Program kuran tilaveti ve Milli Tarih Platformu başkanı Osman UÇAR'ın açılış konuşması ile başladı.
Konferansın konuşmacısı Prof. Dr. Mete GÜNDOĞAN, bölgedeki stratejik ve ekonomik gelişmeleri ve Türkiye’nin bu süreçteki konumunu detaylı bir şekilde ele aldı. Tarihi anlatmanın nasihat, fakat bu tür toplantıları yapmanın cihat olduğunu belirtti.
Konferansa akademisyenler, iş dünyası temsilcileri ve vatandaşlar büyük ilgi gösterdi. Prof. Dr. GÜNDOĞAN, küresel dengelerin ve ticaret hatlarının değişiminde Türkiye’nin aldığı rolü değerlendirerek, geleceğe yönelik önemli analizlerde bulundu. Özellikle yeni dünya düzeninde Ahi aklının ve sisteminin kritik önemine vurgu yaparak, Türkiye’nin bu köklü geleneği yeniden keşfetmesi gerektiğini belirtti. 1200’lü yıllarda Ankara’da kurulan Cumhuriyet, Osmanlı’nın temelini atan ve Fetret Devri’nde devleti tekrar toparlayan Ahilik zihniyetinin, bugün de yol gösterici olması gerektiğini vurguladı.
Gündoğan, küresel gelişmelere dikkat çekerek Amerika’nın İsrail’i silahlandırmaya devam ettiğini ve bu kapsamda “Bombaların Anası” olarak bilinen MOAB’ı da teslim ettiğini hatırlattı. Tam 15.000.000 gram ağırlığındaki bu bombanın tahrip gücünün yalnızca Gazze veya Suriye için olmadığı, çünkü ortada artık ne Gazze’nin ne de Suriye’nin kaldığı gerçeğini vurguladı. Ürdün, Suudi Arabistan ve Mısır'ın anlaşmazlık konusunda anlaştığını, dolayısıyla geriye sadece İran ve Türkiye’nin kaldığını belirtti.
İran’ın Rusya ve Çin ile stratejik işbirlikleri yaptığını ve tetikte beklediğini ifade eden Gündoğan, Türkiye’nin ise bu süreci fazla rahat izlediği konusunda uyarılarda bulundu. Geçmişte yalnızca 10 gramlık patlayıcılarla gerçekleştirilen “pager operasyonları” ile Lübnan’daki Hizbullah’ın nasıl etkisiz hale getirildiğini hatırlatan Gündoğan, bugün 15.000.000 gramlık bombaların hangi amaçla hazırlandığının iyi analiz edilmesi gerektiğini söyledi.
Konuşmasında Türkiye’nin sadece ekonomik ve stratejik değil, ahlaki ve toplumsal olarak da güçlü bir duruş sergilemesi gerektiğini ifade eden Gündoğan, sınırlarımıza, geçitlerimize ve gönlümüze sahip çıkmanın hayati önem taşıdığını dile getirdi. Ayrıca “Kıbrıs vatandır” diyerek, Türkiye’nin tarihî sorumluluklarını unutmayarak hareket etmesi gerektiğini belirtti.
Program Milli Tarih Platformu başkanı Osman UÇAR'ın Prof. Dr. Mete Gündoğan hocaya plaket takdim etmesiyle sona erdi.
Ayrıca Mete GÜNDOĞAN hoca kitaplarını da imzalayarak okuyucularıyla buluşturdu.
Millî Tarih Platformu yetkilileri, benzer etkinliklerle toplumu bilgilendirme çalışmalarına devam edeceklerini belirtti.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.