Tabiat boşluk kabul etmez. Fizik kuralları değiştirilemez. Tabiatın kanunları belirlenmiştir. Değiştirilmesine güç yetmez.
Değişim kendiliğinden olduğunda tabii olgusundan da kopmaz. Bununla beraber ham olan şeyin pişmişi de mümkündür.
İnsan tasavvuruna göre var olarak kabul edilenin kendi kuralları vardır. Bu kurallar ölçüsünde var olmuştur. Bununla beraber yokluktan da bir varlık çıkarılabilir. Bütün bir dengenin içindeki tutarlılık takip ettiği zamanın akışında gizlidir. Zaman bir bakıma an’dır. An’ın kısa geçişleri ve kesintisiz hareketliliği varlığın zaman içindeki değişimini de kendiliğinden oluşturur.
Gelip geçici olan şey yokluktur. Yokluk kendisiyle kıyaslanamaz. Varlık olmayınca kıyaslanacak şey de bulunamaz. Varlığın yegâne sebebi bir olandır. Bir’den geriye kalan şeylere şey de denilemez. Dense dense gölgedir. Gölge ise hakikatte bir anlam taşımaz. Çünkü gölge hiçliktir, kalıcı değil geçicidir. Gölge kâinatta bir yer kaplamaz. Dolayısıyla bir yer kaplamayan madde olamaz.
Hiçlik bir bakıma varlığın da görünüşteki ispatıdır. Düşünülecek şeyin hiçliği aslında varlığı inkâr anlamı taşır. Boşluk kabul etmeyen ve değişimi mümkün olmayan şeyin varlığı da söz konusu değildir.
Varlık sonsuzluktur.
Bununla beraber evrendeki “bir” dışında hiçbir şey sonsuz değildir. Bu nedenle bir dışında varlıktan söz etmek mümkün değildir. Sözü edilemeyen şeyin gerçekliği de yoktur.
Gerçeklik anın ve zamanın kendisidir. Ne var ki bu da varlık değildir. Çünkü öncesi ve sonu olan hiçbir şey gerçek değildir: Sahte ve taklidî olan başı ve sonu bulunan hiçbir şey gerçek değildir.
İnsan tasavvuruna göre tek olan şey varlığın karşısında duran hiçliktir. Hiçliğin bütünlediği şey de birliğin etrafındaki var olandır. Var olan sonsuzdur. Bu da insan tasavvuruna aykırıdır. Çünkü insan bu tasavvurun dışındadır. Ayrıca insan tasavvurunun buna gücü yetmez. Demek ki insanın tasavvurunda var olan şey gerçek de yoktur. İnsan eksik ve bir o kadar da hiçtir. Hiçliğin olduğu yerde tek var olan şey bir’dir.
Bir’in var olmasının en büyük ispatı hiçlik ve sonsuzluktur. Başı ve sonu olmayan şeyin gerçekte var olduğu tasavvuru bir’in var olduğunun delilidir. İnsan tasavvurunda bu bir’in içinde kaybolmaktır ki bu zaten hiçliği, hiçlik de sonsuzluğu getirir. Demek ki sonsuzluk vardır. Var olan bir şeyden söz ediliyorsa o zaman sonsuzluk varlık demektir.
Zaman tasavvurunun –bu insan tasavvurunun başaramadığı şeydir- sonsuzluğu tek ve bir olanı getirir. Tek ve bir’in dışıntaki her şey geçicidir bu da tek ve bir olanın ispatıdır. Dolayısıyla gölgeler âlemi ki bu insan ve türettiği her şeydir tek ve bir olanın oyalayıcı taklidi ile renklere, şekillere, seslere, fiil ve yanıltıcı olan acının son haline kadar iner. Böylece kovalamaca yanıltıcı olan gölgeden, var gibi duran hiçlikte son bulur.
İnsan tasavvurundaki hiçlik biri, bir teki, tek varlığı, varlık bütünlüğü, bütünlük sonsuzluğu, sonsuzluk anı, an yaşanmışlığı, yaşanmışlık yanılgıyı, yanılgı gölgeler âlemini, gölgeler âlemi hiçliği getirir. Böylece varlık hiçlikte, hiçlik sonsuzluktadır. Her şey bir bütünlük içinde tek’te buluşup kalmıştır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.