“Yâ Râb, bu uğursuz gecenin yok mu sabâhı?
Mahşerde mi bîçârelerin, yoksa felâhı!”
diyen akifin şiirini okuyorum. Aklıma alemlerin efendisi Hz. Muhammed Mustafa (sav)’in “Müminin hali ne hoştur! Her hali kendisi için hayırlıdır ve bu durum yalnız mümine mahsustur. Başına güzel bir iş geldiğinde şükreder; bu onun için hayır olur. Başına bir sıkıntı geldiğinde sabreder; bu da onun için hayır olur.” tesellisi geliyor, her halimize şükür diyorum. Ne diyoruz her daim “Elhamdülillah ala Külli Hal” yani her halimize şükür.
Bayramlık giyecek çocuklar kefen giydiler!
Hem her şeye rağmen bayram gelmiş, öyleyse doyasıya bayramı yaşamamız gerekir diyorum. Öyle ya bu günler sevinçlerin izhar edilmesi, mutlulukların paylaşılması gereken günlerdir. Ama maalesef bu sevinçleri yaşayamıyoruz. Artık neredeyse her bayramda her kutsal gün ve gecelerimizde sevinçlerimizi boğazımıza tıkayan bir olayla yüzleşiyoruz. Bayramın geldiğini nereden mi anlıyorum. Tüm insanlığı hizmetçisi gören, Kuranı Kerimin haber verdiği gibi Peygamberlerini bile öldüren israiloğullarının bu günkü azgın ve bebek katili nesilleri yine Mescidi Aksa’da kan döktüler. Bayramlık giymeleri gereken masum çocuklara kefen giydirdiler. Bu bayramıda bütün islam coğrafyasına zehir ettiler. Bunda elbette biz müslümanların bir çok sebebe dayanan hatalarımız var tabi ki. Rahmetli Milli Görüş lideri Prof. Dr. Necmettin ERBAKAN hocamızın, “8 milyonluk İsrail için, 1.5 milyar Müslüman ebabil bekliyorsa; Ebabiller gelse İsrail'i değil bizi taşlar” dediğini hatırlayınca hatalarımızla yüzleşmemiz gerektiğinide bir kez daha anlıyoruz.
Şairin dediği gibi;
Filistinde taş atan çocuklar aşkına
Bu apaçık gafleti görün Allah aşkına
Bir buçuk milyar insan bir kez ayağa kalksa
Hiç garip kalırmıydı böyle mescid-i Aksa
Hiç yalnız kalırmıydı böyle mescid-i Aksa
Hiçbir zulüm baki değildir!
İşte biz bir araya gelemiyoruz, ayağa kalkamıyoruz. İsrailde bunu fırsata çevirip saldırılarına pervasızca devam ediyor ve Aksa'da yangın var. Bugün onlarca çocuk şehidimiz var. Bunların hesabı elbette sorulacak. Mücahitler ellerinden geleni yapıyorlar. Mücahitlerin füzelerle bir petrol tesisini de havaya uçurduğu bilgisi görüntüleriyle haberlerde yer aldı. Dahası İsrail polisi ise birbiriyle kavga etmeye başladığı, şehirde kaos yaşandığı bildisi geçildi. Beter olsunlar diyorum. Mescidi Aksada huzur yoksa Yahudilerin huzuruda olmayacaktır. Yahudiler korkak bir millettir. Onun içinde acımasızdırlar. Zalimlerin zulmü hiçbir dönem baki olmamıştır. Tarihin tozlu sayfalarında nice zalimlerden ve zülümlerden bilgiler var. Kur’an-ı Kerim Nemrut’tan, Firavun’dan, Ebu Leheb’ten ne diye bahsediyor acaba hiç düşündük mü?
Beklenen Osmanlı Tokadı Geliyor!
Biz hatalarımızdan dolayı bedeller ödesekte ayağa kalkacağız ve bu dirilişin öncülüğünüde Rabbim bu aziz millete nasip edecek inşallah. Çünkü Filistinli bir vatandaşın ağzından dökülen "İki gözümün nuru Erdoğan, hadi gel Filistin'i özgürlüğüne kavuştur. Hadi gelin ve yeniden Osmanlı Devleti'ni kurun. Sadece 500 yıl değil, binlerce yıl beraber yaşayalım" çağrısı gönül coğrafyamızın tamamından yükselmeye başladı. Azgın zalimler yaptıkları zulümlerin cezasını bu dünyada ecdadımızdan “Osmanlı Tokadı” yiyerek çekmişlerdi, Tekrar o günlere doğru gidiyoruz Allah’ın izniyle. İşte bunun için de diyorum ki “Hazırlanın Bayram yapacağız”.
“Zalimler için yaşasın cehennem”!
Zalimleri ahirettede çok çetin,hazin,acıklı bir son bekliyor.
Âyet-i kerimeler çok açık.
"Biz zâlimler için öyle bir ateş hazırlamışızdır ki, onun kalın duvarları kendilerini çepeçevre kuşatmıştır. Susuzluktan yardım istediklerinde, erimiş mâden gibi yüzleri kavuran bir su ile yardım edilir. O ne kötü bir içecek ve cehennem ne kötü bir duraktır." (Kehf: 29)
"Zulmedenler, azabı gördükleri zaman bütün kuvvetin Allah'a ait olduğunu ve Allah'ın azabının pek şiddetli olduğunu keşke bilselerdi!" (Bakara: 165)
"Ey kâfirler! Bugün özür dilemeyin siz ancak işlediklerinizin cezasını çekeceksiniz." (Tahrim: 7)
Biz bayramımızı yapacağız elbette, kendimize dönelim yeter ki. Başımızda başta salgın hastalıklar, terör, fitne vs gibi yeterince musibetler varken, bir birimizle didişip uğraşmaktan vazgeçelim ümmet olarak. Yoksa hep birlikte imtihanımızı kaybederiz.
Bu vesileyle Bayramınızı tebrik ediyorum.
Bayram tadında bayram yapacağımız nice bayramlara…
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.