Ne alaka? Sahi ne alaka…
Eh, mevzuya da bir yerden başlamak lazım.
Birileri meselelere hep ‘farklılıklar’…
Birileri de sadece ‘benzerlikler’ açısından bakar!
Bendenize göre ise ‘farklılıklar ve benzerlikler’ muhasebesini yapanlar da olmalı.
Evet, ‘Kasaba politikacısının’ varlığını gösterebilmesi için uyutması gerekir.
Farenin de üflemesi!
Öyle ya ‘…rivayete göre insanlar uyurken fare bir insanın kulağını üfleyerek uyuşturup yiyebilirmiş ve insan bunu hissetmezmiş’
Bir benzerlik oluşmaya başladı mı?
Evet, kasaba politikacısı ‘toptancıdır’…
Kendisi ve dışındakiler!
Ona ya uyarsın ya da illa ‘uydurulursun!
Arası yok…Arada kalmak da yok.
Kasaba politikacısı: Çapsızdır.
Fikirleri ‘sığ’…
Kendine karşı olanlara tahammülsüz…
Hata kaba/sabadır da!
Ve varlığı ya uyutmaya,
Ya da sürekli düşman oluşturmaya bağlıdır.
Oluşturduğu düşmanı da ortadan kaldırmalı!
Ha, ortadan kaldırmak mı?
Fare gibi üfleyerek!
Sizin kasabada da var mı?