Ancak, herşeyin iyi olmasını arzu ettiğimiz Ramazan aylarında bu temenniyle bağdaşmayan ve gittikçe vehamet arzeden önemli bir konuya parmak basmak isterim; kahvehaneler.
Kahvelerin sayısında ciddi oranda artış var, daha da kötüsü sabahtan akşama kadar kahvelerde boş boş vakit öldüren, kötü alışkanlıklara sahip insanlarla bir arada oturan gençlerin sayısı inanılmaz artış gösterdi. Bunun için istatistik yapmaya gerek yok, sadece semtinizde bulunan kahveleri uzaktan dahi olsa gözlemlemeniz yeterli, yaşları 12 ile 17 arasında değişen pek çok genç, saatlerce, çok yoğun sigara içilen kahvelerde oturuyorlar, gençler kahvelerde sigara alışkanlığı kazandığı gibi hiç içmeyen bile paket paket sigara içmiş gibi oluyor, eninde sonunda içmeye başlayacak hale geliyor. Doğrudan profesyonel kumar olmasa bile, gençleri kumar oynamaya yatkın hale getirecek, buna eğilim kazandıracak oyunlar oynuyorlar. Bir bayanın herhangi bir kahvenin önünden es kaza gözle veya sözle taciz edilmeden geçebildiği, görülmüş değil. İster istemez kahveler suç işlemeyi alışkanlık haline getirmiş, bundan hiçbir vicdani ve ahlaki sıkıntı hissetmeyen, hatta işlediği suçlardan dolayı kendini diğerlerinden daha üstün bulan bazı insanların da ortak buluşma noktas. Çünkü kahvelere her çeşit insan geldiğinden, burada dikkat çekmeden, rahatsız edilmeden plan yapabilir, düşünebilir tecrübelerini birbirleri ile paylaşabilirler. Kahve sahibinin bunları diğer müşterilerden ayırabilmesi de mümkün değildir. Kahvelerde dışarıya taşan, mahalledeki insanları tedirgin eden kavgaları ve küfürleşmeleri bir kenara bırakın insanların kahvelerde vurulması, bıçaklanması, hatta tarafların birbirlerine sıktıkları silahlardan çıkan kurşunlarla balkonlarda oturan çoluk çocuğun öldürülmesi artık adi olaylardan sayılıyor. Kahveler hakkında yapılan şikayetlerin çoğu ciddiye alınmıyor. Örneğin Pendik Bahçelievler Mahallesinde, mahalle halkı artık kahvehanelerın sayısını saymayı çoktan bıraktı. Çünkü sadece Bahçelievler Mahallesinde 7-8 tane kahvehane var. Mahalle halkı son derece rahatsz, taşkın hareketlerden ve aşırı gürültüden, kapı önlerine taşan masalardan dolayı devamlı şikayet var, ama sonuç her nedense değişmiyor. Çok sayıda kahvehaneye rağmen kütüphaneye gelince yok, çoluk çocuğun oynayabileceği yemyeşil doğru düzgün parklar yok, gençlerin ücretsiz ve rahatsız edilmeden oynayabilecekleri bir futbol sahası, basketbol sahası yok, zengin semtlerinde sıkça rastladığımız açık hava spor alanları da yok, ama bol bol kahvehane var. Mahalleli geceyarılarına kadar sokaklara taşan gürültüden, kavgalarından bağrışmalarından dolayı şikayet etmekten yoruldu, ama her nedense yoğun şikayetlere rağmen haklarında ciddi bir işlem yapıldığına ilişkin geri dönüşler olmuyor.
Yetersiz para cezaları belli ki kimseyi caydırmıyor, zira yasal sürede yani en geç saat 12.00 da kahveyi kapatıp kazançtan mahrum kalmaktansa 12.00 den sonra da açık tutup komik cezayı ( o da eğer kesilirse ) ödemek daha avantajlı. Kahvehanelerin denetimi konusunda yeterli çalışma yapıldığını söylemek çok zor.
Şimdi Ramazan geldi, elbette herkes değil ama bazı insanlar sahurlara kadar kahvelerde sigara içecek, saatlerce sadece sigara ve çay içip oturtmayacaklarına göre profesyonel kumar değilse bile kumara yatkınlık ve sempati kazandıracak çeşitli bahislerin konduğu oyunlar oynayacak, ondan sonra sahur yemeğini yiyecek, sonra evine gidip akşam iftara kadar uyuyacak, iftara bir saat kala uyanacak. Böylece mübarek Ramazan ayının bilincine varmış olacak (?) Din bilgini, hoca olduğum iddiasında kati surette değilim, ama bu bana dinimizin uygun bulduğu bir oruç tutma yöntemi gibi gelmiyor. Gençleri kahvelerden uzak tutmamız, işsiz insanları kahvelerde sabahtan akşama kadar oturmakla işsizlik sorunlarına bir çözüm bulamayacaklarına ikna etmemiz gerekiyor.
Ramazan ayının necip Milletimize, değerli Duyuru okuyucularına hayırlara vesile olmasını temenni ediyorum, özgürlük ve eşitlik için çırpınan tüm Müslüman coğrafyasına huzur getirmesini dilerim. Her şey gönlünüzce olsun.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.