• BIST 9367.77
  • Altın 2952.122
  • Dolar 34.4839
  • Euro 36.1941
  • İstanbul 6 °C
  • Ankara 14 °C

DÜRÜST OLUN, HELALLEŞELİM!

Talat Yavuz

Yer Sultanbeyli, program yapılan kültür merkezinin adı Prof. Dr. Necmettin Erbakan Kültür Merkezi. Programı CHP düzenliyor, Üye Katılım Töreni. Törende başörtülü bir kızımız CHP liderine; "Üniversitelerdeki başörtü yasağının kalkmasında partinizin ve şahsınızın gösterdiği demokratik tavır için genç üniversiteli bir kişi olarak teşekkür ediyorum." diyor.

Bugün seksen yaşlarında olan büyüklerimiz, Kuran öğrenebilmek için jandarma baskınlarına karşı köylerin girişlerine nasıl bekçi koyduklarını anlatırlar. Devamında nelerin yaşandığını bize en iyi Demokrasi ve Özgürlükler Adası (Yassıada) anlatıyor. 28 Şubat zulüm süreci Sincan’dan başladıysa zirveye çıkarıldığı yer Sultanbeyli’dir.

Kamuda ve üniversitede başörtüsü serbestliği ile ilgili atılan her adımdan sonra soluğu ya Genel Kurmay ya da Anayasa Mahkemesi önünde alanlar, dinimize “ortaçağ zihniyeti” diyenler, bu günlerde üç beş oy uğruna çok basit bir tiyatro sergiliyorlar ve bu tiyatro ile insanlarımızı kandırabileceklerini zannediyorlar.

Bu tiyatroyu sergileyenlerin gerçek yüzlerini ise Bursa’da, okul müdürü arkadaşımız Haydar Akın’a yapılmak istenen medya linçi olayında gördük. Her fırsatta dini değerlere saldırmayı sendikacılık zanneden bir sendikanın, okul önünde sergilediği çığırtkanlığa, bu partinin il başkanı ve genel başkan yardımcısı eşlik etmiştir. Konu ise isteyen kız öğrencilerin kız öğrencilerle oturabilmesi.

Ülkemizde siyasetin, oldukça ilkesiz, tutarsız ve kocaman çelişkilerle yapıldığı bir dönemdeyiz. Ancak bunun da bir ölçüsü olmalıdır. Hele de bu yapılanlar, geçmişte yaşanan acıların üzerinden yapılıyorsa. Bunun kimseye bir faydasının olduğunu da söyleyemeyiz.

Her düşünce kendi orijinal yerinde değerlidir. Eminim o kızımız, yukarıdaki konuşmayı yaparken Sayın Kılıçdaroğlu, geçmişte başörtüsü serbestliğini getiren kanunun iptali için attığı imzayı, televizyonlarda yaptığı konuşmaları hatırlamıştır ve o kızımızı nasıl duruma düşürdüğünü fark etmiştir.

Keşke samimi ve dürüst olarak geçmişle yüzleşebilseler ve bunu icraatlarıyla göstermiş olsalar. Bir taraftan helalleşme söylemi diğer taraftan İslam’a ortaçağ zihniyeti diyebilen bir parti ile muhatabız. Evet, helalleşme dini bir kavramdır ve değerlidir. Ancak özensizce siyasete malzeme yapılırsa, gerçeklerin bir gün mutlaka ortaya çıkma özelliği vardır.

Muhatap olduğumuz zihniyet başörtüsünü hâkimin, kaymakamın, polisin başında devletin bir makamında değil, üye katılım töreninde kitlelere mesaj verirken görmek istiyor. İBB’nin şehrin sokaklarında paylaştığı resimlere bakın, başörtülüler hizmetli rolünden çıkmayı bir türlü başaramıyor. Sergilenen tamamen kandırmaca, kamuoyunun yanıltılması ve başörtüye saygısızlıktan ibarettir.

Oy için değil ülkemizde huzur ve kardeşlik ortamı olması için dürüst ve samimi olun, helalleşelim. Ancak bu söylediğiniz kadar basit değil. Çünkü on yıllar boyu yaptıklarınızla aileler dağıldı, okullar yarım kaldı, gencecik hayatlar ve hayaller söndü.

Desteklediğiniz, teşvik ettiğiniz, yerine göre göreve çağırdığınız darbecilerin yaptıkları insanımızın bilinçaltına kazındı. Ne uğruna yaptığınızı sorgulayın ve bari sebep olduğunuz gözyaşlarına saygı duyun. En azından bunu yapın ki yol alalım. Hayat tecrübesi olmayan birkaç yavrumuzu kandırabilirsiniz ama toplumu asla…

Bu yazı toplam 473 defa okunmuştur.
Yazarın Diğer Yazıları
Tüm Hakları Saklıdır © 2012 Duyuru Gazetesi | İzinsiz ve kaynak gösterilmeden yayınlanamaz.
Tel : 02164912882 05323834739 Faks : 0216 4917113