Fırsatı Ganimet Bilenler

Zaman-zaman yaşanabilen zor zamanlarda, fırsatı ganimet bilenlere hep rastlanmıştır. Ticarette, siyasette, her türlü rekabette bu tür fırsatçılara şahit olmuşuzdur.

Fırsatı ranta çevirmek isteyenler, bulanık havayı tercih ederler. Bunların darbe dönemlerinde, ekonomik sorunların yaşandığı sürelerde hep boy gösterdiklerini görebilirsiniz.

İşin ilginç tarafı; Müslüman ülkemizde Ramazan Ayında fiyatların sıçrama yapması! Bu durum her yıl aynı yöntemlerle tekrarlanmaktadır.

Elin gayri müslim’i; Noel günlerinde, kendilerince kutsal olarak bildikleri günlerde ciddi şekilde indirimler yaparken, bizim yerliler fiyatlara bindirimler yapmaktadırlar!

Bilindiği gibi takriben iki yılı aşan bir süre, pandemi süreci yaşadık. Özellikle 2020 yılı içerisinde yaşananları hep gördük. Dezenfektan ürünlerinde, temizlik malzemelerinde, patates ve soğan fiyatlarında fahiş fiyatlar uygulandı.

Akşam sipariş verilen malı, Toptancı/Üretici kişi stokta kalmadı gerekçesiyle sabah iptal edip, ertesi günü aynı malı yüzde yüz zam yaparak satışa sunanlar görüldü. Bu durum perakendeye yansıdı.

Bu fırsatçıların vicdansız uygulamaları, vatandaşlarımızı huzursuz etti. Ticari hayat normale döndü derken, birden bire yağ fiyatları fırlamaya başladı. On beş- yirmi gün arayla yağ fiyatları mükerrer zamlar gördü.

Marketlerde, diğer gıda ve raf ürünleri fiyatları da kademe kademe artmaya başladı. Öyle ki market elemanları her hafta etiket fiyatı güncellemekten başını kaldıramaz oldu.

Küresel güçler Dolar ayarı çekti. Üretmeden, çalışmadan Paradan para kazanmaya alışkın olan faiz lobisi de tüm silahları çekti.

Bir taraftan içteki uzantıları, diğer taraftan çıkar-menfaat çevreleri de boş durmadı. Doları baz alarak yerli-yabancı tüm ürünlere neredeyse yüzde yüz zam yapıldı. Bunları yaşadık, gördük.

Tabii ki Devlet yetkililerimiz harekete geçti. Fahiş fiyat uygulayan bu yerlere cezalar kesti. Fakat kesilen cezalar güncel olmadığı için bu kesimleri caydırmak yerine adeta iştahlarını artırdı!

Ancak normal zamanlarda, Ramazan ayında veya bayram öncesinde rutin hale gelen bu fırsatçılığa ne denmeli?

Zincir marketlerimiz Ramazan ayını zamlarla karşılamaktadırlar. Deyim yerinde ise iğneden ipliğe, Su’dan gıdaya her kalem raftaki ürünlere zam yapıldı.

Bilindiği gibi, daha asgari ücret gündemde iken, rakam belirlenmemişken piyasadaki tüm ihtiyaç maddelerine bir tık zam yapıldı. Asgari ücret belirlendi, bir tık daha ilerlediler.

Ocak ayında mutat üzere memur/çalışan kesim ve emekli maaşlarına bir miktar zam yapıldı, piyasa anında zamlandı.

Basına yansıdığı kadarıyla; Bayram öncesi, şehirlerarası otobüs ve uçak biletlerine %70’den %350’lere varan zamlar yapıldı.

Konut kiraları zaten doludizgin ilerledi. Peki, her ramazan ayı öncesi gelenek haline gelen bu zamların gerekçesi nedir? Dolar mı yeniden fırladı? Asgari ücrete yeniden zam mı yapıldı? Memur/İşçi ve emekliye yeni bir zam mı yapıldı?

 Nerden bakarsak bakalım; bu aç gözlülük hareketleri fırsatçılık yapmaktır. Ticari ahlaka, iş ahlakına aykırıdır.

Elbette insanlık ölmedi dedirten, toplumumuzda azda olsa güzel örnekler de var. Birkaç sene önce bir arkadaşımın davetine icabet etmiştim. Güncel konular konuşulurken arkadaşım; ‘’Benim ev sahibim her sene kendisi makul bir kira zammı yapar. Kiracıları incitmez. Ramazan ayı geldiğinde de tüm kiracılarından bir aylık kiralarını almaz. Allah razı olsun.’’ demişti.

Böyle insaf ehli insanlarımızın Allah sayısını artırsın. Rızkını ve kazancını bereketlendirsin.

Dileriz, çalışan ve emekli kesimin Temmuz ayında alacağı zammın ardından bu fırsatçı kesimin halkımızı tekrar zam yağmuruna tutmasına fırsat verilmez.