Bazıları İmamlara Vaizlere Müftülere ona karışmayın buna karışmayın, siz işinizi yapın diyorlar.
Onların işi, Kuranın ve Peygamberin karıştığı her mesele hakkında öğrendiklerini uygulamak, etrafına bu konular hakkında uyarı ve ikaz da bulunmak, iyi ve güzel olanlar için teşvik, kötü ve çirkin olan şeyler içinde sakındırmaya çalışmaktır.
Maide süresinde Rabbimiz "Ey peygamber! Rabbinden sana indirileni tebliğ et! Eğer bunu yapmazsan O’nun mesajını iletmemiş olursun. Allah seni insanlardan koruyacaktır. Şüphe yok ki Allah kâfirler topluluğunu hidayete erdirmez" buyurmaktadır.
Hocaların, Tebliğ ve irsat görevinin referansı Kuranı Kerimdir. İncil yada tevrattan pasaj okuyacak halleri yok, öyle değil mi?. Dünyevi ve uhrevi konularda insanlara Kur'an ve hadislerin penceresinden bakabilmelerine imkan sunma gayretleri bundandır. Hemde hiç bir insanı ayırt etmeden.
Tüccara, sanayiciye, siyasetçiye, sporcuya, sanatçıya, işçiye, memura, hatta dağdaki çobana kadar İslami tebliğ etme hocaların görevidir.
En antisempatik bulduğum tavır siyaset ile uğraşanların işine gelmediği bir konu hakkında hocalarımızın İslama göre söyledikleri hükümler için "Hoca bak siyaset yapma" şeklinde yarı tehdit, yarı alaycı üsluplarıdır.
Evet hocaların siyaset yapması ne kadar yanlış ise bir siyasetçi yanlış yaptığında hocaların, arkadaş bu yaptığın iş, söylediğin söz yanlış demeyecek olması, derse de siyaset yapmış olması olarak değerlendirilmesi o kadar yanlıştır.
Hocalarımız, herkese her kesime dini referans alarak yön vermeye çalışır. Müslüman olanlar bundan rahatsızlık asla duymazlar. Hatta, hocam hatırlattığın için teşekkür ederiz diyerek mukabele ederler.
İş adamı çalışanın hakkını yiyorsa işçinin hakkını ver demek hocanın görevidir sn iş adamı. Çünkü hoca "İşçinin hakkı alın teri kurumadan veriniz" ilkesini çiğneyerek bu duruma suskun kalamaz. İşçi de patronun hakkına giriyor, iş yerini ve işini kendi işi gibi görmüyorsa, işinin hakkını vermiyorsa aldığın ücret sana haram olur sn işçi kardeşim demek görevidir.
Söz verip sözünde durmadığı zaman, milletin gözünün içine bakıp günde beş vakit namaz kılmak yerine beş vakit yalan söylediği zaman, emaneti ehline değil, yakınlarına, akrabana, tanıdıklarına verdiği zaman, altından kalkamayacağın bir yük yükleniyorsun siyasetçi kardeşim demek hocanın görevidir.
Aldığın vazifenin hakkını vermediğin zaman, vatandaşlara bu gün git yarın gel yaşatıyorsa, kul hakkına giriyorsun memur kardeşim demek hocanın görevidir
Ürettiklerine hile katıyor, insanların sağlığını tehlikeye atıyorsa, bir insanı tehlikeye atmak ölümüne sebep olmak tüm insanlığın ölümüne sebep olmak gibidir üretici kardeşim demek hocanın görevidir.
Dolar çıktı, maliyetler arttı bahanesiyle bindirim üstüne bindirim yapıp, dolar düşünce indirim yapmıyorsa, tarttığın ürünlerde gramaj oyunları yapıyorsa ahlaki bir sorun yaşıyorsun esnaf kardeşim demek hocanın görevidir.
Hoca da, Kendini yetiştirmiyor, cemaatine sahip çıkamıyor, onları eğitemiyor, çocuklara gençlere ulaşamıyorsa vebal altında olduğunu hatırlatmakta bizim görevimizdir kardeşim.
Kısaca herkesi, her kesimi doğruya, güzel ahlaka davet, aynı zamanda da kötü ve çirkin davranışlarından vazgeçirme gayreti hocalarımızın görevidir.
Hocalara "İşinizi yapın işinizi" diyenlere çok rahatlıkla onlar işini yapıyor ama bu sizin işinize gelmiyorsa o sizin sorununuzdur beyim diyebilirim. Hıristiyanlar, yahudiler dini önderlerine, dini liderlerine sahip çıktıkları için birleşebiliyorlar ama biz başta cami cemaati olmak üzere imam ile Müezzin ile uğraştığımız için iki yakamız bir araya gelmiyor maalesef canım kardeşim.
Selam ve hürmetlerim olsun sağ duyu ile okuyup anlayanlara...
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.