Bizi Bayrama kavuşturan Rabbimize Hamd-u Senalar olsun. Bayrama kavuştuk kavuşmasına da... Biz bayram ederken müslüman kardeşlerimiz günlerdir eziyet altında, bombardıman altında. Ramazan ayının ilk haftasında başlayan İsrail saldırıları yüzünden 800'den fazla Filistinli masum şehit oldu. Binlerce de yaralı var. İsrail bütün dünyanın gözleri önünde katliam gerçekleştiriyor. Çocuk, yaşlı ve kadın demeden öldürüyor. Savaş suçu işliyor, cinayet işliyor.
Kimse de gıkını çıkartmıyor.
İsrail'e karşı tek ses Türkiye'den yükseliyor. Türkiye'nin başbakanı ve cumhurbaşkanı adayı Recep Tayyip Erdoğan sesini yükseltiyor. Erdoğan, katıldığı her programda İsrail'in terörist bir devlet olduğunu tüm dünyaya haykırıyor. Ne olursa olsun Gazze'nin, Filistinliler'in yanında olacaklarını söylüyor. Zaten Filistinliler'de güçlerini önce Allah'tan sonra'da Türkiye'den alıyorlar.
Türkiye ile birlikte Katar'da cesaret veriyor Filistin'e. Biz ve Katar. Onun dışında başka da bir ülke yok.
Nerede İran, nerede Mısır ve nerede Suudi Arabistan. Hepsi teslim olmuş efendilerine, talimatların dışına çıkamıyorlar. Destek olmaları bir yana, daha da ileri gidip; Hamas'ı ve Gazzeliler'i suçluyorlar.
İslam ülkelerinin başında halkları ile aynı düşünmeyen yöneticiler bulunuyor. İngilizler İslam Coğrafyasını 100 yıl önce nasıl şekillendirdiyse aynı düzen bugün de devam ediyor. Bu düzene bugün baş kaldıran tek ülke Türkiye'dir.
İslam coğrafyası'ndaki kan ve göz yaşına sesini yükselten tek ülke Türkiye'dir. İslam Coğrafyası'ndaki mazlum milletlere yardım eden tek ülke de Türkiye'dir.
Daha düne kadar IMF'den 500 milyon dolar gelecek diye bayram eden bir ülkeden, bugün, yıllık 6 milyar dolar insani yardım yapan bir ülke durumuna geldik.
İslam Coğrafyası'nda nerede bir mazlum varsa, yanında bu coğrafyanın insanları var. Nerede bir yetim varsa, yanında Anadolu insanı var. Osmanlı'dan gelen tarihi misyonumuza yeniden geri dönüyoruz. Ejdadımız büyük düşünmüş ve 600 yıl adaletle dünyaya hükmetmişti. Bizlerde onların torunları olarak büyük düşünmeliyiz.
Kendimiz için değil, İslam Coğrafyası ve tüm insanlık için büyük düşünmeliyiz.
Zaten büyük düşündüğümüz için olmadı mı Gezi olayları, 17 ve 25 Aralık operasyonları. Dış güçlerin, içerideki işbirlikçileri eliyle Türkiye yine o karanlık günlere döndürülmeye çalışılmadı mı?
İngilizler ve İsrailliler, emin olun şuan büyük bir panik yaşıyorlar. Onların yaşadıkları panik bu gün için değildir. 10 sene, 20 sene sonrasını görüyorlar ve dizlerini dövüyorlar. Türkiye'yi bugün engelleyemezlerse ileride çok geç kalmış olacaklarını biliyorlar.
İçerideki işbirlikçileri eliyle bu gidişe engel olmak istiyorlar. Engelle olamayacaklarını onlarda biliyor. Da... Hiç değilse süreci uzatalım istiyorlar.
Allah mazlumların duasını alan bir milletin sırtını asla yere getirmez, mlağlup olmasını müsaade etmez. Bu millet üzerinde milyonları duası var.
Allah'ın izniyle zafer yakındır. Hep birlikte bayram edeceğimiz günler yakındır.
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.