Olan biten, biraz yorgunluk.. Kronik bel fıtığının üzerine bir de basit soğuk algınlığı… Başkaca bir şey değildi.
Ama o gece ve sonrasında sosyal medyada “kötücüler” tarafından “olan”dan çok “olması istenen” konuşuldu.
İşin özeti, kuralı ve ahlakı oluşmamı bir ortamda, kötülerin hegemonyasında kötü düşünceler gündem oldu.
Kalp krizinden tutun da epilepsiye, baygınlık geçirmeye kadar türlü türlü tezvirat, türlü türlü spekülasyon…
***
O gece n’oldu?
O gece, gün boyu bizim bildiğimiz 5’nci “açık” programı için Ülke Tv, Kanal 7, Radyo 7 ortak yayınında Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı ağırladık. Yayın bir uzun “görüşme” ve ardından “hafif rahatsızlık” nedeniyle 1.5 saat sarktı. (Ayrıntılar Mehmet Acet’in yazısında dakikası dakikasına var)
Çankaya Köşkü’nde neredeyse gelenek haline gelen büyük kabul salonundaki yayına geldiğinde Erdoğan, yorgundu ve koltuğuna otururken zaten bunu bizlere de söylemişti. O esnada bel rahatsızlığının nüksettiğini, midesinin kötü olduğunu öğrenmiştik.
***
Yayın başlayıp, soru sorma sırası bize geldiğinde, Sayın Cumhurbaşkanı hafif rahatsızlandığını işaret etti. Biz de reklama çıktık.
Döndüğümüzde de kendisi bizzat yine bizim sorumuzdan sonra, “rahatsızlığı”nı ve nedenini canlı yayında millete anlattı. Üşütme, mide rahatsızlığı ve nükseden bel fıtığı..!
Milletten ve bizden “helallik” istedi.
Başkan Erdoğan: Midemi üşütmüşüm, Seyircilerimizden helallik diliyorum
Ama o gece, ne Sayın Erdoğan’ın canlı yayında söylediği cümleler… Ne Cumhurbaşkanlığı kaynaklarının açıklamaları sosyal medyada karşılık bulmadı.
Çünkü, o gayya kuyusunu “işgal etmiş” kötücül yapılar, yalan üzerine yalan üretti.
***
Aslında biz buna alışkınız. Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sağlığı üzerinden yıllardır FETÖ’cü alçaklar spekülasyon yapıyor. Tezvirat üretiyor. Hatta yetinmeyip gece gündüz, “Uzun Adam”ın ölümü için beddua bile ettiler!
CHP tabanını etkisi altında almış bir gurubun başını çektiği muhalefetin de “Erdoğan düşmanlığı” üzerinden geliştirdiği “kötücül” bakışı da biliyoruz.
Hani şu, “Yatakta basıp, şafakta asmak” isteyenleri kast ediyorum.
PKK’lısı, Gezicisinin de içinde olduğu yapı yani!
Bunları biliyorduk ama CIA aparatı FETÖ’cülere, PKK’lılara, Gezicilere yeni yeni eklemlemeler olmuş.
Mesela, Süleyman Hilmi Tunahan’ın (Allah ondan razı olsun) takipçisi olduğunu söyleyenlerin bir bölümü var ki FETÖ’cüler gibi “beddua” seanslarına başlamışlar. Erdoğan’ın “hafif rahatsızlığı”nı fırsat bilip, “beddua” seanslarına başlamışlar.
O gece Erdoğan’ın hafif rahatsızlığı bazılarını tıpkı yağmurdan sora ortaya çıkan solucanlar gibi açık etti!
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan da tüm faniler gibi bir fani. Belki de çoğu faniden daha çok içselleştirmiş faniliğini…
Erdoğan da elbet bir gün hepimiz gibi bu dünyadan göçecek.
Ama onu kıyamete kadar iyilikle ve hayırla ananların sayısı, “kötülük” ve nefretle ananlardan çok olacak..!
Onun bu memleket ve millet için gece gündüz demeden çalıştığı için yorgun düştüğünü… Sağlığını hiçe sayıp, dişini tırnağına takarak emek verdiğini… 20 yılda Türkiye’nin çehresini değiştirmek için kendinden geçtiğini bildikleri halde…
Sağlığındayken “öldüren”lerin kötücüllüğü bu son yaşanandan sonra dünya durdukça “kötülerle birlikte” bir kez daha hatırlanacak!
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı o gece Çankaya Köşkü’nden danışmanları ve bizler yolcu ettik. Kendisi paltosunu giydi.
Kendisi kapıya kadar yürüdü. Kendisi makam aracına bindi. Kendisi camı açtı. Ve kendisi hepimize elini kaldırarak “Allah’a ısmarladık, hayırlı geceler” diyerek veda etti.
***
Cumhurbaşkanı Erdoğan’a bir kez daha sağlık, afiyet diyorum.
Bereketli, hayırlı uzun ömür diliyorum.
“Uzun Adam”ın küçük rahatsızlığından medet umanları da Allah’a havale ediyorum!
O gece n’oldu sorusunun bendeki cevabı budur.
Kalın sağlıcakla. Kaynak:Haber7
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.