HASTALIKLA MÜCADELE Mİ ZOR, YOKSA HASTALIKLI KİŞLERLE Mİ?

Hastalıkla boğuşurken hastalıklı insanlarla da boğuşuyoruz.
Dervişe sormuşlar; Zor bir dönemden geçerken ne yapmalıyız?
Derviş demiş ki; Sonsuza dek sürmeyeceğini bilmeli,
İmtihân olduğunu düşünmeli,
Daha kötüsü olmadığı için duâ etmeli.
Daha önemlisi de zor döneminde yanında olanları unutmamalı. Tabi yanında olmayanları da asla…
Millet yardım edebilme derdinde, birileri de şov yapmanın derdinde…
Zor zamanımızda milletimiz diyenleri unutmayacağız. Hayatını ortaya koyan sağlık çalışanlarımızı, 65 yaşüstü
insanlarımızın hizmetine koşan din gönüllülerimizi unutmayacağız.
Hayatımızı büsbütün kuşatan bu salgın hastalıkla yüzleşirken bir çok şeyle daha yüzleşiyoruz.
Meğer ne kadar büyük nimetler içerisindeymişiz de haberimiz yokmuş.
En başta sıhhat ve afiyet,
Camiler, cemaatle kıldığımız namazlar,
Buluşmalar ve ziyaretleşmeler,
Dışarıda gezip tozmalar,
Alışverişler...
Bakın işte bu nimetler bir anda elimizden alındı.
“Ve Rabbinin nimetini minnet ve şükranla an” (Duha 11) ve “O halde Rabbinizin nimetlerinden hangisini
yalanlayabilirsiniz?” (Rahman 21) ayetlerini iyi okumamışız. Anlamını şimdi daha iyi anlıyoruz. Elimizden alınanların
ne büyük nimetler olduğunu yeni yeni anlıyoruz, geri dönmesi de artık bize bağlı.
Henüz uyanamamışlar var.
Hala sataşmalar, hala laf sokuşturmaya çalışanlar var.
Bir kardeşimiz demiş ki ;
Diyanette şu kadar din görevlisi var. Görelim bunlarda okusunlarda müslumanlardan bu belayı def etsinler. Hadi
bakalım varsa böyle bildiginiz dua okuyunda dünyayı kurtarın bu virüs den demiş. Hocalardan hastalığa çare bulması
isteniyor. Öyle görünüyor ki bu virüsten önce bu virüslü anlayıştan kurtulmamız gerekiyor. Kuranı Kerim okuyup
üfleme değil , okuyup hayatı ona göre şekillendirme kitabı. Bunu anladığımızda asıl kurtuluşumuz o zaman.
Virüs okuyup üflemekle geçmeyecek. Doktorlarımız fiili duayı yapacaklar, çare arayacaklar, Hocalarımız da kavli dua
yapacaklar Allah cc dan bu belanın kaldırılması için niyazda bulunacaklar. Bizde hep birlikte Amin diyeceğiz.
Aminlerimiz tedbirsiz olmayacak. Sosyal mesafelere dikkat edeceğiz, Temizliğimizi güzel yapacağız, Mülki
amirlerimizin ve Sağlıkçılarımızın uyarılarına dikkat edeceğiz.
Az sadaka çok belayı def eder.
Rızkı bollaştırır,
Bereketi artırır,
Dahası da var elbette,
“Varlıklı olan varlığından harcasın, rızkı daralmış bulunan da Allah’ın kendisine verdiği kadarından harcasın. Allah
kimseyi kendi verdiğinden fazlasıyla yükümlü tutmaz. Allah bir güçlüğün ardından bir kolaylık sağlayacaktır.”
(Talak 7)
Benim bir şeyim yok ki, diyenlerde infak etmeli . Bilmeli ki bu zorlukların arkasından kolaylık gelecek. Ben demiyorum.
Allah cc. müjdeliyor. Azdan veren candan, çoktan veren maldan verir demiş büyüklerimiz.
Hadi şimdi hep birlikte “Biz Bize Yeteriz” demeye…