Birleşik Krallık Savunma Bakanı Ben Wallace, RUSI tarafından düzenlenen konferansta savunma alanındaki dönüşümlere dikkat çekti. Wallace konuşmasında Başbakan ile birlikte küresel bir Birleşik Krallık anlayışı çerçevesinde görüşme gerçekleştirdiğini, bunun sadece geçmişteki kusurlu görüşlerin bir değerlendirmesi olmadığını, aynı zamanda derin ve kapsamlı bir savunma reformunu içerdiği vurguladı.
Wallace, savunma alanın Birleşik Krallık’ın sadece en büyük ihracat kalemlerinden biri olmadığını aynı zamanda yeniliklerin ve istihdamın oluşturulmasında da önemli paya sahip olduğunu vurguladı. Wallace, Başbakanın savunma alanını ayrı tutmasının yerinde olduğunu, bu şekilde baskılara karşı gelinebildiğini ve modernizasyon için pay bırakıldığını söyledi. Ayrıca kendisinin de göreve geldiğinden beri savunma konusunda reformlara ve yatırımlara olan inancı anladığını söyledi.
Batı’da savaşın direkt olarak çatışma ve çatışma eşiğinin altındaki durumlar olarak ayrıldığını belirten Wallace, mevcut durumun çatışmayı içermediği ancak kesinlikle düşmanca olduğunu belirtti. Savunma Bakanı bu durumun kendilerini hukukun üstünlüğü konusunda rahatlatabileceğini ancak bu kurala uygun olarak davranmayanlar karşısında tümden savunmasız bırakacağını söyledi. Wallace, "Düşmanlarımızın yeni alanlardaki gelişmeleri ve yatırımları tesadüfi değil" dedi.
Wallace düşmanların, esnek ve değişken olduğunu söylerken kendilerinin durağan olduğundan bahsetti. Kendilerinin duruşunun öngörülebilir olduğunu ancak diğerlerinin hazırlığı ve yeniliği kullandığını sözlerine ekledi.
Wallace, "Gerçekte, kendimizi empoze ettiğimiz risk matrislerine, çelişkili yasal çerçevelere ve çoğu zaman bürokratik engellere bağlarken onlar eşiğin altının efendileridir. Siber, organize suç, elektronik savaş, vekil savaşçılar ve dezenformasyonun yaygın kullanımı neredeyse her kıtada görülebiliyor" dedi.
Bayraktar TB2 SİHA'dan övgüyle bahsetti
Daha önce Birleşik Krallık’ın savunma sanayii örneklerinden bahseden Wallace, bazı durumlarda projelerin fiyasko ile sonuçlandığını ancak bazı durumlarda ise kararlı duruş sergilenmemesi neticesinde tarihi dönüm noktalarının kaçırıldığını söyledi.
Wallace, "Aslında çok fazla örnek var ve kullandığım bazı alıntılar bu tarihi başarısızlıkları abartsa da, birçoğumuzun hala yol göstermemesi ancak başkalarının bunu yapmasını izlediğimiz gerçeği hala geçerli. Örneğin Türk İHA, Bayraktar TB2’yi ele alalım. Suriye, Libya ve başka yerlerde kullanılması, yüzlerce zırhlı aracın ve hatta hava savunma sistemlerinin imhasından etkili olmuştur.
Bu İHA’ların kökleri Türk inovasyonundan doğmuştur. Seçkin yabancı programlara erişim elde etmeleri engellendi, eskiden yaptığımız şeyi çok iyi yaptılar, yenilik yaptılar. TB2 ve beraberindeki mühimmat, teknik yetenekleri uygun fiyatla birleştiriyor, bu da komutanlarının düşmana gerçek zorluklar yaşatırken bazı yıpranmaları tolere edebilecekleri anlamına geliyor." dedi.
Wallace konuşmasına "Bir başka örnek de Çin, İran ve Rusya’nın yeni nesil füzelere yaptığı yatırımdır. Bu silahların sahip olduğu hassaslık ve menzilinin etkisini küçümsememeliyiz. Henüz geçtiğimiz ay Rusya, 9 Mach hızda seyreden, karşı tedbirlerimiz için zorluklar yaratan Tsirkon hipersonik gemisavar ve kara saldırı füzesini test etti. Bugün bile Ukrayna’da, Rusya’nın İHA gözlemiyle birlikte konvansiyonel topçuları kullanması ölümcül ve etkili bir derin vuruş etkisi yarattı" şeklinde devam etti.
Wallace, "Artık yeterince liderlik ve yenilik yapmadığımıza inanıyorum. Düşmanlarımız öyle olsa bile onu alt etmeyi seçebilirken, yalnızca asla gelmeyecek büyük savaşa hazırlıklı olma tehlikesiyle karşı karşıyayız" dedi.
Wallace, Dışişleri Bakanlığı ile entegre olarak savaş doktrinlerine, savaş oyunlarına, harici akademik analizlere odaklanacaklarını, savunma istihbaratı ile yakın çalışılacağını ve tüm savunma alanlarına, özellikle doktrin ve ekipman seçimlerine dikkat edileceğini belirtti. Yeniakit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.