• BIST 9549.89
  • Altın 3005.985
  • Dolar 34.5383
  • Euro 35.9979
  • İstanbul 5 °C
  • Ankara 2 °C

Fetih ruhu bizi her daim diri tutar

Fetih ruhu bizi her daim diri tutar
İstanbul?un fethinin 562. Yılı, İstanbul Valiliği ve İBB tarafından düzenlenen görkemli bir törenle kutlandı. Bizler fetih kutlamalarını öğrencilik yıllarımızdan biliriz.

FETİH ŞÖLENİ VE MEDENİYET KAVGAMIZ

                İstanbul’un fethinin 562. Yılı, İstanbul Valiliği ve İBB tarafından düzenlenen görkemli bir törenle kutlandı. Bizler fetih kutlamalarını öğrencilik yıllarımızdan biliriz. Rahmetli Erbakan hocanın önderliğinde, her 29 Mayıs’ta başka bir şehri tercih eder, o şehirde stadyumu doldurur, gemileri karadan yürütür, fetih marşını hep beraber söyler ve fethi gerçekleştirirdik! Adana, Sakarya, Samsun, İstanbul… Fetih ruhu bizi diri tutar ve oradan beslenirdik.

Bir süredir unuttuğumuz kutlamalara bizi geri döndüren nedir? Neden unutmuştuk? On üç yıldır yaşanan önemli süreçlerden sonra, yeni nesle o ruhu nasıl aşılayabiliriz?  Bugün bu sorulara anlamlı cevaplar veremezsek, yaptıklarımız havada kalacak ve zor günler geçince tekrar dünya nimetleriyle oyalanmaya devam edeceğiz.

Bugün, varlık sebebi, bütün medeniyet değerlerimizi yok etmek olanlara kızmak yerine, yaşadıklarımızdan geleceğe dair dersler çıkarmalıyız. Herkesçe malum bazı zorluklardan dolayı beraber yol tuttuklarımız, zamanı gelince kendi orijinal mevzilerine geri döndüler. Eğitimde yapamadıklarımızın farkına bugün vardık. Her geçen gün problemleri çeşitlenen ve anlamakta zorlandığımız bir nesle, tarihimize ve değerlerimize sahip çıkacak bir eğitim felsefesi geliştiremedik. Eğitimin tali konularıyla oyalandık, fiziki iyileştirmeleri, toplumsal bilinçlenmeye dönüştüremedik.

 Fetih şöleninde sergilenen her argümanın bir anlamı olsa gerek. Tarihine yabancılaşmış bir milletin çocuklarına; “Siz aslında büyük bir medeniyetin çocuklarısınız, sizi tarihinize yabancılaştıranlar, ülkemizi batının sömürgesi haline getirmişti ve artık ülkemizi esir almak istiyorlar. Yeniden kendimize gelme vaktidir ve tek umudumuz sizsiniz.” Demiş oluyoruz.

Peki, bunu başarabilecek miyiz? Eğitim alanında son yıllarda yapılan radikal değişiklikler, bu amaca hizmet edecek mi? Korku ve baskı yıllarının üzerimize sinen ürkekliğinden, doğal bir refleks haline gelmiş sağlamcılık mantığından ve “Ben yasal görevimi yaptım.” anlayışından sıyrılabilecek miyiz?

Fetih şölenine, okullardan resmi yazıyla belli sayıda öğrenci katılımı istenmesi, kimin fikridir bilinmez, ancak arkasından yaşananlar bizi düşündürmektedir. Öğrenciler sanki Rio karnavalına davet edilmiş gibi bazı yetkililer fethe sahip çıkmaktan çekiniyor. Tarihimize ait ne varsa karşı olanların yaptıkları yayınlara inat, ilçesinden fetih ruhuna destek olmak için öğrencileri organize ederek başlarında yürüyen ve dik duran müdürleri kutlamak gerek.

Bugün, özellikle her kademedeki eğitim yöneticisi şunu iyi bilmelidir ki biz ne kadar göze alabilir ve ne kadar cesaret edebilirsek, çocuklarımız batı kültürünün olumsuz etkisinden o kadar kurtulacak. İçimize sinen korkuları atmakta geç kaldıkça nesillerimiz harcanacak. Artık çocuklarımız özentiden kurtularak, dünyaya adaletle hükmetmiş bir medeniyetin mirasçıları olduklarını ve insanlığa huzur getirecek başka da bir medeniyetin olmadığını anlamalı, içselleştirmeli, yaşamalı ve o medeniyetten beslenmelidir. Bugünün yöneticileri de cesaretle bu kavgaya sahip çıkmalıdır.

Talat YAVUZ

Eğitim Bir Sen İstanbul 4 No’lu Şube Başkanı 

 

  


  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu habere henüz yorum eklenmemiştir.
Diğer Haberler
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113