Bir meslek kanunu ve sınav tartışmasıdır gidiyor. Yaklaşık beş aydır sınav konuşuyoruz. Kamuoyu ne eğitim ne de sendikal gündeme odaklanabiliyor. Halbuki konuşacak, tartışacak o kadar çok problemimiz ve derdimiz var ki kaybedecek beş ay değil beş günümüz bile yok.
Sınav tartışmalarının bir süre daha devam edeceği anlaşılıyor. Ancak gelin biz bu arada sendikal mücadelemiz adına önemli bir gelişmeyi gözden kaçırmayalım ve tarihe not düşelim. Memur Sen’in yaklaşık yedi yıldır ilmek ilmek ördüğü ve kuruluşunu 21 Ekim Cuma günü bütün dünyaya duyurduğu, Uluslararası Emek Konfederasyonu-ILC faaliyetlerine başladı.
ILC, şimdilik yirmi üç ülkeden çeşitli sendika ve konfederasyonu bünyesinde barındırıyor. Giderek genişleyecek ve dünya ölçeğinde ses getirecek olan ILC, dünyada emperyalizme karşı mücadelenin merkezi ve mazlum milletlerin sesi olacaktır.
Türkiye’nin temsil ettiği, “Dünya beşten büyüktür.” Sloganının emek alanında teşkilatlanmış hali ILC’dir. Artık sendika dünyasında güçlü bir aktör daha var ve ufku dünya kadar. Otuz yıllık sendikal mücadelemizdeki her kazanım gibi bizleri heyecanlandıran bir adım daha atıldı.
Bir tarafta ufku ülke sınırlarını aşan bir teşkilat, o teşkilatın attığı bu adımın ne anlama geldiğini bilen ve heyecanını ifade eden bir Cumhurbaşkanı, diğer tarafta ise ülke seçime giderken, altı yüz bin öğretmeni bütün itirazlara rağmen sınava sokmaya çalışan bir bakanlık. Gerçekten anlamakta zorlanıyoruz.
Cumhurbaşkanımız tarafından müjde olarak duyurulduğu halde MEB tarafından özensizce hazırlanan, kamuoyunda tartışılmayan, ben yaptım oldu mantığı ile hayata geçirilen Öğretmenlik Meslek Kanunu ile MEB bakın nelere sebep oldu:
Öğretmenleri kamuoyu önünde tartışmaya açtı, küstürdü.
Muhalefeti besledi, motive etti, alan açtı, hükümete maliyet üretti.
Sapkınlıkları, yasakları savunan, değerlerimize düşman, terör destekçisi köhne zihniyetteki bazı sendikalara moral motivasyon kaynağı oldu; milli, manevi değerleri savunan, yerli ve milli, değerlerimize aşık, sorumluluk taşıyan sendikaları zora soktu.
3600 ek gösterge gibi tarihi bir kazanımın tepkiler arsında unutulmasına sebep oldu.
Öğretmenlere sunulan tarihi fırsatı çok kötü kullandı, memnuniyet değil tepki üretti.
Eğitimin problemleri değil öğretmenler tartışılır oldu…
Üzgünüm, ufku ile dünya mazlumlarına umut olacak kapasitede bir sendika ve o sendikanın eğitim alanındaki etkinliğinden, ürettiklerinden, tecrübesinden yararlanamayan, yararlanmayan ve boş istatistiklerle eğitim kadrosunu oyalayan, bezdiren bir bakanlık.
Sormak lazım, bu tablo karşısında çok huzurlu ve mutlu musunuz Sayın Bakanım…