İnsan hakları aktivisti Uygur asıllı Rushan Abbas,İstanbul'da düzenlenen Uygur Milli Mevcudiyeti ve Doğu Türkistan'ın Geleceği Çalıştayı'nda "Gerçekten Türkiye, Uygur halkının yanında olan, yaşadığı sıkıntıyı açıkça dünyaya ilan eden tek ülke. Sayın Erdoğan'a gerçekten büyük bir saygı duyduğumuzu ifade etmek istiyorum. Erdoğan'ın mutlaka bu davamıza liderlik edeceğini ve bizim kurtarıcımız olacağına da inanıyorum" dedi.
Doğu Türkistan'da doğup büyüyen ve 1989 yılından bu yana ABD’de yaşayan insan hakları aktivisti Rushan Abbas, Uygur Akademisi tarafından İstanbul'da düzenlenen Uygur Milli Mevcudiyeti ve Doğu Türkistan'ın Geleceği Çalıştayı'na konuşmacı olarak katıldı.
DHA'ya açıklama yapan Abbas, Çin hükümetinin Uygur halkına yönelik uygulamalarını "yüzyılın mezalimi" olarak niteledi. 2018 yılında Washington'da Hudson Enstitüsü’nde yaptığı bir konuşma nedeniyle Doğu Türkistan’daki yakınlarının tutuklandığını anlatan Abbas, Çin hükümetinin toplama kamplarının varlığını başta inkar ettiğini, daha sonra kabul ettiğini, ancak bu kampların mesleki eğitim merkezleri olduğunu öne sürdüğünü belirtti.
"Toplama kamplarında profesörler var"
Abbas, "Bu toplama kamplarında profesörler, üniversite rektörleri, Uygur halkının önde gelen düşünürleri, entelektüelleri var, doktorlar var, bir sürü okumuş insan var. Bu kadar yetişmiş insanın bu kamplarda 'mesleki eğitim' adı altında tutulmaları çok garip; tutuklu olan kardeşimin kendisi bir tıp doktoru ve çok iyi Çince konuşan birisi. Örneğin böyle bir kişinin mesleki eğitim merkezinde ne işi var? Esas itibarıyla Çin hükümetinin hali hazırda terörle mücadele olarak ifade ettiği şey bizleri 'İslami aşırıcılar' olarak, "aşırı grup mensupları" olarak itham etmekten ibaret. İslami açıdan son derece normal olan namaz kılmak, hicap takmak, örtünmek veya Ramazan ayında oruç tutmak ya da Müslüman bir ülkeye seyahat etmek dahi bizlerin 'aşırıcılar' olarak nitelenmemize yetiyor Çin hükümeti açısından" ifadelerini kullandı.
"Türkistan'ın stratejik bir önemi var"
Rushan Abbas, Çin'in "Tek Kuşak Tek Yol" projesinde Türkistan’ın stratejik bir önemi olduğuna dikkat çekerek, "Bu girişime baktığınızda yol haritasının istikameti üzerinde Türkistan’ın olduğunu görüyoruz. Yani Türkistan bu manada son derece stratejik bir önem taşıyor, tam da bunun merkezinde yer alıyor. Türkistan, bu inisiyatifin Avrupa’ya, Avrasya’ya ve Afrika’ya açılımı açısından son derece önem arz ediyor. Çin hükümeti bizleri bu inisiyatifin amaçlarına ulaşılması hususunda bir engel olarak görüyor. Bu sebeptendir ki neticede geldikleri çözüm bizi tamamen ortadan kaldırmak" görüşünü dile getirdi.
"Erdoğan'ın bizim kurtarıcımız olacağına inanıyorum"
Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu’nun Çin’in Uygur halkına yönelik politikaları ile ilgili açıklamalarını takdir ettiklerini belirten Abbas, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’dan Uygur halkının davasına öncülük yapmasını beklediklerini söyledi. Abbas, şunları söyledi: "Biz esas itibarıyla büyük vücuttan koparılmaya, çıkarılmaya çalışılıyoruz. Türkiye, Uygur halkının yanında olan, yaşadığı sıkıntıyı açıkça dünyaya ilan eden tek ülke. Sayın Erdoğan'a gerçekten büyük bir saygı duyduğumuzu ifade etmek istiyorum, çoğunluğu Müslümanlardan oluşan birçok ülkenin önderliğini, liderliğini yapan bir kişi. Hem Filistin’deki hem dünyanın birçok yerindeki Müslümanlar için adalet arayan bir lider. Bizler Türki halklarız, aynı tarihe, benzer etnisitelere mensubuz ve Müslümanız. Dolayısıyla bu manada bakıldığında kendisinin, Sayın Cumhurbaşkanının mutlaka bu davamıza liderlik edeceğini ve bizim kurtarıcımız olacağına da inanıyorum."
Kaynak:Yeniakit
Türkçe karakter kullanılmayan ve büyük harflerle yazılmış yorumlar onaylanmamaktadır.