• BIST 9798.19
  • Altın 3313.615
  • Dolar 35.9247
  • Euro 37.4336
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 3 °C

Kolon Kesmek Kasten Adam Öldürmeye Teşebbüs Oluşturuyor

Kolon Kesmek Kasten Adam Öldürmeye Teşebbüs Oluşturuyor
6 Şubat Kahramanmaraş merkezli depremlerin yıldönümü yaklaşırken o kara gecenin acı izleri bir kez daha "deprem değil, bina öldürür" gerçeğini hatırlatıyor.

Taşınmazlarda alan kazanımı amacıyla taşıyıcı Kolonların kesilmesi veya tıraşlanması ile hasarların meydana ise depremlerden dolayı kayıplara yol açan en önemli faktör olarak karışımıza çıkıyor. Kolonlarda bu derece inşaat teknikleri ile mevzuata aykırı müdahalelerin yapılması doğrudan ölüm sebebi olmasa da, bu durum deprem gibi doğal afetlerde binaların yıkılmasına ve sonuç olarak ölümlere yol açacağına dikkat çeken Avukat Baran Usanmaz, “Bu nedenle, kolonlara tahribattan sorumlu olan kişiler, Türk Ceza Kanunu'nun 85. maddesine göre "taksirle ölüme sebebiyet verme" suçundan cezalandırılır ve olayın durumuna göre 22/3. maddesi kapsamında bilinçli taksir varlığı ile cezada artırıma gidilebilir” dedi.

 

Doğu Anadolu Fay Hattı, Batı Anadolu Fay Hattı ve Kuzey Anadolu Fay Hattı gibi büyük fay hatlarının üzerinde bulunması nedeniyle deprem riski yüksek bir ülke olan Türkiye, bu gerçeği acı tecrübelerle sık sık yaşıyor. Son olarak 6 Şubat 2023’te "asrın felaketi" olarak tarihe geçen Kahramanmaraş ve çevre illerinde meydana gelen depremleriyle büyük bir yıkım yaşadı.

7,7 ve 7,6 büyüklüğündeki iki deprem, 11 ili etkileyerek milyonlarca insanın hayatını derinden sarstı. On binlerce vatandaşımız hayatını kaybederken, binlerce bina yerle bir oldu ve yüz binlerce insan evsiz kaldı. Bu felaket, Türkiye'nin deprem gerçeğiyle bir kere daha yüzleşmesine neden olurken, binaların yıkım nedenleri ortaya çıktıkça da yapı güvenliği konusunda önemli soruları gündeme getirdi.

Yıkımın nedenleri arasında en çok dikkat çekenlerden biri ise, binaların taşıyıcı unsurları olan kolonların önceden kesilmesi veya tahrip edilmesi oldu. Birçok binada, özellikle zemin katlarda bulunan dükkanların sahipleri veya tadilat yapanlar, mekanlarını genişletmek ya da daha kullanışlı hale getirmek amacıyla kolonlara zarar verdi. "Bir iki kolondan bir şey olmaz" düşüncesiyle hareket eden bu kişiler, aslında binaların ağırlık merkezlerini taşıyan noktalarına müdahale ederek büyük bir risk oluşturdular.

 

“Olası Kasıtla Adam Öldürmek Suçundan Yargılanabilir”

Kolon kesmenin veya hasar vermenin sadece o binada yaşayanların değil, tüm toplumun can güvenliğini tehdit eden ciddi bir suç olduğunun altını çizen Avukat Baran Usanmaz, “Kolon kesen bir kişi, binanın çökebileceğini ve insanların ölebileceğini öngörmesine rağmen, bu riski göze alarak eylemini gerçekleştirdiği için olası kasıtla öldürme suçundan da yargılanabilir. Olası kasıtla öldürmenin cezası ise 20 yıldan 25 yıla kadar hapis cezasıdır.

Türk Ceza Kanunu'nun (TCK) 184. maddesi, "İmar kirliliğine neden olma" başlığı altında bu konuyu düzenlemektedir. Buna göre, ruhsatsız veya ruhsata aykırı olarak bina yapmak, mevcut binada değişiklik yapmak veya binanın taşıyıcı unsurlarına zarar vermek suçtur. Kolon kesmek de binanın taşıyıcı unsurlarına zarar vermek anlamına geldiğinden, bu madde kapsamında ayrıca bir suç teşkil eder. TCK 184. maddesine göre, imar kirliliğine neden olmanın cezası 1 yıldan 5 yıla kadar hapistir. Ancak, bu eylem sonucunda bir veya birden fazla kişinin ölümüne veya yaralanmasına neden olunursa, ceza artırılır” dedi.

av-baran-usanmaz-102230036.jpg

Kolon Kesildiğinden Şüphelenirse Ne Yapılmalı?

Eğer kolon kesme veya kolonlarda tahribatın yapıldığı gibi bir durumun varlığından şüpheleniliyorsa hem kendi güvenliğinizi hem de hukuki haklarınızı korumak adına bulunduğunuz ildeki Cumhuriyet Başsavcılığına suç duyurusunda bulunulabileceği veya sulh hukuk mahkemesine tespit amacıyla başvurulabileceğinin altını çizen Avukat Usanmaz, “Bu süreçte, bozulma (yapının değerlendirilmesi) ve bilirkişi incelemesi sonucunda resmi bir rapor hazırlanması talep edilebilir. Bilirkişi, binada yapısal bir bozulma olup olmadığını ve bu bozulmanın deprem güvenliğini nasıl etkilediğini söz konusu raporda değerlendirecektir.

Bu süreçte, yapı denetim firmasının raporu, bilirkişi incelemesi ve mahkeme kararları, binanın deprem yönetmeliğine uygunluğunu ve yapısal güvenliğini belirlemek için kritik öneme sahiptir. Eğer binada yapısal bir bozulma tespit edilirse, gerekli yasal işlemler başlatılabilir ve binanın güçlendirilmesi veya yıkılması gibi önlemler alınabilir.” diyerek sözlerini tamamladı.

  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113