Batı medeniyeti denilen tek dişi kalmış canavar, orta çağ karanlığındaki barbarlık zihniyetinden gelen, Kur’an düşmanlığını yakarak ortaya koymaktadır. Bu durum Ebu cehil taraftarlarının cahilce yaptığı eylemlerin çirkin bir çeşididir.
Esasen batıda medeniyet diye bir şey yoktur. İleri teknoloji sayesinde hükümranlık anlayışı vardır. Ebu cehil kinine bağlı vahşet taraftarı oldukları için, ikna edemediklerinden dolayı yakmaya çalışmaktadırlar. Bizim kitabımız bu durumu bize önceden haber vermiştir. Bir ayet-i kerimede:
“Onların güçleri yeterse dininizden döndürünceye kadar sizinle savaşa devam ederler” buyrulmaktadır. (Bakara suresi 2/ 217)
Başka bir ayettede
Size bir iyilik gelirse bu onları üzer. Ama başınıza bir kötülük gelse buna sevinirler. Denilmektedir. Âl-i İmran Suresi 3/ 120
Son zamanlarda Türkiye’de yapılan silahlar, müminlerin göğsünü kabartırken, Kur’an düşmanlarını öfke girdabında boğmaya başlamıştır. Güçleri yetmediği için, kinlerini Kur’an yakarak tatmin etmeye çalışmaktadırlar.
Müslümanlarda İncil ve Tevrat’ı yakabilirler. Ama bizim kitabımız, böyle ahlaksız bir davranışa asla müsaade etmez. Zira bir ayeti kerimede:
“Allah’tan başkasına tapanlara kötü söz söylemeyin. Sonra onlarda azgınca, bilgisiz ve cahilce Allah hakkında kötü şeyler söylerler denilmektedir. (Enam Suresi 6/ 108)
Aslında Kur’an ve ona tabi olan Müslüman düşmanlığı yeni değildir. Mesela:
Osmanlı devletini yıkmak için birleşen toplumun niyetinde kur’an düşmanlığı vardı. Hukuk adı altında Osmanlı kanunlarını değiştirenlerin fikrinde de Kur’an düşmanlığı vardı.
Ezanı Türkçeye çevirenlerin aklında da Kur’an düşmanlığı yatıyordu. Kur’an alfabesini kaldırıp, Latin harflerini getirenlerin gayesi de kur’an düşmanlığı idi.
Din düşmanlarının yazdığı güldürü filmlerindeki Müslüman tiplemesinin, karaborsacı, üç kâğıtçı, sahtekâr ve zani olarak gösterilmesi de Kur’an düşmanlığından kaynaklanmaktadır.
Batının, Müslümanlara empoze ettiği çıplak giyim şeklinin altında da Kur’an düşmanlığı yatmaktadır. Zavallı Müslümanlar bunu moda adı altında kullanmaktadırlar.
Küfür ehlinin doğusu batısı yoktur. Onlar her yerde tek millettirler. Bir ayette:
“Ey inananlar! Kendinizi ve ailenizi yakıtı insanlar ve taşlar olan cehennem ateşinden koruyun” denilmektedir. (Bakara Suresi 2/24)
Bu gün kızlarımız, İslam’a hakaret edercesine, tesettüre inat şeklinde giyiniyorsa, Bu da İslam düşmanlığından başka bir şey değildir.
Helal haram ayırımı yapmadan, sadece çok kazanmak için çalışmak da Kur’an hükümlerine baş kaldırmanın, menfaate dayalı ayrı bir veçhesidir.
Batının gözünde dünya Müslümanları yoktur. Onların korktukları sadece Türkiye Müslümanlarıdır. Kur’an’ı yakarken de Türkiye Müslümanlarından intikam almaya çalışmaktadırlar.
Kâfir zümre, zavallı Müslümanlara korkaklık aşısı yaptı. Onlar su üzerendeki saman çöpü gibidirler. Balta vurulan ağaca bakmadan, dallardaki meyveleri toplayarak mutlu olmaya çalışmaktadırlar.
Kâfirlerin bilmediği bir şey vardır. Müslümanlar Kur’an’a sahip çıkmasa bile, O’nu Yüce Rabbimiz korumaktadır. Zira ayet-i kerimede:
“Şüphe yok ki Kur’an’ı biz indirdik, ve şüphe yok ki (kıyamete kadar) O’nu biz koruyacağız” buyrulmaktadır. (Hicr Suresi 15/9)
Ancak sahip çıkmayan Müslümanlar, mahşerde hesabını vereceklerdir.
Küfür ehlinin, müminlerin önünde diz çökmelerine çok kalmadı. İnşaallah o günleri biz görmesek de, torunlarımız görecektir.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.