• BIST 9289.36
  • Altın 2940.718
  • Dolar 34.4659
  • Euro 36.3751
  • İstanbul 14 °C
  • Ankara 17 °C

ESAS OLAN TOPLUMSAL ZENGİNLİKTİR

Melahat Canbaz

Günümüzde; evi, arabası, ev eşyası ve bunların dışında 80 gr altını olan  veya 80 gr altın kadar para veya malı olan herkes dinimize göre  zengin sayılır. Benim gözümde zenginlik ikiye ayrılır. Bireyin zenginliği, devletin zenginliği. Hangisinin ilk sırada yer alması gerekir, noktasında toplumsal bir bilinç eksikliği gözlenmektedir.  Bireyselleşmiş bir yaşamın sonucu olarak, bireysel zenginlik ön plana çıkmıştır. Bu, toplumsal bir kültür olarak dalga dalga yayılmaktadır.  Yaşadığımız devirde toplumun iyi yaşama, iyi yeme mantığı alttan gelen nesille perçinlenmektedir. Hiç kimsenin zorluğa, kıtlığa çok fazla tamammülünün olmadığı açıktır. Hal böyle olunca, zenginlik özenilecek bir şey durumuna gelmiştir. Kişiye sağladığı avantajlar da oldukça dişe değerdir. İtibarda kazandırmaktadır, dolayısıyla kişinin egosunu hayli tatmin etmektedir. Genel olarak kişileri gözlemimden yola çıkarak söylüyorum; çoğu kişinin bireysel zenginliğin dışında bir zenginlikten haberdar olmadığı nettir. Tabi ki bunları söylerken toplumsal zenginliği zenginlik sayan, bireysel zenginliğinden önce devletinin zenginliğini ve itibarını düşünenleri tenzih ederim.

        Geçmişten bu güne talan olan, olmaya meyillenmiş toplumsal çözülmelere bakarsak ayrıştırılmış, bireyselleştirilmiş toplumlar olduğu net görülmektedir. Çünkü tek tek bir şeyi yok etmek daha kolaydır.Zamanın birinde, bir çiftçi üç oğlunu yanına çağırmış. Oğullar geldiklerinde babanın elinde bir demet çubuk görmüşler. Baba bir demet çubuktan tek tek birkaç çubuğu oğullarının gözleri önünde kırmış. Daha sonra geriye kalan bir demet çubuğu kırması için büyük oğula uzatmış. Büyük oğul uğraşmış uğraşmış kırmayı başaramamış. ‘Oğullarım’ demiş. ‘Siz bir olmazsanız sizi tek tek kırıp atarlar. Ama birlik olursanız kimse size dokunamaz’. diyerek oğullarının bir olması için görsel bir eğitim yapmış. Anlatıla gelen bu hikaye gibi, bireysel zenginlik tek tek çubuklara benzer. Toplumsal zenginlik ise çubuk destesine. Kırılması, yok edilmesi hiçte kolay değildir. Devletiniz zengin ve itibarlı değilse, bireysel zenginliğiniz ve bireysel itibarınız hiçtir. Sizi koruyup kollayacak dirençte, başınızda bir devletiniz yoksa, bireysel direnciniz de hiçtir. Güvenliğinizi sağlayacak potansiyelde bir devletiniz yoksa, sizde güvende değilsinizdir. Belli bir toprak parçası üzerinde yaşayan, millet olmayı başarmış toplumun bireylerinin bu konuyu iyi irdelemeleri,  iyi düşünmeleri ve ona göre hareket etmeleri gerekmektedir. Bireysel zenginlikten önce toplumsal zenginliğe önem veren  bireyler yetiştirmemiz gerekmektedir.  Eğitim noktasında toplumsal zenginliğinin öneminin ve kazançlarının vurgulanması gerekmektedir. Bireysel zenginliğin tek başına bir işe yaramayacağı, asli olan toplumsal yani devletin zenginliği olduğu vurgulanmalıdır. Böylelikle herkes öncelikle toplumsal zenginliğe önem verecek,  işini en iyi şekilde yapma misyonu ve vizyonunu da yüklenecektir. Toplumsal zenginlik devletin itibar kazanmasını, dirençli olmasını sağlarken bunun yanında da o milletin ve devletin devamlılığını da sağlayacaktır. Çözülmeleri engelleyecektir. Bu toplumda olmazsa olmaz bir kültüre dönüşecektir. Herkesin bunu bilip ona göre hareket etmesi, menfaatleri bireysellikten  çıkarıp, toplumsal bir anlam katması gerekmektedir. Öncelikle üzerinde yaşadığı vatanın vatan olarak kalması için çalışılmalıdır. Birey, bireysel zenginliği gerektiğinde yok sayabilme erdemini gösterebilmelidir. Öncelikle toplumsal zenginlik için çalışmalıdır.Vatanının menfaatlerini kendi menfaatlerinin üzerinde tutma erdeminde olmalıdır. Toplumun zenginleşmesi için elinden gelenin en iyisini yapmalıdır.

 KISACASI; ‘DEVLETİM ZENGİNSE BEN ZENGİNİM, VATANIM VARSA BEN ÖYLE VARIM’ DİYEBİLMELİDİR.

                                                                                                                          

 

Bu yazı toplam 2876 defa okunmuştur.
  • Yorumlar 0
  • Facebook Yorumları 0
UYARI: Küfür, hakaret, rencide edici cümleler veya imalar, inançlara saldırı içeren, imla kuralları ile yazılmamış,
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.
Bu yazıya henüz yorum eklenmemiştir.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113