cet, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın “Kabinede ve üst düzey bürokraside, ihtiyaç hasıl olduğunda yeni isimlere görev vermekten asla çekinmedik. Bundan sonra da reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz” sözleri ile Erdoğan’ın bu konuda muhtemel bir değişiklik için kapıyı açık bıraktığı sonucunu çıkarmanın mümkün olduğunu, ancak, kararını verdi ve bir değişim geliyor demek de bu cümlelere bakarak kolay görünmediğini yazdı.
İşte Mehmet Acet'in o yazısı:
Önceki gün Cumhurbaşkanlığı Kabinesi 2. Yıl Değerlendirme Toplantısı için Beştepe Külliyesi’nde idik.
Geçen sene de aynısı yapıldığı için aşina olduğumuz şekilde perde açıldı, Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan’ı önde kürsüde, Kabine üyelerini arkada sıralı halde karşımızda bulduk.
İki buçuk saate yakın uzun bir sunum yapan Cumhurbaşkanı.
İcraat faaliyetlerini anlattığı her konuşmada olduğu gibi konuşma temposu yüksek, keyfi yerinde idi.
Erdoğan’ın konuşmasının başlangıç kısmından dikkat çekici bazı cümlelerini aktararak başlayalım:
“Türk Milleti ve Türkiye Cumhuriyeti Devleti, son 7 yıldır tarihi bir dönemden geçmektedir. Bu dönemin içinde her türlü tuzak, her türlü saldırı, her türlü oyun, her türlü ihanet, her türlü acı ve sıkıntı vardır.
Yine bu dönem içinde her türlü mücadele her türlü kahramanlık, her türlü zafer de vardır”
Son 7 yıl derken, Gezi olaylarının başladığı tarihe atıfta bulunuyor Erdoğan.
Bu sürede olup bitenleri şöyle bir gözünüzün önünden geçirdiğinizde, neler yaşanmadı ki dersiniz.
Erdoğan’ın konuşmasının yine başlangıç bölümünde Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemiyle ilgili dikkat çekici ifadeler vardı.
Bu sistemin 200 yılı bulan demokrasi arayışlarında, doğrudan milletin iradesiyle hayata geçirilen tek yönetim reformu olduğuna vurgu yaptı, diğer tüm değişimlerin ya savaş ortamlarında, ya da olağanüstü dönemlerde gerçekleştiğine dikkat çekti.
Yeni yönetim sistemiyle ilgili bitmeyen tartışmalar var malum.
Muhalefet partileri bir sonraki seçime sistem değişikliği vaadi ile girmeye hazırlanıyor.
Eskiye, yani Parlamenter sisteme dönmekten başka çare yokmuş gibi bir hava yayıyorlar.
Farklı görüşlerin olmasını normal karşılamak gerekir tabi ancak Erdoğan’ın yukarıda aktardığımız sözlerinin demokratik değerlere sadakati olduğunu söyleyen herkes için bağlayıcı bir tarafı da var.
200 senelik arayış içerisinde ilk defa halkın oyuyla geçilmiş olan yönetim sisteminden söz ediyoruz.
İtiraz edilirken, işin bu kısmı ihmal edilemez.
En azından eski modele geçeceğiz diyenler, bunu yeni bir referandumla halkın desteğini alıp öyle yapacağız derlerse, daha tutarlı bir tutum olur bu.
KABİNE DEĞİŞİKLİĞİ OLACAK MI?
Gelelim Erdoğan’ın muhtemel Kabine değişikliği tartışmalarıyla ilgili sözlerine.
Cumhurbaşkanı aynı konuşmasında bu konuda iki cümle kurdu. “Kabinede ve üst düzey bürokraside, ihtiyaç hasıl olduğunda yeni isimlere görev vermekten asla çekinmedik. Bundan sonra da reform, icraat ve değişim temelli bir anlayışla yolumuza devam edeceğiz.”
Bu cümlelerden ne anlaşılıyor?
Cumhurbaşkanı kararını verdi Kabine’yi değiştirecek yorumu mu çıkıyor?
Yoksa, “Hayır, bunu şu aşamada yapmayacak” fikri mi?
Bu sözlerden, Erdoğan’ın bu konuda muhtemel bir değişiklik için kapıyı açık bıraktığı sonucunu çıkarmak mümkün.
Ancak, kararını verdi ve bir değişim geliyor demek de bu cümlelere bakarak kolay görünmüyor.
O zaman ne diyeceğiz?
En iyisi şöyle deyip bırakalım:
Bu konulara merakı olan herkes, yukarıda aktardığım iki cümleyi kendine göre yorumlayabilir.
Kaynak:haber7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.