri geziyor, hangi markette hesaplı mal varsa
onu alıyordu.
Şimdi ise, tüm marketlerde kuruşuna kadar bir çeşit malın fiyatı aynı görülüyor. Hatta fiyat
güncellediklerinde! Eş zamanlı olarak aynı gün ve saatte ayarlama yapılıyor! Çok ilginç!
Rantiye ve Rantiyeci kavramlarını ilk defa güncelleyip (1974-75 yıllarında) gündeme taşıyan rahmetli
Erbakan hocamız olmuştu. Bu kesimle de ciddi mücadele etmişti.
Bilindiği gibi Rant; bir mal veya paranın, belirli bir süre içinde emek verilmeksizin haksız yere sağladığı
gelir. Bu işle iştigal edenlere de rantiyeci denir.
Rantçının partisi, STK’sı olmaz. Bunlar yüzer-gezer kesimdir. Güç kimde ise onun yanında görünür,
çıkar ve menfaatini ön planda tutarlar.
Halk dilinde bir özdeyiş vardır. Minareyi çalan kılıfını hazırlar. Yani, usulsüz ve yanlış bir iş yapan
kimse, onun ortaya çıkmaması için gereken önlemleri de önceden alır.
Cumhurbaşkanımızın temel gıda ürünlerindeki %8 KDV’nin %1’e düşürülmesi kararı Resmi Gazete’ de
yayınlanıp, 15 Şubat gününden itibaren uygulamaya geçileceği açıklaması yapıldı.
Ancak, marketler (Cumhurbaşkanımızın Temel Gıda Maddelerinde KDV’nin %1’e düşürülmesi
açıklamasından) bir kaç gün öncesinde pek çok kalem malda eş zamanlı fiyat artışı yaptılar. Ocak
ayında da ufak tefek denebilecek fiyat artışları olmuştu. Şubat ayının 10 ve 11’inde ise pek çok gıda
maddelerinde marketler eş zamanlı olarak fiyat artışları yaptılar.
Basit bir örnek verirsek; 1,5 litre su 1.50 krş’tan 2.50 krş’a (Cuma günü) yükseldi. Pek çok kalem mal
benzer şekilde ayarlandı! Bugün öğleye doğru aynı su etiketine baktım, 2.30 krş olmuş. Tabii KDV
indirimi!
Netice %7’lik indirimi bu köpük fiyatların üzerinden yapıp indirim yapmış olacaklar! Bu durum ise,
yani KDV indirimi vatandaşa yansımayacak. Yine fahiş fiyat uygulayıcılarının cebine akacak.
Kesinlikle ciddi denetim ve yaptırım şart. İlgili hangi birimler bu denetimi yapıyor ise; KDV indirimi
uygulamasını da halkın aleyhine kullanacaklara fırsat vermemelidir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.