KARABORSA ZULÜMDÜR ve HARAMDIR      

     “Karaborsacı ne kötü bir kuldur! Fiyatların düştüğünü öğrenince üzülür, yükseldiğini duyarsa sevinir.”(Buhari),              Bir gıda maddesini ihtiyaç varken 40 gece depolayıp saklayan Allah’tan uzaklaşmış, Allah’da onu kendisinden uzaklaştırmıştır.”(Ahmet b. Hanbel). Yukarıdaki iki Hadis-i Şerif karaborsacının durumunu ifade etmektedir.                               

Hazreti Şuayb Aleyhisselam’ın kavmi olan Medyen kavmi ticarette yaygın olarak yaptıkları hile ve sahtekarlıktan dolayı helak edilmişler, Allah’ın lanetine uğramışlardır; işte o kavmi uyaran Ayet-i Kerime’ler: “İnsanlardan alırken ölçüp tarttıklarında tam, onlara vermek için ölçüp tarttıklarında ise noksan yapan hilekârlara yazıklar olsun.” ( Mutaffifin 83/1,2,3)                          

İnsanların mallarını ve haklarını eksiltmeyin.Yeryüzünde bozgunculuk yaparak karışıklık çıkarmayın.” ( Şuara 26/83)

Karaborsanın İslam lügatındaki adı ihtikârdır. İhtikâr: Bir malın fiyatını haksız bir şekilde artırmak için gizlice depolamak, piyasadan çekmektir. Bir hizmetin fiyatını haksız bir şekilde artırmaya çalışmak da aynıdır.                          

Aşırı kazanma hırsı insanları ve şirketleri maalesef bu yola sevketmektedir. Bilinmelidir ki; haksız kazanç ve karaborsacılık; İslam’a göre, hem haramdır, hem de zulümdür. Buradan elde edilecek kazancın hiçbir bereketi olmaz. Hatta sahibinin başına bela olur. Kazancın ve kârın makul bir piyasa sınırı vardır, bu sınırı aşanlar topluma zulmederler. Zalim sadece insanları suçsuz yere katleden Firavun ya da Nemrut değildir. İhtikar yapan da en az onlar kadar zalimdir.                         

“ Para deniz suyu gibidir içtikçe susatır, harareti azaltmaz artırır sonunda; içenin midesi patlar ama o hâla su içmeye devam eder.” Piyasadaki her türlü spekülatif hareketler ihtikâr kapsamına girer. Dövizi haksız yere yükseltmekten tutun, şeker, un, yağ, ya da herhangi bir ürününün fiyatı üzerinde haksız bir artış sağlamak da ihtikârdır. Bunu yapanlar zalimdir, insan haklarını ihlal ediyorlar, bu ülke insanın dostu olamazlar. Deposunda var olan bir mala, müşteri sorduğunda; fiyat artışı beklentisi ile yoktur demek yalan söylemektir. Yalan da haramdır, malı fiyat artışı amaçlı bekletmek de haramdır.  

Piyasada bazı firmaların tekelleşmesi ya da anlaşarak; beraber fiyat belirleme yoluna gitmeleri, serbest piyasa kuralını istismar ve ihlal etmektir. Özellikle gıda maddelerinde bunun yapılması katmerli zulümdür. Pandemi ve Ukrayna savaşını bahane ederek, ya da belli dönemlerde seçim sonuçlarını etkilemek için yapılan spekülatif fiyat artışları yerli ve milli bir ruha sahip insanların yapacağı iş değildir. Çünkü bu hareketler ülkenin milli varlığına doğrudan saldırıdır. Yabancı mihraklar tarafından üretilir, yerli ahmaklar tarafından uygulanır. Bu yerliler sadece ahmak değil aynı zamanda haindirler. Bindikleri dalı keserler. Vatan toprağına saldırı nasıl hainlikse, milletin ekmeğine saldırı da aynen hainliktir. Bunların yüzüne bakılmaz, insan diye selam verilmez. Karun da zengindi ama malı mülkü onu helak olmaktan kurtaramadı.