• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 1 °C

Kendimizi Aramak

İbrahim Ciminli

Zenginlikler içinde mahrumiyet yaşayan bir ülkeyiz. Biz millet olarak hem madden hem de manen sahip olduğumuz zenginliklerden habersiz, onları değerlendirmekten mahrum yaşıyoruz. Öncelikle muhteşem bir medeniyetimiz var, mükemmel bir dinimiz, tüm insanlığı gönlü ile kuşatan milletimiz, insanlığa yüzyıllarca adaleti ve hoşgörüyü götürmüş iftihar edeceğimiz bir tarihimiz var. 

Arif Nihat Asya şöyle sesleniyor: 

“Delikanlım, işaret aldığın gün atandan
Yürüyeceksin… millet yürüyecek arkandan!”

Şair şunu demek istiyor; Ey millet, Avrupa’nın kokuşmuş kültürel pazarına koşma, ne istersen sende var, tarihine bak, kendini keşfet, işaretini oradan al, doğru yolunu ve yönünü bul.
“Her zaman söylerim tarih bir dikiz aynasıdır. İleriye güvenli sürüş için, geriyi de iyi görmen lazım. Yoksa kaza yaparsın.”

Birinci dünya savaşından sonra yorgun düşmüş, yurdumuzu yuvamızı kaybetmiştik. Batılılar kendi aralarında çıkan savaşı, bir anda bizim üzerimize çevirerek Osmanlı ile topyekün savaşa giriştiler. Düşmanımız bir tane değilmiş ki. Hepsinin gözü bizim topraklarımızdaymış. Topraklarımızı almakla yetinmediler, ruhumuzu da çekip aldılar. Bir asırdır bizi bitkisel hayatta tuttular. Ne ruhumuzun geri dönmesine izin verdiler, ne de vatanımızın maddi zenginliklerini ve jeopolitik değerini kullanmamıza izin verdiler. Düşünebiliyor musunuz bu ülkede bize ait, tarihe ait ne varsa hepsine düşman bir devlet politikası, eğitim politikası oluşturulmuştu.

Kendi tarihi ile savaşan onları tahrip eden, silip kaldırmaya çalışan, bindiği dalı kesen, kendi altını oyan dünyada başka bir devlet yoktur. Dine ve tarihe öyle savaş açıldı ki, Osmanlı arşivleri vagon vagon Avrupa’ya taşındı, Osmanlı sultanlarına bir asır boyunca iftiralar edildi, Kur’an okunması yasaklandı, camiler kapatıldı, ezan yasaklandı. Din alimleri, hocalar uydurma sebeplerle idam edildi. Öyle bir duruma gelindi ki, vaktiyle cenaze namazı kıldıracak hoca bırakmadılar. Bunu Yunan yapsaydı, İngiliz yapsaydı millet onlara boyun eğmezdi ve eğmemiştir. Kurtuluş savaşında boyun eğmedi ve istiklalini kazandı. Ancak saldırı beklemediği yerden ve beklemediği anda geldi. Kutsal saydığı devletini, ele geçirmiş bir kısım yöneticiler tarafından en zayıf anında geldi. 

Şu anda toplumun bir kısmının batı hayranı ve batı kültürü ile beyinleri işgale uğramıştır. Çünkü onlara bir asırdır öğretilenler; kendilerine ait ne varsa kötü, Avrupa’ya ait ne varsa iyi. Yalan vallahi yalan, billahi yalan! Bize Avrupa’nın gerçek yüzünü göstermiyorlar. Avrupa’nın gerçek yüzü; ahlaki çöküşü yaymaktır, sömürgeciliktir, terörü beslemektir, bölücülüğü beslemektir, emperyalizmdir, zulümdür. Afrika’yı, Asya’yı velhasıl dünyayı gezin bunu göreceksiniz. Batı Avrupa ve Kuzey Amerika kendine demokrat, kendine adil. Batıya göre kendi dışındakine her şey meşrudur. Dünyanın geri kalanında ne varsa hepsini sömürü çarkıyla kendilerine akıttılar.

Biz dinimizden çıktığımızı, batının bütün kanunlarını, eğitim sistemini, kültürünü ve mimsiz medeniyetini aldığımızı ilan ettik, fakat bir asırdır Batı bizi kabul etmedi. Avrupa Ekonomik Topluluğu ve AB kapısında 60 yıldır köle gibi bekletiliyoruz hala yalvarmaktan usanmadık. Artık zenginliklerimizin farkına varmanın zamanı geldi. Bu inanca sahip bir Türkiye oluşuyor. Kendimiz olacağız, şahsiyetimizi geri kazanacağız. Avrupa’ya hadi oradan deyip, evimize, yuvamıza medeniyetimize döneceğiz, kendimizi bulacağız. Çünkü kendimizde; günışığına çıkmamış, karanlığa hapsedilmiş ruhumuz var, zenginliklerimiz var. Toprağın altında hatta denizin altında keşfedilmeyi bekleyen muazzam bir maddi varlığımız var. Bunun ilk işaretleri 710 milyar metreküplük Karadeniz doğalgazı ve her gün artan petrol keşifleridir. Biz aslında denizin altında da, toprağın altında da, yerin üstünde de, kültür ve medeniyette de kendimizi arıyoruz. İnşallah bu arayışımızın müsbet sonuçlarını almaya başladık, bu azim ve inançla, her türlü engelleme rağmen yola devam etmeliyiz. Doğru yoldayız. Kendimizi aramaya devam etmeliyiz. Ülke ve millet olarak en büyük keşfimiz kendimize gelmek ve kendimizi bulmak olacaktır.

Bu yazı toplam 389 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113