Kabine Toplantısı sonrası açıklamalarda bulunan Başkan Recep Tayyip Erdoğan, "Ek yerleştirmelerin devam ettiği ve fiyatlarını değiştirmediğimiz yüksek öğrenim yurdunda kalan öğrencilerimize vermiş olduğumuz beslenme yardımını günlük 25 kiradan 60 liraya çıkarıyoruz. Böylece beslenme yardımını iki buçuk katlık bir artışla aylık bin 800 liraya yükseltiyoruz" dedi.
Başkan Recep Tayyip Erdoğan, Cumhurbaşkanlığı Külliyesi'ndeki Kabine Toplantısı'nın ardından önemli açıklamalarda bulundu.
Başkan Erdoğan'ın konuşmasından satır başları:
Yeni eğitim öğretim açılışını İstanbul Sancaktepe'de gerçekleştirdik. Eğitimde 20 yılda ülkemize kazandırdığımız hizmetleri tekrar hatırlama imkanı bulduk.
Gençlerimizle bugünün ve geleceğin dünyasına dair ufuk turu yaparak 'oku, düşün, uygula, neticelendir' prensibimizi bir kez daha paylaştık.
Cumhuriyet tarihinin en büyük sosyal konut projesi
Ülkemizin 81 vilayetinde ve ilçelerinde insanlarımızı ev sahibi yapmak için yürüttüğümüz konut projelerini yeni bir kampanya ile başlattık. Toplamda 500 bin sosyal konut, 250 bin konut arsası ve 50 bin işyerini kapsıyor. İlk etapta 250 bin konut, 100 bin konut arsası, 10 bin iş yerini iki yıl içinde bitirmeyi planlıyoruz.
Talep toplama süreci önümüzdeki ay sonuna kadar devam edecek. İlk temeli 25 Ekim'de atıyoruz. Başvurusu sayısı 5 milyona dayanan kampanya Türkiye'nin bugüne kadar yapılmış en büyük sosyal konut atılımı olacak.
Öğrencilere güzel haber
Öğrencilerimize bir müjde vermek istiyorum. Ek yerleştirmelerin devam ettiği ve fiyatlarını değiştirmediğimiz yüksek öğrenim yurdunda kalan öğrencilerimize vermiş olduğumuz beslenme yardımını günlük 25 kiradan 60 liraya çıkarıyoruz. Böylece beslenme yardımını iki buçuk katlık bir artışla aylık bin 800 liraya yükseltiyoruz.
Geçtiğimiz hafta sonu Sakarya'da toplu açılış töreni vesilesiyle vatandaşlarımızla ardından da seçimlerde ilk defa oy kullanacak gençlerimizle bir araya geldik. Özellikle gençlerimizle gerçekleştirdiğimiz buluşmada haklarına, özgürlüklerine, geleceklerine sahip çıkma iradelerini 2023'de sandıkta gösterme konusunda görmekten memnuniyet duydum.
"Türkiye'nin büyüme oranı sürekli yükseliyor"
Birileri evlatlarımıza umutsuzluk aşılarken gençlerimize güvenmeye, her alanda desteklemeye devam ediyoruz. Pazar günü İTO'nun 140. kuruluş yıldönümü ödül törenlerinde iş dünyamızla bir araya geldik. Uluslararası kuruluşlar, küresel ekonominin ve gelişmiş ülkelerinin büyüme beklentilerini aşağı revize ederken Türkiye'nin büyüme oranı sürekli yükseliyor.
"İçeride ve dışarıda güçlü duruş sergiliyoruz"
Dünya ekonomik krizden savaşlara, siyasi çalkantılara kadar pek çok sorunla boğuşurken Türkiye olarak içeride ve dışarıda güçlü duruş sergiliyoruz. Küresel krizleri önceden görüp gereken tedbirleri alma, dayanıklılığımızı tahkim konusunda herkesin takdir ettiği birikim ve dirayete sahibiz.
"Krizlerde hedeflerimize doğru yürümeyi sürdürebildik"
Kesintisiz yaşadığımız saldırılar, maruz kaldığımız oyunlar, tuzaklar bize böyle bir erken uyarı sistemi oluşturmaya ve etkin şekilde çalışmaya mecbur bırakmıştır. Salgın, Ukrayna-Rusya savaşıyla süren küresel krizlerde biz hedeflerimize doğru yürümeyi sürdürebildik.
Asla paniğe ve korkuya kapılmadan son asrın en büyük sağlık kriziyle mücadelede özgün programımızı uyguladık. Rusya-Ukrayna savaşında tahıl sevkiyatından, esir takasına kadar pek çok başarıya imza attık. 5 milyon tonun üzerinde tahıl ihracatını gerçekleştirdik. Ülkemizi bölgesel ve küresel karar alma mekanizmalarının dışında bırakmaya çalışanlara rağmen güvenilir, sorunlara çözüm geliştirici başat aktör olduk.
Ülkemizi kendi çıkarlarının bekçisi olarak görenler yeni durumdan rahatsız olsa da süreci Türkiye merkezli olarak yönetiyoruz. İç siyasette olduğu gibi dış politikada da dayatmaları kabul etmiyoruz. Kazanımları daha iyi taşımak için üç kıtayı birleştiren stratejik konumumuza mütenasip şekilde farklı bölgesel kuruluşlarla ilişkilerimizi geliştiriyoruz.
Ne batı için doğuya sırtımızı dönüyor ne de ortadoğu ve Afrika'yı ihmal ediyoruz. Bir ayağımızı ülkemize sabitlerken diğeriyle de bölgemizden başlayarak tüm dünyayı kuşatıyoruz. Tarihi, beşeri, kültürel, kadim bağlarımız olan Balkanların güvenlik ve huzurunu kendi ülkemizden ayrı görmüyoruz. Kritik dönemde Bosna Hersek, Sırbistan, Hırvatistan'a yaptığımız ziyaretler istikrar ortamının korunması açısından faydalı sonuçlar doğurmuştur.
"Şangay İşbirliği Teşkilatı ile ilişkilerimizi derinleştiriyoruz"
Özbekistan ve Amerika'da yaptığımız temaslarda Türkiye'nin dış politika vizyonunu ortaya koymuştur. Kardeşim Şevket Mirzayev'in daveti üzerine Şangay İşbirliği Teşkilatı'nın zirvesinde oldukça verimli görüşmeler gerçekleştirdik. 2012 yılından bu yana diyalog ortağı olduğumuz Şangay İşbirliği Teşkilatı ile ilişkilerimizi çok daha derinleştirmeyi istiyoruz.
Zirvede ev sahibi Özbekistan Cumhurbaşkanı sayın Mirzayev, sayın Aliyev, sayın Şahbaz Şerif, sayın Modi, sayın Putin, sayın Reisi ile ile bir araya geldik. Bu liderlerle hem ikili münasebetlerimizi tüm yönleriyle ele aldık, bölgesel meseleler konusunda görüş alışverişinde bulunduk.
BM 77. Genel Kurul temasları
Zirvenin ardından BM, 77. Genel Kurulu, genel görüşmelerine katılmak üzere New York'a geçtik. 13 saatlik yolculuktan sonra New York'a ulaştık. 2 yıl sonra ilk kez yüz yüze yapılan görüşmeler bizim açımızdan yoğun, verimli ve bereketliydi. ABD'deki vatandaşlarımızdan, Türk sivil toplum kuruluş temsilcilere, farklı kesimden insanlarımızla hasret giderdik. Amerikan düşünce kuruluşu temsilcileri, iş çevreleri, ülke siyasetinin önde gelen isimleriyle kapsamlı istişareler gerçekleştirdik.
BM zirvesinde Türkiye'de son 20 senede eğitim öğretimde yaşanan gelişmeleri, gelecek vizyonumuzu liderlerle paylaştık. Genel kurula hitap ettik. Rusya Ukrayna krizi başta olmak üzere güvenliği ilgilendiren görüşlerimizi tüm dünyaya anlattık. Göç krizi, tahıl sevkiyatı gibi pek çok örnekle Türkiye'nin dünyada oynadığı arabulucu role dikkat çektik.
Doğu Akdeniz, ekonomik gelişmeler, BM'nin yönetim yapısına ulaşan çok geniş yelpazede ülkemizin yaklaşımını dile getirdik. Özellikle Rusya ile Ukrayna arasında barışı tesis etmeye yönelik gayretlerimizin takdirle karşılandığını müşahede ettik. BM Genel Sekreteri yanında bazı devlet ve hükümet başkanlarıyla ikili görüşmeler de gerçekleştirdik. Ürdün Kralı, Libya, Guatemala, Finlandiya, Kırgızistan, Polonya liderleri ile bir araya geldik. Gürcistan, Almanya, İspanya, Lübnan, Japonya ve İngiltere başbakanlarını kabul ettik.
Aynı binada Katar Emiri ile Kazakistan, Finlandiya, Güney Kore Cumhurbaşkanı ve Bangladeş Başbakanı ile sohbet ettik. Ayrıca Amerikan kongresinin üç ayrı üyesini, FIFA Başkanı, Dünya Yahudi Kongresi Başkanını kabul ettik. BM'nin tam karşısındaki Türkevi binamız görüşmelerimize ev sahipliği yaptı. Türkevi de küresel diplomasinin merkezlerden biri haline dönüştü. Muhataplarımızla savunma sanayi ve enerji başta olmak üzere ülkemizle işbirliğini güçlendirmeye hazır olduklarını söyledi.
"Yunanistan dengimiz değil"
Biz gerilimleri sonlandırmak için samimi gayret ederken Yunanistan'ın tahrik ve provokasyon kokan politikalarını ibretle takip ediyoruz. Yunanistan askeri, siyasi ve ekonomik olarak dengimiz değildir, olamaz. Yunan siyasetçileri kışkırtarak üzerimize salanların asıl sebebi ülkemizin vaktini, enerjisini, dikkatini dağıtarak büyük ve güçlü Türkiye programını engellemek olduğunu gayet iyi biliyoruz.
Bu hem Yunan siyasetçileri, Yunan halkını kullananlar tarafından tehlikeli bir oyundur. Kısır siyasi hesapları uğruna ülkesini siyasi, askeri ve ekonomik olarak işgale uğratan Yunan yöneticiler bunun hesabını er geç en başta kendi halkına vermek mecburiyetinde kalacaktır. Türk askerinin süngüsünün önünden kaçtığı günleri unutturmaya çalışıp bebekleri, yaşlıları, kadınları öldürdüğü Tripoliçe katliamını zafer gibi kutlayanlar henüz tarihin önünde bunların hesabını vermediler.
Putin ve Zelenskiy'e teşekkür
Tahıl kriziyle yakalanan diplomatik başarının esir takasıyla devam ettirilmesi ülkemiz adına gurur verici gelişme olmuştur. Bu vesile ile çabalarımıza verdikleri destek için sayın Putin ve sayın Zelenskiy'e buradan teşekkür ediyorum. Hedefimiz her iki lideri en kısa sürede bir araya getirerek daha fazla can kaybı ve yıkım olmadan bu savaşı sonlandırmaktır.
Bugün uyguladığımız yatırım, istihdam, üretim, ihracat ve cari fazla yoluyla büyümeyi esas alan ekonomik programımız üzerinde yükselttiğimiz altyapılardan biri de ulaştırmadır. Kara, hava, demir, deniz yollarındaki ulaştırma yatırımlarımızda kendi insanlarımızın değil bu projelerle Avrupa'dan Asya'ya bölgemizin tamamının hızlı, konforlu, ekonomik bir şekilde buluşmasını sağlıyoruz.
"Muhalefetin takoz koymalarıyla karşı karşıya kaldık"
Londra'dan Çin'e kadar kesintisiz demiryolu ile gidilebiliyorsa ülkemizde inşa ettiğimiz köprüler, tüneller, yollar sayesindedir. Karadeniz'de lojistik hatlarımızla dünya tahıl krizi başta olmak üzere hpekçok sorunun üstesinden gelebiliyoruz. İstanbul Havalimanı'nda finansmanından projesine pekçok sorunu üzerinde çalışırken muhalefetin takoz koymalarıyla karşı karşıya kaldık. Karalama kampanyaları, iftiraları unutmadık.
"1.5 saat sürerken 5 dakikaya indirdik"
Geldiğimiz noktada milletimize söz verdiğimiz her projeyi yaptık. Bir kısmının inşasını hızla sürdürüyoruz. İzmir Körfez geçişini içeren İstanbul-İzmir otoyoludur. Feribotla 1 saati, yoğun vakitlerde araçla 1,5 saati bulan İzmit Körfez geçişini Osmangazi Köprüsü'yle 5 dakikaya indirdik.
Sadece bu ayın ilk 22 gününde Osmangazi Köprüsü'nü günde ortalama Bay Kemal burayı iyi dinle 51 bin araç kullandı. Köprü ve otoyolunun araç garantisi oranı yüzde 116'ya yani garanti rakamının çok üstüne çıkmış durumdayız. Çanakkale Köprüsü ile iki kıta arasındaki geçişte yaşanan çileye son vererek 6 dakikada ulaşım sağlıyoruz. Modern, medeni olmak bu Bay Kemal.
Ana muhalefetim demekle bir yere varamazsın. Çanakkale Köprüsü'nün günlük araç ortalaması 8 binin üzerine çıktı. Milletimiz bu hizmetin konforuna alıştıkça araç geçiş sayısının her geçen gün artacağına işaret ediyor. Kaynak:Yeniakit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.