Eğitim-Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Talat Yavuz’un açılış konuşmasıyla başlayan
toplantının ilk gününde İlim Yayma Cemiyeti İstanbul Şube Başkanı Ömer Yahşinin selamlama
konuşmasının ardından, Din Öğretimi Grup Başkanı Nazif Yılmaz ‘’Eğitim Yöneticisi ve
Referanslarımız’’ konulu seminer verdi. Ardından Muhammed Alpkent ‘’Topluluk Önünde Konuşma,
Protokol, Kurumsal temsil, Etkili İletişim’’ konularında bir seminer verdi. Öğleden sonraki oturumda
İHH Genel Başkanı Bülent Yıldırım ‘’Dünya Müslümanlarının Durumları ve Sorumluluklarımız’’ konulu
seminer verdi. İlk günün son seminerini Münir Arıkan ‘’Eğitimcinin Toplumsal Sorumluluğu ve Kişisel
Gelişimi’’ konusunda verdi.
İkinci Gün Şube Başkanımız Talat Yavuz ve Yalova İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Yurtman’ın
selamlama konuşmalarının ardından Genel Başkanımız Ahmet Gündoğdu, Sendikal yolculuğa,
vesayeti deşifre etmek için çıktıklarını ifade ederek, “Bu hareket; vesayeti deşifre için, daha çok millet
ve millet egemenliği, insanlığın geleceği, öznesi insan olan değerler sendikacılığı için başlamıştır. İnsan
merkezli sendikacılık yapıyoruz. Demokrasiyi yeşertmek, medeniyet değerlerimizi yaşatmak için
çalışıyoruz. Sendikacılığın esası şeytanı taşlamakla başlar” dedi.
Hedefe ve Nihai Noktaya Ulaşmanın Gayreti Vizyon Çalışmasıdır
Eğitim-Bir-Sen teşkilatının örgüt disiplini ve vizyonu konusundaki hassasiyetinin üzerinde
önemle durmak gerektiğini ifade eden Gündoğdu, “Teşkilat ve teşkilatçılık kavramı beni en çok
heyecanlandıran mefhumların başında gelir. Beni nasıl heyecanlandırıyorsa, aynı heyecanı bütün
teşkilatımızda görüyorum. Bir teşkilat nasıl çalışmalıdır, işlevi ve hedefi nedir, nasıl olmalıdır, sonuca
ulaşmak ve hedefe varmak için hangi yöntemleri nerede, nasıl, kimlerle, ne gibi bir metotla
uygulamalıdır? Büyük bir vizyona ve aynı hedefe odaklanılan çalışmalar kim veya kimler tarafından
kimin için neye göre yapılmalıdır? Hedef ve vizyon gerçekleşmesinde, insan faktörünü sevk, idare ve
bir idealizme kanalize etme, inandırma misyonu; ana teşkilatın organ, doku, hücre iletişimi içinde
hangi kıstasları kapsamalıdır? Elbette bütün bunlar bir teşkilatın konularını kapsar. Hedefe ve nihai
noktaya ulaşmanın gayreti vizyon çalışmasıdır. Net olmayan, adı konmayan ve herkesçe benimsenip
özümsenmeyen veya vizyonu belirlenmeyen hiçbir teşkilat başarılı olamaz” şeklinde konuştu.
Milletin Belirlediği İstikamet Doğrultusunda Biz Varız
“Terörle mücadelede katma değer üretebilirsek biz varız. Millet’in belirlediği istikamet
doğrultusunda biz varız. Kandan, şehit cenazelerinden nemalananları bundan mahrum etmek için
varız. Bu sorunun bitmesi gerektiğine inanıyoruz” diyen Gündoğdu, Çanakkale, Sarıkamış ve Kurtuluş
Savaşı ruhunu hatırlatarak, şunları söyledi: “Bu ülkenin vatandaşı olarak artık çocuklarını
Güneydoğu’ya askere gönderen anne ve babaların acı hissetmesini istemiyorum. Güneydoğu’ya tayini
çıkan öğretmen, hemşire ve doktor başta olmak üzere üyelerimizin de orada can güvenliğiyle ilgili
sıkıntı yaşamasını istemiyorum. Güneydoğu’daki çocuklarımızın da, can güvenliği sorunu yaşandığı
için öğretmen açığı fazla olması dolayısıyla, öğretmensiz kalmasını istemiyorum. Herhalde bu
isteklerin tamamı, ülkemizi Çanakkale ruhuyla yeniden buluşturmak, Kürt’ü, Türk’ü, Laz’ı, Çerkez’i ile
teröre ve terörizme karşı olan yüzde 99,5 çoğunlukla kucaklaşıp, ırkçılığa prim vermeden, seçmediği
ırkından dolayı insanlarda bir kalite arayışına müsaade etmeden çözümün paydaşı olmaktır.”
Dökülen Kanlara Göz Yummak İhanettir
Türkiye Kamu-Sen’in bir ihanetten bahsettiğini dile getiren Ahmet Gündoğdu, asıl ihanetin,
yaşanan olaylara, dökülen kanlara göz yummak olduğunu vurguladı. Gündoğdu, “İhanet, ülkenin
çocuklarının öldürülmesine, şehit olmasına, vatandaşların maddi ve manevi kayıp görmesine göz
yummaktır. Bu ülkenin yüzde 50 oyunu alan başbakanın başkanlığındaki toplantıya katılmak mı
ihanettir; Şener Eruygur gibi Ergenekon’un baş mimarlarının başkanlığındaki toplantıya ev sahipliği
yapmak? İhanet, bu milletin iradesini, emeğini PKK’ya, Ergenekon’a peşkeş çekmektir” dedi.
Gündoğdu, hedeflerinin, cüzdan değil, vicdan odaklı sendikacılık yapmak ve bunu gelenek
haline getirmek olduğunu ifade ederek, şunları söyledi: “Bizim yaptığımız, kuruş değil, duruş
sendikacılığıdır. O yüzden öğretmenlerle ilgili tartışmalarda doğru yerde ve dik durmayı seçtik.
Ücretle ilgili sorunu telafi etmek mümkündür ama itibar kaybı olursa, onu yeniden ihdas etmek çok
kolay değildir. Eşit işe eşit ücret düzenlemesinde, muadili bulunmadığı gerekçesiyle ek ödeme
kapsamı dışında tutulan öğretmen ve öğretim elemanlarının mağduriyetinin giderilmesi konusundaki
mücadelemiz ve yetkililer nezdinde girişimlerimiz sürüyor. Bu adaletsizliğin giderilmesi için elimizden
geleni yaptık ve yapmaya devam ediyoruz.”
Karma Eğitim Pedagojik Değerler Açısından Ele Alınmalıdır
Karma eğitim konusuna da değinen Genel Başkan Ahmet Gündoğdu, velilerin ve öğrencilerin
talebini dikkate alan bir sistemin getirilmesi gerektiğini kaydederek, “Bu konu, ideolojik perspektif
yerine, insan hakları, inanç, kültür ve pedagoji gibi değerler ve disiplinler açısından ele alınmalıdır.
İnsanımızın enerjisini heba eden, özellikle okullarda artan şiddetle birleştiğinde, aileleri çaresiz
bırakan yönü daha çok hissedilen mecburi karma eğitime son verilmelidir. İsteyen velinin çocuğunu
ayrı okullarda okutabilmesinin yolu açılmalıdır” diye konuştu
Yavuz: İz Bırakacak Çalışmalara İmza Atıyoruz
Eğitim-Bir-Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı Talat Yavuz ise, eğitim alanında sendikacılık
tarihine farklı bir bakış açısı getiren sendikamızın ülkemizin demokrasi tarihine ismini altın harflerle
yazdırmaya devam ettiğini belirterek, “Bir yandan ülkemizin sivil bir anayasaya sahip olması için en
kapsamlı çalışmaları yaparken, diğer yandan eğitim şuralarına, bilimsel çalışmaları ve önergeleriyle
yön veriyor ve ülkemizin geleceğinde kalıcı iz bırakacak çalışmalara imza atıyoruz” dedi.
Yavuz sözlerini şöyle tamamladı; ‘’ Ülkemiz insanının bizim daha çok çalışmamıza ihtiyacı var.
Kutsal saydığımız şu üç damla için, ne kadar çalışsak azdır. Kan, gözyaşı ve alın teri. Ülkemizde ve
dünyada, zalimce kan akıtılmasın, mazlumların gözyaşı dinsin, kutsal alın teri adilce karşılığını bulsun,
modern haramilerin soygun düzeni bozulsun. İnançlara yasaklar getirilmesin. Bu güzel çalışmada
emeği olan, katkı sunan çok değerli insanlara ve kurumlara teşekkür ediyorum: Bu çalışmamızda ve
daha önce burada yaptığımız iki çalışmada da büyük katkısı ve emeği olan İlim Yayma Cemiyeti
İstanbul Şube Başkanı Ömer YAHŞİ’YE, Eğitime ve eğitimciye her zaman değer veren Tuzla Belediye
Başkanı Sayın Şadi YAZICI’YA, Yoğun çalışma temposuna rağmen, hem programımıza zaman ayırarak
katılan hem de fikirleriyle katkı sunan Din Öğretimi Grup Başkanı Nazif YILMAZ hocamıza; Eğitim için
desteğini esirgemeyen Şehir Üniversitesi’ne; Birikimi ve çalışmaları ile çok önemli katkı sunacak olan
değerli konuşmacı misafirlerime, Üç gününü bu çalışmaya ayırarak katılan, sendikamızın bölgemizdeki
fedakâr gönül erleri; okul müdürü, müdür yardımcısı, iş yeri temsilcisi ve üyelerime, Bu programın
organizasyonunda emeği geçen şube yöneticisi, ilçe başkanı ve ilçe yöneticisi, kadın komisyonu
başkan ve üyeleri dahil bütün sendika yöneticisi arkadaşlarıma, İhlas Armutlu Tatil Köyü çalışanlarına,
çok teşekkür ediyorum.
Toplantıya, Yalova İl Milli Eğitim Müdürü Ahmet Yurtman, Eğitim-Bir-Sen Eskişehir 1 No’lu
Şube Başkanı İsmail Altınkaynak, Aile ve Sosyal Politikalar Bakanlığı Tekirdağ İl Müdür Yardımcısı
Hasan Yılmaz, ilçe temsilcileri, ilçe milli eğitim şube müdürleri ve 300’ü aşkın kurum yöneticisi katıldı.
HABER: ABDULLAH YADİGAR
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.