GERİSİ YALAN!

Yaş ilerledikçe Daru'l Beka’ya göç eden tanıdıklarımızın ve dostlarımızın sayısı artıyor.
Bizim gibi kırklı yaşlarda olanların dünya değiştirmiş tanıdıklarının sayısı, dünyadaki tanıdıkların sayısına eşitlenmiştir, belkide daha fazladır.
Hz.Mevlana, vefat edeceğini anlayan talebelerine, “ Niye üzülüyorsunuz? Benim ötede kavuşacağım bir çok dostum var. Onlara kavuşacak olmanın mutluluğunu yaşıyorum.” Sözü büyük bir ders niteliğinde.
Dünya’nın bir imtihan sahası olduğu gerçeğini idrak edenler için ölüm, Hz. Mevlana’nın yaşadığı "şeb-i aruz" (düğün gecesi) gibi bayram olur.
Bize göre geçtiğimiz hafta vefat eden Pendik Esnaf Odası’nın eski başkanı Mehmet Ali Erdinç’te Şeb-i Aruz’u yaşayanlardan olmuştur.
90 yıllık ömrünü dolu dolu yaşamıştır.
Velibaba Mahallesi’ndeki son derece mütevazi evinde derviş yaşantısını aratmayacak bir ömür sürdü.
Bundan bir kaç ay önce kendisini ziyaret eden Esnaf Odası Başkanı Bilal GÜNDOĞDU, bir ihtiyacının olup olmadığını sorduğunda; “ Bilal, 600 lira maaşım var. 300 lirasını fakir öğrencilere burs olarak veriyorum, kalan 300 lira bana fazlasıyla yetiyor. Ne yapayım ben parayı. ” diyordu.
Ve ekliyordu, “Dürüst olun dürüst çalışın.” Nasihatında bulunuyordu.
Geçtiğimiz günlerde, bizim gazetenin önünde karşılaştık.
Sohbet ettik, eski günleri andık.
Yaşlandığını söylüyordu.
En çok üzüldüğü ise Hz.Davut Orucu’nu tutamamasıydı.
Son iki yıldır bu ibadeti yerine getiremediğini söylüyor ve üzülüyordu.
Allah rahmet eylesin.
Yüzlerce kişi, imamın “Nasıl bilirdiniz” sözüne, gür bir sesle “İyi biliriz” diye şahitlik etti.
Çarşı Camii’nden kaldırılan naaşı tekbirlerle cenaze arabasına kondu.
Mesele  gök kubbede hoş bir seda bırakmak değil miydi?
Mehmet Ali Amca, hoş bir seda bırıkanlardan oldu.