EMANETİ EHLİNE VERMEK
Esas anlamı ise İnsanın gerek Allah’a gerek ailesine ve gerekse içinde bulunduğu topluma hatta insanlığa karşı görev ve sorumluluklarıdır
“Biz emaneti göklere, yere ve dağlara arz ettik. Onlar onu yüklenmeye yanaşmadılar, ondan korktular da onu insanoğlu yüklendi. O gerçekten çok zalim ve cahildir.” [1]
Dağların, taşların yüklenemediği bu emanete sahip çıkmak ve ihanet etmemek ilahi bir buyruktur.
“Ey iman edenler! Allah’a ve peygamberine hainlik etmeyiniz ki bile bile kendi emanetlerinize hıyanet etmiş olmayasınız.” [2]
Bu ayet-i kerimenin şu olay üzerine nazil olduğu rivayet edilir:
Mekkenin Fethinde Hz. Peygamber SAV Kabenin anahtarını, Amcası Hz. Abbasın talep etmesine rağmen Osman b.Talha b. Abdüddar a vermiştir ve “Ey Ebu Talha evladı, atalarınızdan kalma olan Kâbe kapıcılığı sizde kalmak üzere, işte anahtarlarını alınız, bunu haksızlık yapmadan hiç kimse sizden alamaz.” Buyurarak anahtarlarını yeniden aynı sahibine verdi. Bu benim amcamdır yakınımdır anahtarları buna verelim dememiştir.
Emanete hainlik etmemek ancak onu zayi etmemekle mümkün olur. Bir adam Peygamber (SAV)’e gelerek sorar: “Ey Allah’ın Rasülü! Kıyamet ne zaman kopacak?” Peygamberimiz (SAV): “Emanet zayi olduğu zaman kıyameti bekle.” buyurur. Adam tam anlayamamış olacak ki, tekrar sorar: “Emanetin zayi olması nasıl olur?” Bunun üzerine Peygamberimiz (SAV): “İşler ehil olmayan kimselere verildiği kıyameti bekle.” buyurur.[3]
Burada önemli bir hususa değinmek gerekir. Peygamberimiz (SAV), cevap verirken soru soranların durumlarını göz önünde bulundurarak neden sorma ihtiyacı hissetti sorusunu kendi nefsinde cevaplayarak muhataplarına cevap verirdi. Soruyu soran kimsenin yaşadığı toplumda emanete sahip çıkma noktasında eksiklik tespit olmalı ki bu cevabı vermiştir. Bir toplumda emanetin ehline verilmemesi, o toplumun kıyametinin koptuğuna işarettir. Devlet işleri de tam anlamıyla bir emanettir. Herkese teslim edilemez, edilmemelidir. Çünkü bu emanette ehline verilmediği zaman işler aksar, toplumda huzursuzluk başlar, şikâyetler ve kavgalar artar. Güven azalır, kimse kimseye güvenemez hale gelir. İşte bu da toplumun kıyametidir.
Bu durumda Kimler ehil kimler değil, nerden anlayacağız diyebilir insan. Bu sorunun cevabını imam şafii Hz. sorulan bir soru üzerinden cevaplayabiliriz
-“Fitne zamanında hak yolda olanları nasıl bileceğiz?
- İmam Şafi; Düşmanların oklarını takip edin, Onlar size gösterir”
Bu gün okları takip ettiğimizde Hak yolda olanların emanete layıkıyla sahip çıkanlar olduğunu da rahatlıkla görebiliriz. Anlayacağınız bu güne kadar Kur’an’a saldıran Peygambere Hakaret eden, Ezandan nefret eden, dinle alay eden, diyanete sataşan, Müslümanlara her fırsatta kan kusturanları herkes çok iyi biliyor. Bu kimselerin kimlere nasıl saldırdıklarını da. Aynı zamanda kimlerin bu değerlere canı pahasına sahip çıktıklarını da biliyor. Dünya Müslümanlarının umudu haline gelebilmişsek, bunu sağlayanlara emaneti bugüne kadar olduğu gibi bu günde teslim etmek hem insani hem de İslami bir görevdir.
Sağlığımız bize bir emanettir
Çoluk- Çocuğumuz, Ailemiz bize emanettir
Malımız ve servetimiz bize emanettir
Komşularımız,Arkadaşlarımız, Dostlarımız bize emanettir
Bütün Müslüman coğrafyadaki Müslümanlar, yetimler öksüzler bize emanettir
Vatan bir emanettir, Devletimiz bir emanettir, idarecilerimiz bize emanettir
Bu emanete sahip çıkarken mutlaka ama mutlaka işin ehline teslim edilmesi gerekir. Zira ehil olmayan kimselere idarenin teslim edilmesinden ve idarede yapacakları her türlü eksiklik ve yanlışlarından mesulüz.
“Kişi sevdikleriyle beraberdir” buyuran peygamberimiz SAV e kulak vermemiz gerekir.
“Rabbimiz! Biz yöneticilerimize ve büyüklerimize itaat etmiştik, fakat onlar bizi yoldan saptırdılar.', 'Rabbimiz! Onlara iki kat azap ver, onları büyük bir lanete uğrat derler”. Şeklinde buyuran rabbimize kulak vermek zorundayız.
Bu hususlar dikkate alındığı zaman ancak emanete sahip çıkmış oluruz. Hayatımızın her anında tercihlerimizden, onayladıklarımızdan, yanında olmaktan memnun olduklarımızdan, desteklediklerimizden hesaba çekileceğimizden haberimizin olması gerekir.
Hasan DEMİRCİ [email protected]
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.