• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 7 °C
  • Ankara 14 °C

KAVRAMLAR SAVAŞINI KAZANMAK

Talat Yavuz
“Artık yepyeni bir dünya var, globalleşen dünyada bu söylediklerinizin bir anlamı kalmadı, demokrasi bir kurallar bütünüdür, Z kuşağı çok bambaşka geliyor, kutuplaşma giderek artıyor, efendim ehliyet ve liyakat çok önemli, adalet herkese lazım…”
Günümüzde bir kavramı veya söylemi üreten, ürettiği kavramı kabul ettiren veya üretilmiş bir kavrama yeni anlamlar yükleyerek onu tekeline almayı başaranlar, er meydanına açık ara önde çıkmış oluyor. Kavram üretemeyenlere ise üretilmiş kavramlarla düşünmek kalıyor.
Kavramlar savaşını kazanmak, en çetin savaşları kazanmaktan daha zor hale geldi. Çoğu zaman bu gerçeğin farkında bile olunamıyor. Daha acı olanı ise üretilen bu kavramlarla baskı altına alınan kesimler bile, bu türedi kavramları kullanmayı bir maharet zannediyor.
Bir dönem, “globalleşen/küreselleşen dünyada” diyerek söze başlayanlar, daha işin başında muhataplarının bütün argümanlarını çürütmüş, onu çok eskilerde kalmakla itham etmiş oluyorlardı. Son günlerde en işe yarayan kavramlar ise “kutuplaşma” ve “Z kuşağı” kavramları oldu.
Kutuplaşma kavramı, iktidar yanlılarını köşeye sıkıştırmak için biçilmiş kaftan. Kavramı tekeline alanlara göre, kutuplaşma çok kötü bir şey ve bütün sorumlusu da karşı kutupta olanlar. Mahalleden olmayanlarla saz çalma yasağına rağmen! Bu öyle bir baskı ki birileri çıkıp; eskiden bir kesimin kutuplaşma hakkı bile yoktu, çünkü onlar kökten yok sayılıyor, İran’a, Suudi Arabistan’a gönderiliyordu bile diyemiyor.
Bir Z kuşağı söylemidir gidiyor, Z kuşağı aşağı Z kuşağı yukarı. X, Y, Z, alfa derken, neredeyse gençlerimizi uzaylı vs. ilan edecekler. Hâlbuki X kuşağı, alfa kuşağının ebeveynleri, Z kuşağı ise Y kuşağının kardeşleri oluyor. Ne yapıyormuş Z kuşağı; erken sıkılıyormuş, otoriteye karşı geliyormuş, teknolojiyle arası iyiymiş. Gençken hangimiz otoriteye karşı gelmiyorduk, teknoloji vardı da biz mi kullanmadık, az mı sıkıldık eski hocaların derslerinden. Aristo bile Z kuşağından şikâyet etmemiş mi?
Gençlerimizi Z kuşağı olarak tanımlayanlar onları elimizden alarak, yerine göre sözde soykırım destekçisi, yerine göre gezici yapmaya çalıştılar. Her kılığa soktukları Z kuşağının aklına bir türlü milletimizin değerleriyle buluşmayı getirmediler nedense!
Ehliyet liyakat kavramları da birilerinin, geçmişlerini unutturma gayretlerinin kurbanı oldu. Kendi dönemlerinde her türlü kıyımı yapanlar, güçlerini kaybedince ehliyet ve liyakat timsali kesildiler. Bu hali ile ehliyet ve liyakat söylemi, ABD’nin demokrasi için verdiği savaşları andırıyor.
Kavramlar savaşını kazanmak için ısrarla kendi kavramlarımıza sahip çıkmalıyız. İtirazlarımızı kendi kavramlarımızla yapmalıyız. İthal, türetilmiş ve başkalaştırılmış kavramlara savaş açmalıyız. Yetersizliklerimizi, gençlerimizi tanımlayarak değil de kendimizi sorgulayarak gidermeliyiz. Ehliyet ve liyakati her daim gözetmeliyiz. Kutuplaşmadan korkmadan, hoşgörüyü yaymalıyız. Adalet ve merhamet kutbunda birleşmeye ne dersiniz?
Bu yazı toplam 596 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113