ألا ليت الشباب يعود يوما
فأخبره بما صنع المشيب
Ah, keşke gençliğim bir gün gelse de geri
İhtiyarlığın yaptığını anlatsam öteden beri
Bu Arapça şiirden bir bölüm. Dillerden dillere dolaşıyor. Hikayesi var tabi. Abbasi şairi Ebul-Atahiye'ye kadar uzanıyor, Abbâsî şairi Ebul-Atahiye, yaşlandıkça, yaşadıkları, hayatı, gözlerinin önünden bir film şeridi gibi geçmeye başlıyor.
Önceleri yapabildiği bir çok basit şeyi gücü yetmediği için yapamaz hale geliyor.
Belki koşarak gittiği yollardan elinde değnek olmadan yürüyemiyor.
Belki kilometrelerce uzakta olanı görürken önünü göremez hale geliyor. Tabi bu duruma oldukça üzülüyor.
Şair ruhlu insanların elindeki en büyük koz duygularını kalem vasıtasıyla sayfalara geçirmektir.
Dizelerinde üzüntülerini ifade ederken yapabileceği tek şeyinde bu olduğunu düşünmeye devam ediyor. Hayatından geçen o yıllar nereye gitti. Ona tekrar yetişmesi mümkün mü?, veya geri getirmesi.
Hayatında olan bitenin acıklı bir şekilde onu bir kenara bıraktığını fark edince bu duygularını nesiller boyu dillerde terennüm edilecek şekilde kayda geçirmiş.
Gençler!
Gençliğin tadını çıkaralım derken, hayatınızın sonunda şairin dile getirdiği gibi ona nasihatler vermek zorunda kalmayın.
Dünyanızı güzelleştirin ama Âhiretinizi zayi ederek değil. Öyle bir hayat yaşayın ki Allah razı olsun, Peygamberimiz razı olsun. Bu vesileyle her iki dünyanız güzel olsun...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.